Kasabanın kalbinden geçen derenin köprüyü gören ayaklarında kara keyleklerin acı çığlıkları ile güne uyandım.Sisli ve kasvetli havanın ruhumda uyandırdığı sancıyla ahşap evin merdiveninden aşağı doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.Bir kaç adım sonra kasaba meydanında dumanların yükselmekte olduğunu gördüm.Simsiyah dumanlar sanki öfkeden kudurmu... Devamını Gör

Tripoliçe'nin karanlık günlerinde babamdan aldığım bu zamansız mektup, günden güne kötüye giden bu Türk kasabasında belki de tek olumlu hadise olmalıydı.Mektubu, zeytin ağaçlarını selamlayıp vedalaşır gibi ayrılan güneşin son saatlerinde okumaya başladım

İstanbul 22 Haziran 1821

Sevgili oğlum,
Bu mektubu sana olan büyük özlemimiz dolayısı... Devamını Gör

O gece Yeniçeri Ocağı’yla ilgili okudugum kitap aklıma gelmişti. I. Ahmed devri, (1603-1617) tek örneği olan Kavânîn-i Yeniçeriyân ise daha çok Yeniçeri Ocağı’nın bozulma sebeplerini anlatan ve eski düzene geçilmesi için başta devşirme sisteminin ihyası olmak üzere neler yapılması gerektiğini sıralayan, içerik bakımından kanunnâmeden ziyade siyâset... Devamını Gör

İncecik dudakları, döküm makinesi gibi çalışarak kalıptan çıkmışçasına iyi kesilip biçilmiş laflar döküyor; kimi zaman şefkatle okşar gibi açılıp kapanarak kadife dokunuşlarıyla yumuşacık şekil verdikleri bölük pörçük seslerle hayatın kor gibi parlayan görkemini, büyüleyici güzelliklerini anlatan, yaşamın anlaşılmazlığını ve esrarını yankılayan zar... Devamını Gör

Sev beni inci tanem cihanimin seher yeli
Benim seni sevip sen olduğum,
Hayalinle yasadigim gibi.
Öyle bir sevki beni çılgınca,
Her sözün mutlu etsin,
Ayağımı yerden kesip,
Her bakışın içimi titreşip erirsin,
Ellerim her an avuçlarında hissetsin.
Yüreğimde daimi okkalı şekilde tek sen ol,
Yüreğin hep benim olsun,
Cihanimizdaki elem ve k... Devamını Gör

Bir mum alevine dayanmaz teni,
İncitir canını, bir gül dikeni,
Kara toprak değil midir kökeni,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?

Yarınki lokması, bilemez kaçtır,
Rızkını veren var, vermese açtır,
İbret için, karıncaya muhtaçtır,
Nesine güvenir.. Şu insanoğlu?

Bir hücrenin, can sırrına eremez,
Gaybı sorsan, bir tek cevap veremez,
Karanlık... Devamını Gör

Bilim buluş, felsefe arayış ve maji duyuştur. Felsefenin aradığını bilim bulamaz, bilimin bulduğu majiyi önlemez. Büyü felsefeye müdahale eder. Bu yüzden büyüyü tanımak önemlidir. Arayış nefes almaktır, duyuş nefesi kesmek ister.... Devamını Gör

Felsefe sistemin eleştirisiyken sistematik felsefeyi üreten aşağılık insanlarla karşılaşır. Onu bir bilim hâline getirmek istiyorlar. Böylece bilim eleştirilemez otorite kabul edilecek. Onu paradoksal bir çıkmaza sokacaklar. Yine de felsefe paradoksların evrenidir. Felsefe bilimleri alt üst etmeye devam ederken onu sistematik ve kurallı bir düzenek... Devamını Gör

Felsefe aklı, maji kalbi terbiye eder ve bu iki yön ruhu besler. Bilim ise dünyayı terbiye eder. Fakat bilim fizik dünyayı, ruh ise metafizik dünyayı.... Devamını Gör

İnsanlığı geliştirmenin tek yolu insanların üzerine basarak nitelik kuvvetlendirmekmiş. İnsanlığı geliştirmek için insanları kullanan bir sistem ne kadar insancıl olabilir? Belki de hedef insanlık değildir. Yalnızca kamufle edilmiş bir fenomen, kesinlikle pneuma değil. İnsanlık dediğimiz şey nedir ki? Erdem, karakter, ahlâk veya prensipler mi? İyi ... Devamını Gör

Bu dünyada mucize diye bir şey varsa eğer bu şüphesiz doğurganlıktır. Bir sperm parçasının kadının rahmine düşmesiyle bir canlı oluşmasıdır. Hiç bir bilimsel makalede doğurganlığın mucize olduğu yazmaz. Sende bir canlı var ve tam dokuz ay boyunca seninle birlikte. Küçücük bir embriyo iken yavaş yavaş elleri, yüzü, burnu, bunların oluşması bebek olm... Devamını Gör

Bilim; üzerine çalışanı akıllı, ondan faydalananı aptallaştırır. Bu yüzden bilim toplum içindir, onlar düşünmesinler diye.... Devamını Gör

Teknoloji geliştikçe insan geriler; çünkü bu tür bir gelişmeye karşı henüz çağın felsefesi inşa edilmemiştir ve bu sebeple eğitim-öğretim gibi alanlar geride kalır. Bu yüzden eğitim verimsizdir ve bu yüzden insanlar yetersizdir. Gözardı ettikleri felsefe ve maji sayesinde geliştiklerini unuttular. Bilim bunları sunamaz, bilim sadece bir araçtır. Ki... Devamını Gör

Bize susmak için zaman tanımadıkları gibi, neden sustuğumuza ilişkin bilinç kayıplarımızı da hissetmeye tenezzül etmeyecekler. Bu sebepten, her türlü yeni fikir sunan düşünürlerimiz; önce ayaktakımı, sonra bilim adamı, sonra da yöneticiler tarafından idam edilecek. (Kozmopolitan bir görüşle onlar bizdendir.)Bir yüzyıl sonra düşüncelerine kıymet ver... Devamını Gör

Size hep bir şeyler öğretirler, söylerler ve sizi yargılarlar. Geleneklerden, kültürlerden, etiklerden, ahlâklardan ve bilimden bahsederler. Ama size düşünmeyi, sorgulamayı, hissetmeyi, anlamayı, gerçeğin peşinden koşmayı öğretmezler; çünkü onlara ait olmanızı isterler.... Devamını Gör

Felsefe dışında hiçbir bilim gerçeği hedefleyemez, eğer hedefleyecek olursa insanlara zarar verir. Çünkü hiçbir bilim insanı aşma girişimini deneme hakkına sahip değildir. Felsefe hakikati arar; çünkü deneysel değil kuramsaldır. Kuramlar da insanlara zarar vermez, en azından onu arzu etmeyenlere...... Devamını Gör

Attığımız her adımda bir amaca hizmet etmeye çalışıyoruz. Zahmetlerle dolu günler, haftalar ve aylara sahibiz. Gaile ruhumuzu sararken bu gelecek için şimdiki çabalarımızda, bizler hâlâ vasat, hâlâ kaygı dolu aptallar olarak mutluluğa sığınırız. Kaybedeceğimiz çok şey var bu diyarda, ki ait olmadığımız vedâhilî olamayacağımız bir yol üzerinde seyre... Devamını Gör

Öğrenim dediğimiz şey öyle programlar ve planların ötesindedir aslında. İnandıkları bilimsel dayanaklar hayatın içerisinde aktif değildir ve bu sebeple pek çok yöntem geçersizdir. Pratikte uygulanabilir ve ampirik görünse de hayatın kendisi içinde yöntemler etkisiz kalır. Çünkü hayat bir laboratuvardan fazlasıdır ve insanlar bir fanusa sokulamaz. Ö... Devamını Gör

KIYMAYIN BİZE NE OLUR Biz çok büyük bir aileyiz.Meşedir,gürgendir,palamuttur adımız. Çam agaçlarımız,kışın yağan karlarla süslenir,muhtesem bir manzara oluşturur.Çınar ağacı bulutlara değdirir başını.Sarıçamın narin ince gövdesi zerafetin simgesi.Sedir agacının olgunlaşınca pulları dağılan kozalakları süs eşyalarına ilham olur adeta.Ya ladin?Sarkan... Devamını Gör

KADINIM....HAYRET HER YERDEYİM!
Yüzyıllardır kadın meselesi konuşulup duruyor.Tarih boyunca süregelen bu konu
hep kadının aleyhine seyretti.Ataerkil toplumda
kadın önemsiz ve arka planda bulundu.Osmanlı tarihinde hayvanlar bile sayılırken,kadınlar nüfüs sayımına tabi tutulmuyordu.Kadın olarak dogmak bile uğursuzluk olarak anlamlandırıldı... Devamını Gör