Birbirinin üzüntüsünü dert edinen çocuklardık biz.
Keşke diyorum, çocukluğumuzda renklerine göre ayırıp pay ettiğimiz gibi bonibonları,
büyüyünce de renklerine göre ayırabilseydik insanları.
Mesela dışı tatlı mı tatlı, pembe, mavi, yeşil olup ta içi kako karası olanları, ya da bilebilseydik keşke, yaşartmak için gözümüzü çiğnediğimiz sulu göz sa... Devamını Gör

BABA....!!!!!!!!
Yaşlı bir baba…
Kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş…
Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş.
Babasının isteğini fark eden oğlu,
almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş…
Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş…
Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istedi... Devamını Gör

Canavarlarla korkutularak gecen çocukluğumuza selam verip;yoluna fantastik karakterler katarak farklı bir film yaratmışlar.senaryo eğlenceli ve birazcık korkuyla harmanlanmış bir eser.olağan bir dünyada fantastik canavarlarla tanışmaya varmisiniz?... Devamını Gör

DİKKAT!KURT KAPAR
Çocukluğumuzdan beri bizlere şu hikaye anlatıldı duruldu.Kuzu sürüden ayrılırsa ,o kuzuyu kurt kapar.Tehlike kaçınılmazdır.Sürü halinde gitmek hem güvenli hemde akıllıcadır.Sürünün başında lider vardır,seni korur.
Yıllarca bu hikaye dilden dile,nesilden nesile akıp gitti.Ama ya öyle değilse....
Belki ben sürüden ayrıl... Devamını Gör

Çocukluğu dağınık geçmiş bir insanın düzenli olması hayatını düzene sokması çok ama çok zordur. Evet imkansız değil ama çok bedel ödemesi çok çalışması gerekir kişi bunun farkında olmalıdır. Maalesef yaşadığımız iyi ve kötü bir çok olayda çocukluğumuzun çok büyük etkisi var .Çocuk sevmeyi sevilmeyi değerli olmayı ilk ailede öğrenir. Bazen de şiddet... Devamını Gör

Şimdi mutluluğumuz anılarda kaldı sadece o güzel neşeli günler çok uzak şimdi hiç bitmeyen neşemiz o çocuksu heycanlarımız yıllar geçti ve biz büyüdük artık o mutlu gülen çocuklar değiliz kalplerimiz ikiye bölündü bir tarafı hayat bir tarafı umutsuzluk resimlerde gülen çocuklar değiliz artık zaman çocukluğumuzu çaldı ve gitti bizden ve biz büyümek ... Devamını Gör

"Çocuk gibisin,biraz ağır olman lazım,yaşına uygun giyinmelisin v.s v.s." Ve böylece çocukluğumuz günden güne uzaklaşır bizden. Öğrenme çabalarımız,mutluluklarımız,kucakladığımız acılarımız,ön yargısız arkadaşlıklarımız. Daha katı,daha mutsuz,daha deneyimsiz kalırız günden güne. O kadar çok kalıp,uyulması gereken o kadar çok kural va... Devamını Gör

Çocukluğumuzda evlerimizde bakır kaplarda yemekler pişerdi. Kapının önünden geçen kalaycılarda, kalaylanırdı kaplar. Sonra birdenbire alüminyum çıktı. Herkes bakır kapları satıp alüminyum kaplara geçti. Çünkü hafifti, ucuzdu, kalaylanma derdi yoktu!

Yıllarca alüminyum kapta pişmiş yemeklerle besledik b... Devamını Gör

Khaled Hossını'nin Ve Dağlar Yankılandı'sında şöyle der; annelerimize sadece orada,arkamızda,yanımızda durdukları için ne zaman teşekkür ettik. Ne yazık ki teşekkür bir köşede dursun,onlara ne kadar insan muamelesi yapıyoruz acaba. Sorsan herkes çok seviyor anne babasını. Onlar bizim,bebekliğimizi,çocukluğumuzu,ergenlik triplerimizi,kendi ay... Devamını Gör

Çocukluk öyle bir şeydir ki ne kadar büyürsek büyüyelim, peşimizi bırakmayan bir şeytan veya bir melektir. (Şeytan ve melek kavramları yanlış anlaşılmasın. Çünkü çocuklukta yaşadığımız iyi olayları melek tabiriyle, bize derinden acı vermiş ve hala acı vermeye devam eden olayları ise şeytan olarak nite... Devamını Gör

Size kokuyu nasıl anlatabilirim bilemiyorum. Ne şekli ne de görüntüsü vardır. Onu ancak hislerimize dokunuşu ve anılarımızdaki bir olaya ya da bir ana etkisiyle anlatabilirim.

Araştırmalara göre görsel hafıza ile kodlanan anıların bir sene içerisinde %50’si silinirken, koku hafızası anıların %65’ini korumayı başarıyormuş.
Çoğu zaman kişile... Devamını Gör

Bugün malum 2019-20 eğitim öğretim yılının ilk yarısının son günüydü, yani karne günü. Hangi sosyal medya hesabımı açsam, hesaptaki hangi hikayeye baksam, karşıma bir öğretmen, önünde bir öğrenci ve öğrencinin elinde de karnesi gülümseyerek annelerine poz vermişler ve anneleri de büyük bir gururla ... Devamını Gör

Bir varmış bir yokmuş…Çocukluğumuzda dinlediğimiz en güzel masalların giriş cümlesiydi. Bilirdik ki arkasından macera dolu bir masal gelecekti. Kraliçeler , cadılar, yok olan kötü kalpliler, kazanan iyi yürekli insanlar.Sonu hep güzel biten, çirkin ördeğin bile kuğuya dönüştüğü masallardı.. Masallarda... Devamını Gör

Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar bir çok konuşmasında şu cümleyi kullanır: “Hız ve haz çağındayız.” Bu yazımı bu önemli cümleden ilham alarak yazmak istedim.
Kemal hoca çok önemli bir konuya değiniyor. O kadar hızlı, o kadar haz odaklı yaşıyoruz ki bir çok değeri kaybettiğimizin farkında bile de... Devamını Gör

Kıymetli Dost
Uzun yollar kısalmıyor bir türlü. Şu betondan şehir istediğim şeyleri fısıldamıyor kulaklarıma. Caddeler şimdi çok sessiz. Kulaklığımı alıp çıkmak istiyorum ve yürümek saatlerce. Bir yerde şöyle diyordu ' bir misafirliğe gitsem, temiz bir çarşaf verseler bana. Uyusam, adımı bile unutsam '. Adımı değil ama unutsam bazı şeyleri kıymet... Devamını Gör

Dışarıda öyle güzel kar yağıyor ki zorla hayal kurasım geliyor. Öyle güzel düşer ki gözlerine kar taneleri. Her biri güzelliğinden bir parçaymış gibi bir birinden farklı ve kusursuz. Öyle buğulu bakar ki gözlerin sanki çocukluğumuzda bir şeyler çizdiğimiz camın ta kendisi. Öyle üşür ki ellerin, ayaz varlığına küser ve ben titrerim. Öyle kasvetli bi... Devamını Gör

Bir insana o insanı aşağılayıcı bir isim takmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu gerek etnografik, gerek sosyolojik, gerekse teolojik olarak ne kadar kötü birşey olduğunu biliriz. Kendi kültürümüze “lakap takma” diye adlandırılan ve karşımızdakinin öz benliğini rencide edici bir davranış olarak yerleşmiş olan bu durumun, ne kadar kötü bir davranış ... Devamını Gör

Bizim çocukluğumuzun vazgeçilmezleriydi bu çizgi film kahramanları... Kimimiz Buggs Bunny kimimiz tweety hayranıydık. Sokakta oynamaktan bizi alıkoyan, bizi evde tutabilen tek şey bu çizgi filmlerdi.
Onları bu halde görmeye hiç alışık olmasak ta, ilginç ve komik olmuşlar doğrusu...
Sen yılların Road Runner’ısın olmuş mu o tekerlekli sandalye? Y... Devamını Gör

İnsanoğlunun sınırsız, bitip tükenmeyen istekleri vardır. Bu isteklerimiz maddi ya da manevî şekilde olabiliyor. Çocukluğumuzda isteklerimizi ailemizden talep ederdik. Okulda öğretmenlerimizden notumuzu biraz daha yükseltmesini isterdik.
Yetişkin olduk, iş arıyoruz; bu sefer de çevremizdeki ‘hatır... Devamını Gör

Baba olmak ne demekti? Hani yanında olmasa bile arkanda duran kocaman bir çınar ağacı demekti baba olmak! Bir yerlere gittiğinizde bir şeyler yediğinizde hep hesabı kendisi ödemesiydi baba olmak! Gözlerine bakınca haşlığının olmadığını fark etmekti baba olmak! Sevse bile sevmemiş gibi davranıp belli etmemekti baba olmak!
Nedense babalar hep kendin... Devamını Gör