Pusat sinirle kendi evinin kapısına açtıktan sonra, Irmak'ı da ece sokmuştu. "Ne o yok bebek yok düğün falan. Kızım sen neler diyorsun" diye çıkışmıştı.

Irmak masanın önünde ki koltuğa otururken, "Ne var yani süreci hızlandırdım" demişti.

"Irmak bak yeminle elim de kalacaksın ha. Babaannemi de katmışsın işin içine&q... Devamını Gör

1 yıl sonra...

Nehir ve Asil kafalarını uzatmış beşiklerinde mışıl mışıl uyuyan kardeşlerine bakıyorlardı.

Nehir elini uzatıp usulca kardeşinin yanağını okşadı.

"Abi onları benden daha mı çok seveceksin?" annesinden aldığı koyu kahve gözlerini abisine çevirdi.

"Asla nazlı kedi, asla." Gülerek kardeşine sardı kolların... Devamını Gör

Sabahı sabah eden Nil usulca yatağından kalkıp kulağını dolduran sese doğru yöneldi.

Yavaşça Su'nun odasının kapısını açıp içeriye adımladı.

''Güzelim iyi misin sen?'' yanına oturup gözlerinden akan yaşları sildi.

''Ab-abla'' kollarını sıkıca karşısında duran ablasına sardı.

''Ne oldu bir tanem? Kabus mu gördün yoksa?''

''A-abla. Dün... Devamını Gör

Biz bilmeyiz beyim,
Gönlümüze bir yiğit düştüğünde
Sevdamızı ulu orta yasamayı,
el ele göz göze,gezmeleri,
Sarmaş dolaş olmayı,
Yüreğimizi dildal etmeyi,

Biz bilmeyiz beyim,
Nakış nakış,işleriz Sevdamızı
bir mendile,
Mendille birlikte sunarız kalbimizi,
Sevdalimizin yüreğine,
Bilirki her ilmekte sevda işlidir,
Her bir renkte sevdan... Devamını Gör

TÜRKİYEM CENNETİM
Güzel ülkem Türkiye'm.
Süslenmiş bir gelin misali her tarafından güzellik fışkıran.Sen ne güzel şeysin!
Orta kuşakta olmasından dolayı dört mevsiminde tadını yaşar.Kuzey kutbundan gelen soğuk hava,ekvatordan gelen sıcak havayla bütünleşip ılıman bir iklim oluşur.
Yağan yoğun kar ülkeyi gelinlik giymis bir geline çevirir.S... Devamını Gör

AYRILIK YOK KARDELENIMLE
Âh! Sevgilim deniz gözlüm inci tanem
Şu yıldız giyinmiş gecelerde ne ister insan
Ben ne isterim ki senden başka Rabbim'den
Ne bulur ki insan yalnızken sahi
Sokaklarda okunan şiirler,
Pencerelerden gelen şarkı sesleri gibi bir başına
Şu benim kül tablasına biriktirdiğim kül olmuş adamlığımı
Of! Nasıl anlatılır ki?... Devamını Gör

Zaman geçmek bilmiyordu. Sigarası da bitmek üzereydi. Hastanede geçen günlerinin ardından kalan işlerini bitirmişti. Zaten çoğunu da çoğu kez tadına baktığı seksi sekreteri halletmişti. Taktığı mavi lensleri ve topuklu ayakkabıları ile ne kadar seksi olduğunun farkında olmayan sarı civcivi dakikasında işe almıştı. İşini çok iyi yapan, patronunun sö... Devamını Gör

Çekdi perdeyi başı görünmez
Ne oluyor orda şimdi bilinmez
Dümeni almış ki soğuk poyraz
Bu gün erciyesde mutluluk var
...............Bölük bölük bulut yüklenmiş
...............Gelinlik kızlar gibi süslenmiş
...............Arkadaşı semaye yaslanmış
...............Bu gün erciyesde mutluluk var
Onunku sanki sevinç gözyaşları
Dökdürmüş etrafa y... Devamını Gör

Âh! Sevgilim deniz gözlüm inci tanem
Şu yıldız giyinmiş gecelerde ne ister insan
Ben ne isterim ki senden başka Rabbim'den
Ne bulur ki insan yalnızken sahi
Sokaklarda okunan şiirler,
Pencerelerden gelen şarkı sesleri gibi bir başına
Şu benim kül tablasına biriktirdiğim kül olmuş adamlığımı
Of! Nasıl anlatılır ki? Çentiklerim.
Bir sürü çocu... Devamını Gör

Bir an kayboldun gibi. Yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti

Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma

Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından
Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde
Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde

Bir ışık bir kel... Devamını Gör

Evimdeki saksının yanındaki sallanan salıncağa oturup dışarıyı izlemeye başladım. Küçük çocuklar topla oynarken yetişkinler de aceleci tavırla bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Kimse etrafında ne olduğunu bakmıyor sadece kafasındaki çöplüğü boşaltmaya çalışıyordu. Tam artık bu kadar yeter izlemek derken onu gördüm. Elinde bir gelinlikle kaldırıma ... Devamını Gör

Tüm  mahallenin sevdiği ve saygı duyduğu Neriman Teyze, her sabah erken den uyanır ve saksıdaki begonvilleri ve diğer tüm çiçekleri bir çocuğu sever gibi severdi... Bir evlilik yapmış ve eşini on iki yıl önce erken denebilecek yaşta kaybetmişti...Çocuğu yoktu lakin mahalledeki tüm çocuklar bir bakıma onun çocuğu sayılırdı...
Bir ikindi vakti mahal... Devamını Gör

Fırçayı eline alınca aşk ile o muazzam görseli tuvale çizmekti resim. Her gece tekrar kontrol edip renklerle bütünleştirip tamamlamaktır.

Beklemek lazım bazen doğru zamanı, doğru insanı uzaktan uzatılan bir eli. Sıkıca sarılmalı elbet çünkü hayat çok kısa, uzun gelsede bazen… Gün henüz doğmamış serçeler yuvalarını besliyor güneş yeni yeni doğuy... Devamını Gör

Hayal ama hayali bile Cihan değer Hülyam
El ele tüm dünyayı buluttan araçlarla dolaşalım ne dersin deniz gözlüm
Leylek yuvalarında geceliyelim koklasarak
Ancak ebediyatta gerçekleşecek bir birleşme olsun tamammi nur yüzlüm
Orada gelinlik giyebilirmiyim dersin degilmi
Ben de sen ne istersen giyerim senin giydiğin gelinliğin yanına yakisan
Ö... Devamını Gör

Zühre Çoruh'u izlerken

"Seher vakti bir bahçenin ağaçları arasında bir bülbül, ne güzel söylüyordu; ‘Gönlünde ne varsa çıkar, ortaya at; nağme olsun, inleme olsun, ah olsun, efgan olsun!’'
Muhammed Ikbal
Zühre'nin hayatımdan çıktığını sandığım günler, bitmek bilmeyen bir tren yolcul... Devamını Gör

Çocukların eğitimi, kara günler için gizli çakınlarda altın biriktirmeye benziyordu.
Hacının hocanın elleri öpülmeye değer de yediğimiz ekmeği taştan çıkaranların elleri değmez mi?
Sabahattin Eyüboğlu

Nazenin evlendiği gün Yusufeli Yusufeli olanı böyle bir mahşeri kalabalı... Devamını Gör

Dağlara ilk karlar  düştüğünde Büyük Dağ gelinlik gibi beyaza bürünür ve Çoruh'un akışı yavaşlar ve köy evlerinin bacalarından  dumanlar tüterdi. O günlerde en büyük keyfim tahta kızağımızla yamaç aşağı kaymamdı... Ne zaman kar yağsa  kızağımı alır ve kaymaya giderdim. Buna en çok  nenem kızar  ve  kızağımı yakacağını söylerdi. Ben bunun bir anlık ... Devamını Gör

"Fakat onlardan ilimde derinleşenler ve müminler, sana ve senden önce indirilene iman ederler. Namazı dosdoğru kılanlar, zekâtı verenler, Allah’a ve ahiret gününe iman edenler... Bunlara büyük bir ecir vereceğiz. "(4/Nîsa 162.ayet )

"Andol... Devamını Gör

Eski diye anılan o meşhur, oyunların, dönemlerin son kırıntılarını yaşayan neslin bir ürünüyüm. Dışarılara çıkıp akşam ezanına kadar koşturduğumuz, saklandığımız, ebelendiğimiz ve aşağıdan yukarıya ekmek arası diye bağırdığımız dönemlerden bahsediyorum. O dönemden sonra sanki su almayı bırakan bir ç... Devamını Gör

Merak ediyorum. Kahve içerken tek damlasını yere düşürür mü? Düşürürse yere kaç saniye de düşer yoksa o damla yere düşerken ben gözlerine kilitlenirim ve zaman durur mu? Fiziğe göre bu ışık hızına ulaşırsan olur ve bu imkansız. Peki ben bunu başarabilir miyim? Tesadüfen zamanı durdurabilir miyiz seninle? Milisaniyelerde kelimeler kullanmadan anlaşa... Devamını Gör