Artık bu sıkıcı hastaneden çıkması gerekiyordu. Yanında ruhsuz ruhsuz yatan, sarı suratlı bu kevaşe ile daha fazla yanyana duramazdı. İçi kaldırmıyordu. Son bir kez baktı ona. Acıyarak, iğrenerek, tiksinerek. Yapabilse suratına da tükürürdü. Yapmadı, yapamadı. O, kendisine ezik gibi bakarken yapamadı. Bir tükürüğe bile değmezdi ya, neyse!
Başı dik... Devamını Gör