Kasabanın kalbinden geçen derenin köprüyü gören ayaklarında kara keyleklerin acı çığlıkları ile güne uyandım.Sisli ve kasvetli havanın ruhumda uyandırdığı sancıyla ahşap evin merdiveninden aşağı doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.Bir kaç adım sonra kasaba meydanında dumanların yükselmekte olduğunu gördüm.Simsiyah dumanlar sanki öfkeden kudurmu... Devamını Gör

İnsanlar çıldırışlar
Çaresizlik içinde kalabilir
Hayat bu ya
Havalar çirkin lanet bi kuyunun içinde
Seni sıkıştırabilir
Kuyudan göğe doğru
Derin bi kuyudan
Dibsiz kuyuya her zaman düşüşte olduğunda
Göğe son kez bakışın gibi
Defalarca
Ağlayınca Ümidin Allah tan kesilirce
Dudaklarını büzüp
Görmüyor musun dercesine
Delicesine kahrold... Devamını Gör

Ne kadar kafa karıştırıcı bir başlık dimi?

Bakıldığı zaman beklentilerimiz genellikle hayatımızdaki her şeyin yolunda gitmesi yönündedir. Arzular bu hayale paralel ilerler. Atılan tüm adımlar bir şeyleri hep yerine koymak için atılır. Hamleler işler yolunda gitsin diye yapılır. Planlar ise işler yolunda gitsin diye kurulur...

İşlerin yolunda ... Devamını Gör

Pusat sinirle kendi evinin kapısına açtıktan sonra, Irmak'ı da ece sokmuştu. "Ne o yok bebek yok düğün falan. Kızım sen neler diyorsun" diye çıkışmıştı.

Irmak masanın önünde ki koltuğa otururken, "Ne var yani süreci hızlandırdım" demişti.

"Irmak bak yeminle elim de kalacaksın ha. Babaannemi de katmışsın işin içine&q... Devamını Gör

Asiye yüzünü silerek derin bir nefes aldı. Gülerek kapıyı çaldı. Aleyna'da yüzüne yalancı tebessümünü yerleştirip açmıştı kapıyı.

"Ne konuştu o sırık?" diye sordu Aleyna. Asiye konuyu uzatmamak için "Önemli bir şey yok be Aley, klasik Trabzon Beyefendisi" diyerek çay demlemeye başladı.

Aleyna "Trabzon Beyefendisi de... Devamını Gör

Kahve kokusu eşliğinde adımlarımızı atsak
Birlikte yol boyunca yürüsek;
Gel dese, gitsem, hiç düşünmeden kabul etsem
O sussa, ben dinlesem, içinden geçirdiklerini anlasam

Kahvelerimizi alıp otursak bir banka
Gözlerinin manzarasında seyre dalsam
Yavaş yavaş içerken, sessizce sohbet etsek
Ruhlarımızı birleştirip derinlere dalsak

Zaman dur... Devamını Gör

İstanbul Gibisin
Kâh güneş açıyor gözlerinde
Kâh şimşek çakıyor sözlerinde

Yokuşların var tırmanmaya
Mecalim yok

Çok su götürür derinliğin
Belki yüzerim derim lakin
Geçit yok

İstanbul gibisin
Uzaktan herkes sever
Yaşamaya gelirsek eğer
Ancak seni seven durabilir
Katlanamaz sana kimse
Benim kadar

Gizlisin
Keşfedilmemiş ne... Devamını Gör

SELANİK’TEN İZMİR’E ZORLU YOLCULUK!
Annesi muhacir Selanik'ten zorunlu göç ile gelmişler. Gözleri parlıyor; "Benim nenem Atatürk'ün komşusuymuş" diyor. Durumlar bozulunca gelmek zorunda kalmışlar. Babası ise Lozan Mübadili 1923'te 13 yaşındayken başlamış göç yolculuğu.
Aynur Tümbek 2. kuşak mübadil. Birinci kuşak çoktan göçüp gitti. Gü... Devamını Gör

Belki de kafada fazla kuruyorum dedim kendime
Kaç buradan uzaklaş diyen bağırışlar
Bir gün gideceğim sana söz
Basitçe ve sessizce olacak bu ayrılış
Ama hiç olmadığı kadarda gerçek
Bu satırları yazarken inan ne geçiyor şu kafamdan
Gittiğim yerde belki eski bir şarkıya denk gelirim
Eski bir kitap,bir resim
Bakma bana bunlar bahane
Ben boş ... Devamını Gör

Takır tukur sesler geliyordu, arnavut kaldırımından. Elinde nereden bulduysa bir sopayla yere değdire değdire yürüyordu Ahmet. Saat sabahın körü olmuştu. İstanbul en çok da bu saatlerde güzeldi. Galata'dan Karaköy'e doğru indiğinde karşısında tüm güzelliğiyle Haliç duruyordu. Sabaha kadar çalıştığı için gözlerinden uyku akıyordu. Özel haberleri yap... Devamını Gör

Dünyamın son günü bildim kendimi. Gözler meğerse burada asıllara bakamazmış. Tuttuğum her şey ince bir toz ve geçici meltemken. Çehreme değen son nefes uyandırdı beni bu derin alacaklı hülyadan. Çelimsiz bir direğin üzerine dikmişiz evlerimizi, kırık manzaraları sevmişiz. Elimizin altında sadece boşluk ve gölgesiz adımlar dizili. Ardımdaysa bir hiç... Devamını Gör

Yağmur yağıyor yine aklımdasın,
Hadi gel, yağmuru yanımdayken izleyelim.
Bilmiyorlar sen olmazsan fırtınam yalnızlık,
Hadi gel, yağmuru beraber izleyelim.
Güzel bir şemsiye aldım,
Hadi gel, yağmuru ıslanmadan izleyelim.
Güzel manzarası olan bir yer buldum,
Hadi gel, yağmuru en güzel yerden izleyelim.
Seni sevmek için en güzel zaman,
Hadi ... Devamını Gör

Gözlerimi bugünün güneşine kaldırdım,
Kirpiklerim birbirine dolanmış, seyre duruyordu.
Avuçlarım, gözlerime dokunmak isterken, avuçlarım sırılsıklam.
Üşüyordum, soğuk bir esinti sardı gözlerimi
Kirpiklerim soğuğu hissediyor, kıpır kıpır oynuyordu.
Etrafta ışık yoktu ,odaya tek bir damla ışık yakılmamıştı duvarlarıma.
Ellerim durgun.
... Devamını Gör

Şimdiki aklım olsaydılarla başlayan cümleler,pişmanlıkların yapı taşıdır.
Oysa insanları olgunlaştırıp,yetiştiren de o günkü aklımızla yapamadığımız şeylerdir.
Şimdiki akla seni getiren ne hiç düşündün mü ?
O eski ağlamaların
Hayal kırıklıkların
Aşık hallerin
Nefretlerin
Sevgilerin
Zor günlerin
Haksızlıkların
Haklılıkların
Düşüşlerin
Ka... Devamını Gör

Masum bakışların şiirler kadar güzel deniz gözlüm
Gülüşün her güzelliklerden daha özel
Esen rüzgarlar ötelerden senin kokunu getirir can tanem
Ağaçların yaprakları rüzgarlarda ismini fısıldar bence
Açan her gül sana benzer sen gülünce nur yüzlüm
Bulutlar ağlar damla damla tıpkı benim sana hasretim gibi sevincim
Papatyalar yüzünü güneşe dö... Devamını Gör

Benciliz, ve bencil olmaya devam ediyoruz. Hep bi beklenti içindeyiz. Kendimizden ödün vermeden hep bir şeyler istiyoruz. Niye hep bi çıkar peşindeyiz? Empati yapmayı hep unutuyoruz. Hep kendi penceremizden bakıyoruz olaylara. Oysa herkesin penceresi farklı ;irili ufaklı Herkesin manzarası farklı iyi ya da kötü. Çok hazırcıyız hiç bir şeye uğraşmad... Devamını Gör

Ben sadece yürümek istedim. Adım attığım her adım düpedüz bir yol olabilir. Fakat ben geleceğimi, hayallerimi, kazançlarımı, olmak istediğim kendimi gördüm bu sizin düz nereye çıktığı belirsiz diye gülüp geçtiğiniz bu yolda, gözlerimin ucunda. Sormayın bu düz yol çekilir mi böyle diye? Ne biliyorsun, Yolun sonuna mı vardın? Hayır!

Siz yolun sonu... Devamını Gör

Doğru zaman ne zaman. Geçmişte mi? Gelecekte mi? Yoksa hiç gelmeyecek mi? Belki de geldi, belki de çok yakınım da. Hissedebiliyorum hem de çok derinden hissediyorum ama emin değilim. Doğru zamanın işaretleri mi, yoksa sıradan bir zamanın, boş hisleri mi. Belki de gelecektedir doğru zaman o bilir geleceği vakti ama sabır bu, sabırsızlanır zaman zama... Devamını Gör

Hiç kimse? Hem de o hiç bilmiyor, yüreğimde batık bir geminin yüzdüğünü. Diplere kadar göçüyor yavaş yavaş acısını sadece gemi beden çeker fakat acının sesi Karadeniz de yankılanır. Ben de istemez miyim tabii ki sevmek, fakat kaderimde bu varmış başüstüne sabret. Rabbim gönlüne göre versin dediler, gönlüm nasıl yanmaktan kabarmış bilemediler. Gelen... Devamını Gör

Rüzgar, bu sefer aceleyle poşeti aldığı gibi, Yağmur'un yanında gitti. Yağmur, Yusuf ile birlikte koltuğa oturmuş, boş duvarı izliyorlardı. Duvarda ilk gün gördükleri, pis leke hâlâ duruyordu. Bu lekeler patates kabuğundan kaynaklanıyordu. Patateslerin kabuğunu daha ince soyabilmek için, Yusuf, patatesleri duvara sürterek soymuştu. Oldukça çirkin b... Devamını Gör