Saymakla bitmezken kanlı uzuvlar.
Torbada taşıyor evladı baba.
Bu nasıl dünya ki zalim bu kadar?
Gazze ölür, ağlar Mescid-i Aksa.

Sordular sultana "nedendir hüznün?"
Dedi: "Kudüs esir, nasıl gülerim?"
Sınav kağıtları boş gelir gün gün.
Ümmet imtihanda, bundan kederim.

O zarif şairler öldü mü bir bir?
Devrimci ka... Devamını Gör

Anlamca derin, Anlamca keskin bir ifade. En sağlam cümlelerin kilit kelimesidir adalet, ve terazinin her iki koludur; Hem sağı doğrudur hem solu doğrudur. Adalet hak ve hukukun yerini bulmasıdır.
Halkımız tarafından soğuk bir şehrin kalemi olarak bilinsede aslında tüm sıcak duyguların tam, kesin ve en kısa ifadesidir. Çünkü vicdan muhasebesi ka... Devamını Gör

Bir müminin imanının gücü, samimiyeti ve kararlılığı Allah yolundaki ilmi mücadelesinden ve hamiyet duygusunun gücünden anlaşılır. Kişinin din ahlakı konusunda gevşek ya da şevkli olmasını, bu ilmi mücadelede gösterdiği tutum ve davranışlar belirler.

Dinde gevşeklik göstermek, müminler arasında bulunduğu halde imani olgunluğa tam erişememiş ki... Devamını Gör

Merhaba, bugün uzun zamandır aklımda olan bu konuyu yazmak için site bakıyordum. Burası haricinde pek çok yerde de yazarlık yapsam da bu yazı buraya özgü olsun istedim bilhassa burada biraz daha rahatım. Öncelikle bu yazıyı okurken canınız sıkılmaz ama içerik bakımından içinizi daraltacaktır. Biz de yalan yok... Ama bunları artık içimden ve omzumda... Devamını Gör

"Göğsünü saran zincirleri kırıp sızlanmayı kesen kimse, ruhunun en büyük kurtarıcısıdır." (Ovidius) Ruhlar dünya üzerinde mutlu olmayı hak edecek bir başarıma sahip değildir. Eğer mutlu olmak istiyorsa mutlu etmesi gerekir, hatta bu da yeterli olmadığında mutluluğun kaynağını incelemelidir. Bir insan diğerini mutlu edemez, yalnızca mutlu ... Devamını Gör

Ve bu dualar çare sunar dertlerime… Titrer sesim tercüman olamaz yüreğime… Gözlerim dalar gider "SEN"li mevsimlere… İzler yüreğim sessizlerde SEN’sizliği… Ve haykırır sevdam gecelerde bulur kimsesizliği… Medine’nde yanan ışık… Ve yüreğime hasret sunan MESCİD-İ NEBEVİN… Sabah ezanında BİLAL-İ HABEŞİNİN sesi… VE bir aşık sararken SEN’i yüre... Devamını Gör

1- Bir ortama girildiğinde konuyla alakası olmasa bile siyasetten, futboldan, dinden (mezhep) den münakaşa çıkarmamak.

2- Misafirlikte bir şey isteyecekseniz eğer evin hanımı ayakta ise ondan arzu ediniz. Ayakta değilse size en yakın olan erkekten isteyin.

=} Eğer görünür bir yerdeyse (su .. gibi) kalkıp kendiniz alın.

3- Yolda yürürken ö... Devamını Gör

Anlam denen tin ne olsun ki!
Niçin bu kadar ehemmiyete bürünsün.

Oysa gizlice içimizi Ferhat'ın dağı deldiği gibi oyuk oyuk eden o adını bir türlü koyamadığımız şey.
Bir yemeğe tadını veren yağı tuzu.
Ya da bedenin olmazsa olmazı ruhu mana denen şey.
Hayat anlama bürününce bir ruh giyinmiş oluyor. Bu gün her ne yapıyorsak ve bundan sonra h... Devamını Gör

Şu memlekette hakkı olana hakkını vermezler. Hak etmeyene hakkından fazlasını bahşederler. Temelden rejimin tağyiri olmadıkça aklı ve imkanı olanlar durmazlar. Ve tuzu kuru olanların söz söylemeye zerre hakkı yoktur. İyi bir eğitim ve istikbal hayal iden her talebenin önüne çıkartılan maddi engeller en başta rejimin sonrada idare azasının milletin ... Devamını Gör

Kendinize "Bir dahaki sefere bunu da yapmayacağım , şu tutuma karşı daha farklı tutumlar sergileyeceğim , bir dahakine böyle karşılık vermeyeceğim veya ben mesleğimde bunu yapmayacağım..." gibi cümleler kurmuşsunuzdur öyle değil mi ? Peki bu yasaklar işledi mi size ? Çocuklara karşı da bu şekilde yasaklar koymak çoğu zaman işlemiyor.Hatta... Devamını Gör

Ben seni görmeden sevdim canım cananım inci tanem
Hüznü yoldaş ettim senin yokluğuna eridim bittim
Kah yeller gibi estim,kavuşurum diye
Kah MECNUN gibi düştük çöllere sensiz ellere
Bil ki…ölüm kapımı çalıp geldiğinde bana
Ne zaman nasıl kim bilir nerde ecel beni yakalarsa
Ben seni görmeden sevdim peri kızım dedim
Rüyalarım var sana dair,öz... Devamını Gör

Bazen çevremizde sürekli aynı işareti görürüz. Sanki biri özellikle o işareti fark edelim diye karışımıza çıkarır. Sen uzunca bir süre onu fark etmezsin, tesadüf der geçersin. Fakat bir gün hayatta tesadüf denilen bir şeyin olmadığını anladığında o işaretin altındaki anlamı aramaya başlarsın artık.

Benim içinde 16 rakamı görmem gereken o işaret ... Devamını Gör

Her çoğrafyanın refahı saadet, İdareyi kuvvet, buhranı gaflet, zillet ve cehalet bir kaderidir. Bu kader vakti Vuku bulduğunda takdiri ilahi tecelliye-i ihsan ve-l imtihan olarak ol çoğrafyanın şumulunde mevcut bulunan bilâdı ya ziyade refah ve zenginlik yahut zillet ve miskinlik kuşatır. Bu kaderi ilahidir. Belli mücibi esbabdan mütevellid zuhura ... Devamını Gör

Ansızın bir haberi endişe-i telaşe
Surât-i acel ümid-i yakîn-i ûde
Sefer-i teaccel-i mesa-i vâki-i samsuna
Yegane tecelli kıraat-ı ve ezkâr-ı cemaat duayı seneya
Nihayet menzili maksuda vasıl
Olmaya idi çeşmi ifadeyi hüzün
Ve ümid-i mahrumu kıyam nâ kabulum ümidim varım
Üç eyyam intizarı ümid vari temennim
Takdiri ilahi haberi sadıkı saab b... Devamını Gör

Hangi saadetin özlemdir bu
Harman gönlümü kavurandur bu

Yarim nedir nerdedir bilmezem
Canım yanar hep hayatmıdır bu

Sanki ğurbettir menim refahım
Yurdum dedikleri zillettir bu

Ne vakittir gözlerim necat-ı
Menim fermânı Vuslât-ımdır bu

Ne şaşar nede kırpınır gözüm
Bin demli menim göz yaşımdır bu ... Devamını Gör

Çok uzak diyarların birinde bilinmeyen bir ülkede Brave adında bir prenses varmış. Bu Prenses ülkesindeki herkes tarafından çok sevilmesine rağmen bir türlü gerçek sevginin nasıl ve nerede olduğunu bilmiyormuş.

Kuşlara, çiçeklere, gördüğü bütün canlılara gerçek sevginin yerini sorsada hiç birinden bir cevap alamamış. O kadar çok mutsuz olduğuna... Devamını Gör

Bir hicab ki gönlümü daran bir hüzün ki sadrıma vuran bî kelam kaldım men bî çāre olarak derinden ahlar çeksem nâ faide yazmakta kifayet getirmedi ne haldir ki yazar oldum ya lanet ya beddua. Eğer men kılıyorsam ayasofyada üryan hatunun yanında iki rekat ayasofya manasıyla açılmış değil. Neyi dert edeyim hâne içindeki yokluğumumu dışarıdaki ahvalim... Devamını Gör

Bir deve kervanın kaf dağından dönmesinin bin asır Evveli . yeşiller içinde hep bahar yaşayan bir köy varmış. Bu köy çok uğrak bir mevkideymiş. Geleni, gideni, gireni çok olur misafiri hiç bitmezmiş. Günlerden bir gün ehli pek lutuf kâr olan bu köye bir grup insan gelmiş. Ziyade ağızları düşük çok konuşkanmış. İkram edilen şeylere doyumsuz ve nankö... Devamını Gör

Adaleti eşitlikten ibaret gören ahmaklar hiçbir zaman problemleri çözemezler ve hep var olan problemlere bir yenisini daha eklerler. Hukuki yasaları eşitlik ilkesi ile yapılandırmak zulmün temellerini atmak demektir. Nedense eşitlik nâraları atan bazı cenahlar söyledikleri ile bağdaşmayan tek yönlü bir hukuk sisteminin savunuculuğunu yapıyorlar. Ka... Devamını Gör

Hey Ğaribî ölmedin mi hala bu zulmette
Yok görünüp kaybolduğun şu şehrin içinde

Sana dar gelir bu şehrin sokakları elbet
Ya firar istersin refah için istikbalde

Yada firak istersin canun bir dem huzur çün
Belki unutmak ve kurtulmak senden ilerde

Lakin unutulmaz bu şehrin yaptığı sana
Ğaribî zârım âb-ı çeşmi silen yok diye... Devamını Gör