Tripoliçe'nin arnavut kaldırımlı sokakları boyunca, eski binalar geçmiş dönemlerin sessiz nöbetçileri gibi duruyordu; yıpranmış cepheleri zamanın geçişine tanıklık ediyordu.Bu evlere uzaktan bakan
sakin bir göletin parıldayan yüzeyinin altında, nilüferler meltemde hafifçe sallanıyordu; narin yaprakları, sarkan dalların arasından süzülen güneş ışı... Devamını Gör

Bu sabah, diğer sabahlara nazaran erken kalkmıştı. Çünkü yolculuk ve feth etmesi gereken Trabzon vardı.

Dün geceden hazırladığı kıyafetleri giymiş, Alina ve Lotus ile evde vedalaşmıştı. Babası ve Yankı ile havaalanına gelmişti.

İlk defa evden bu kadar uzun süre ayrılacaktı, ama geri döndüğünde eski İlkim olmayacaktı. Daha güçlü, daha sağlam v... Devamını Gör

Yunanca Trikkala/Trikala adıyla bilinmekte olup Orta Yunanistan’da aynı adla anılan idarî birimin (nomos) merkezidir. Tesalya’nın batı kesimindeki büyük ovanın kuzeybatı ucunda yer alır. Tırhala, küçük Trikkalinos nehrinin kenarında deniz seviyesinden 150 m. yükseklikte iyi korunmuş Ortaçağ ve Osmanlı kalesinin eteklerinde bulunur. Antik dönemde Tr... Devamını Gör

Derdim Çok Leylam Yok Başka Aşka Gönlüm Tok
Tonla Yükü Sırtladım Sırtıma Leylamı Bulma dan Ölüm Yok
Nefes Nefese Yarışım Başladı Bundan Böyle Geri Dönüş Yok
Yolum dan Geri Dönmek Yok Yemin Olsun Bana Bu Hayatta Ölüm Yok
--------------------------------------------------------------------------
Leylam Leylam Sevdalınım Leylam Sevdalınım
Hayali... Devamını Gör

Duygularımı Kaybettim Küçük Yaşta Yeşeren Fidan Zamanım da
Hayallerime Veda Ettim Küçük Yaşta Yeşeren Fidan Zamanlarım da
Hayalperest Oldum Hayallerime Kavuşacağıma Yemin Ettim Kendime
Duygularıma Kavuşamadım Ellerimi Sıp Sıkı Tutan Yokken

Zaman Gittikce Gidiyor Ömür den Ömür Gidiyor
Aklar Düşecek Saçlarına Sesin den Anlıyacaksın Yaşlandığın... Devamını Gör

Adam genç eşini çok seviyor, bir o kadarda kıskanıyordu öyleki iş yerinde yemek verildiği halde, her öğlen o uzun yola rağmen evine gidiyor, eşiyle birlikte yemek yiyordu.Kadın, eşinin sadece yemek yemek için geldiğini düşünüyordu.Bilmediği bir şey vardı eşi kendisini kontrol ediyordu.Bu bilinmeyenle uzun süre birlikte yediler yemeklerini taa ki ad... Devamını Gör

Yasemin kendini çok değişik hissediyordu. Vücudu uyuşmuş halde yatakta kıvranıyordu. Ceren evde yoktu; dersi olduğu için erkenden kalkıp okula gitmişti. Yasemin ise evde kalmış, kendi ile savaş halindeydi. Eskisinden daha yoğun hissettiği travmaları; sanki aklına hapis etmişti onu, sürekli aynı döngüyü yaşayıp duruyordu. Bu duruma o kadar öfke duy... Devamını Gör

Özlemek mi adin geçtiğin de cümleler boğazıma düğüm oluyor gözlerimim içi parlıyor hemen sen geliyorsun aklıma gözlerin gülüşün güzelliğin sana olan hislerim .duygulanıyorum birden yanında olmak gözlerine bakmak sarılmak doya doya izlemek istiyorum o an resimler yetersiz kalıyor sorma zaten cümleler hep tersine akıyor yazamıyor seni kalemler o an d... Devamını Gör

Hayel aynamda gülüşün kalmış,
Cebimde sararmış resimlerin kalmış,
Aklımda beni terki diyar edip gidişin kalmış,
Saçımda hatıralardan yağan karlar kalmış,
Hâlâ silinmemiş masallar diyarindaki düşlerim kalmış,
Tenimde alev alev yanan tenin kalmış,
Leylevi karanlık sensiz gecemde sönmeyen umutlarım kalmış.

Son bir nefesim sigaramda kalmış,
... Devamını Gör

Bu sabahta uyandım kalktım,
Senin yüreğimde açtığına yaraları temizledim,
Cihanımda bıraktığin izleri sildim,
Yüreğimde bıraktığın resimlere baktim.
Nasıl bir birimizi sevdiğimiz ana dönmek istiyorum,
Dönemiyecegimizide biliyorum.
Aslına bakarsan ben çok şey istiyordum. Hüzünsüz senli baş başa bir gece,
Aydınlık senle tatlı bir sabah ... Devamını Gör

Sensizliğin Şehrinde Soğuk Rüzgarlar Esiyor
Yalnızlığın Sensizlik Olduğunu Öğrenmemin Üstünden Kaç Zaman Geçti Unuttum
Kaç Zaman Oldu Görmeyeli Yüzünü Nefesimi Kesip Can Damarımdan Vurduğunun Üzerinden Kaç Asır Geçti
Sahi Mevsimlerden Neydi Okşadığında Yüreğimi Ne Zaman Ekmiştin Aşk'ın Tohumlarını Hücrelerime
Kaç Zamandır Bu Acıyı Çekiyor Benl... Devamını Gör

Rüzgar, bu sefer aceleyle poşeti aldığı gibi, Yağmur'un yanında gitti. Yağmur, Yusuf ile birlikte koltuğa oturmuş, boş duvarı izliyorlardı. Duvarda ilk gün gördükleri, pis leke hâlâ duruyordu. Bu lekeler patates kabuğundan kaynaklanıyordu. Patateslerin kabuğunu daha ince soyabilmek için, Yusuf, patatesleri duvara sürterek soymuştu. Oldukça çirkin b... Devamını Gör

Akşam Nil'lerin Alparslan'lara gelmesi ile küçük çaplı bir şaşkınlık yaşansa da ilk toplayan Alparslan olmuştu. Nil'in sekreteri olduğunu söyleyerek konuya nokta koymuştu.

Tanışma faslı geçilmiş, herkes masada yerini almıştı. Su, Nil'in yanına oturmuş, Bera Su'nun karşısına, Alparslan ise başköşede yerini almıştı. "Su anlat bakalım ne iş ya... Devamını Gör

Toplumdan uzak olmak her daim iyidir, Camus'ta tasdik bulur bu durum. Aslında bu çağın insanlarından da uzak durmak gerekir, hatta bu çağda kendimizden de. Hepsi tabiri caizse sirk maymunundan farksızdır. Sözlerinden tavırlarına kadar... Nezaketi ilgi kabul ederler bir de. Çok azdır konuşulabilir olan insan sayısı, ki hayat boyu rastlanır değildir ... Devamını Gör

Anne önde, ikizler arkada eve doğru yürüyorlardı. Hâlâ söylenen annenin, öfkesinde herhangi bir azalma yoktu. Tuhaf kadındı. İkizler arkada birbirine tutuna tutuna yürüyorlardı. Esen rüzgar saçlarını havalandırırken, aldıkları hafif yaranın da üzerinde dolaşarak biraz olsun acılarını dindiriyordu.
Yağmur fısıldayarak "Okumayı çok seviyorsun ... Devamını Gör

Kış ayında köyde geçen çocukluğum, belki de en sevdiğim ve hatırlamaya değer gördüğüm yıllardı. Karın metrelerce yükseldiği, evlerin damının kristal buz sarkıtlarıyla süslendiği görsel şölen; rüzgârla kavga edercesine yağan ve pencerelere çarparak durabilen küçük beyaz kar tanelerinin dansıyla devam ederdi. Bayılırdım izlemeye. Geceleri herkes yatt... Devamını Gör

(S)atırlar yetmez Îçimdeki senî anlatmaya
(E)n güzel anıları Senînle yaşamaya,*
(V)irane oldu Yüreğîm senden ayrı kaldıkça
(İ)çîm erıyor her defa, resimlerîne baktıkça
(Y)alvardım mevlaya; ayırma Benî yardan,
(O)nsuz,dedim ağır Gelîr, taşıdığım bu can
(R)uhumu tutsak,gönlümü esîr eyleyen güzel
(U)çurumun kenarındayım,ya Benî öldür…
(M)azîye... Devamını Gör

BAKIMEVLERİNİN KANATSIZ MELEKLERİ
Bütünleşir bakım personeli göreviyle.Kanatları yoktur belki ,ama melek görünümlüdür .Manevi evlattır bakıma muhtaç olanlara.
Bıkkınlık gelsede,bunalsada yaşlının gözündeki masumiyeti görünce geçer bütün yorğunluguda,bıkkınlığıda,Çocuğu gibi sever biryerlere sığdıramaz onu. Yanağına bir öpücük kondurdumu e... Devamını Gör

BAZI VEDALARIN ADI YOK

Unutamıyorum. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım olmuyor. Sen ve ben asla ‘biz’ olamadık. En çok da bu koyuyor. Canım yanıyor Sana bu kadar yakınken aslında uzak olmak çok acıtıyor. Nedendiye soramıyorum. Neden beni sevmedin diyemiyorum. Nasıl diyeyim ki? Beni sevmediğin için sana da kızamam ki. Kalp bu işte, seveceğin insanı ... Devamını Gör

Düştün yine aklıma
Sen gideli çok oldu
Ben ise hala sürüklüyorum hayatı,
Hala seni sevmekten
Vazgeçmedim biliyor musun?

Bazen kitaplara sığınıyorum
Bazen sokaklara, sahile
Hiç vazgeçmiyorum seni sevmekten
Senin sevdiğin kitapları okuyorum
O güzel resimlerine bakıyorum,
Yanı başımda iken çekiyorum kokunu içime.

Verdiğin kalemd... Devamını Gör