SELANİK’TEN İZMİR’E ZORLU YOLCULUK!
Annesi muhacir Selanik'ten zorunlu göç ile gelmişler. Gözleri parlıyor; "Benim nenem Atatürk'ün komşusuymuş" diyor. Durumlar bozulunca gelmek zorunda kalmışlar. Babası ise Lozan Mübadili 1923'te 13 yaşındayken başlamış göç yolculuğu.
Aynur Tümbek 2. kuşak mübadil. Birinci kuşak çoktan göçüp gitti. Gü... Devamını Gör

Kararan kalpler asla yol göstermez
Köhne anılar da hatıra gelmez
Sanma sakın bu fırtına hiç dinmez
Vefasız anılar düşünsen bitmez

Yakılan her sigarada var anılar
İnkar edince gitmez hatıralar
Boğazın derin sularında vapurlar
Karaya nasıl varacak, düşünmez

Şu esen kuvvetli rüzgarlar bile
Varacağı yeri getirmez dile
Köhne anılar, düşü... Devamını Gör

12 Şubat 1821
Tripolice-Mora
"Onlar ansızın ve tamamen 1821 yazında yok oldular. Bu yok oluş tüm dünyanın gözlerinden uzak oldu ve a... Devamını Gör

Sevgili aynam...
Günlerdir bakıyorum da seni ne çok düşünmüşüm, her harfi sana benzetmiş,gelen zamları senden bilmiş,geç kalan otobüsün sebebini bile senin varlığına yaslamışım..

Saçlarımı tararken kırılan odun tarağımın dişlilerini sana benzetmişim..
öyle ki o da hiç kırılmayacak gibi duruyor oda sanki bir ömür benimle kalacakmış gibi çantama... Devamını Gör

Seni görüyorum yine İstanbul
Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan
Minare minare, ev ev,
Yol, meydan.
Geliyor Boğaziçi`nden doğru
Bir iskeleden kalkan vapurun sesi,
Mavi sular üstünde yine
Bembeyaz Kızkulesi.
Bir yanda, serin sabahlarla beraber,
Doğduğum kıyılar: Beşiktaşım.
Baktıkça hep, semt semt, yer yer,
Beş yaşım, onbeş yaşım, ah yirmi ... Devamını Gör

Bir câmi olmuştu avuç içim.
Her baktığımda sana anan ellerim.
Bir hülyâ gibiyken,
Neden ben bu çağın askeriyim.

Beni de al, vapurların gizlendiği yerden.
Bir olalım be hayâl!
Pir olalım.
Bir umut içinde kaybolalım.

Bakanlar deli sansın,
Mecnun desinler ne ki.
Gel bir duâ olsun yüreğimiz.
Belki sesimiz duyulmaz,
Belki akan sular duru... Devamını Gör

Bir gün,varya zamanı gelince
Sevdalarımı sanada anlatırım!..
Ama şimdi yorgunum ne olur anla beni
Dostum bilirsin sevmekte sevilmekte zor
Ağırdır bir sevdanın yükü,
Bir işteki yükünden!..
Baharin yağan yağmurlarında
Yeşerirmiş tohumlar canlanır çiçekler
Yeni tohumlar ektim yüreğime bilirmisin
Sen yağan düşlerimde sensizlik gümüşlerime
... Devamını Gör

SANA İSTANBUL'U BIRAKIYORUM
Sana İstanbul'u bırakıyorum
Sultan Ahmet Meydanı'ndaki çayı
Yürüdüğümüz kaldırımları,
Sana İstanbul'u bırakıyorum
Laleli sokakların da ki gülü
Düştüğüm o sahil koyunu
merdivenlerin ayak sesini
Sana İstanbul'u bırakıyorum
Gülhane'de oturduğumuz bankı
Yanında du... Devamını Gör

Sensizim, sana koştum iklimler boyu
Uykular, yanan liman uykular haram
Bir vapur geçer, dalgasında savrulan ben
Dön yürek yurduma, gurbet tenime dön, yanarım sana
... Devamını Gör

Görmek istemediğimiz o kadar çok şey var ki bazen şahit olmak zorunda kalıyoruz, kaçıp gitmek gerek
Adını bile bilmediğin şehirlere velakin seni tutan ne varsa bağlı kalmıştı sanki bu şehre her sabah
Aynı güne uyanmak seninle aynı havayı solumak güneş yüzüme çarptığında sıcaklığını hissetmek
Birinden vazgeçmenin ne kadar zor olduğunu geçmişim... Devamını Gör

Rıhtımda bir yağmur vardı
Bu yağmurda seni seyretmekti güzellik
Bana sorsalar güzelliği böyle tarif ederim belki
Çünkü gördüğüm en güzel tanım böyleydi galiba
Bundan başka gördüklerim anlamsız geldi bir anda
Rıhtımda denizi seyretmek şöyle dursun,
Vapurda martılarla söyleşmek dahi manasını yitirdi
Çünkü ben rıhtımda İstanbul'u seyretmeyi unu... Devamını Gör

Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unuta... Devamını Gör

Kirli dumanını havaya soluyarak,
Ayaklanır Karaköy'ün milatlık vapurları.
Heybetli cüssesiyle dalgaları yararak,
Korkutur uykudan kaldırdığı balıkları.

Nice martılar beslemiş,
Nice aşklar gizlemiştir güvertesinde.
Farkında olmadan figüranlık yapmıştır,
Acıklı filmlerin en can alıcı sahnesi... Devamını Gör

Önce gözlerin girer odamdan içeri
Sonra ellerin, saçların dudakların
Bir bir hatırlarım
Her sabah senin olan ne varsa
Yüzüm aydınlanır
Şarkılar söylemek gelir içimden
Yakında bir kuş öter
Uzaklarda bir tren sesi
Sonra kornalar, çocuk ağlamaları
Vapur düdükleri
Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden
Ve alışılmış bir yaşama... Devamını Gör

ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
 
emp... Devamını Gör

Bi yerde okumuştum...
İnsanlar ne zaman gözleri ile değil de gönülleri ile sevmeye başlar ise..
Sevda kelimesi ancak o zaman can bulacak diyordu şair..
Bu ne demek biliyomusun....
Gittiğin günden beri bunu düşünüyorum...
Ruhumun notalar arasında sıkıştığını düşündükçe benliğimdeki yabancı hangimizin eseri bilemiyorum..
Şayet gitmeseydin sakal... Devamını Gör

Uzağız şimdi biraz. Sen koca bir denizin karşısında, ben diğer tarafında. Bir gemi süzülüp gidiyor gözümün kenarından. Senin o odunsu sonbahar kokunun yerini denizin yosunlu, hasretli kokusu alıyor. Dalgalar yükseliyor, ben gidişinin ardından gözyaşı döküyorum tez gel diye. Şu İstanbul yine yapıyor bana yapacağını. Koca bir sevdayı omuzlarıma yükl... Devamını Gör

Gitme bak..
Ben acırım kendi halime
Yenilirim tüm satırlarıma
Hepsi seni anlatır sonra..
Gülme bu halime
Yenildim zaten sana
Sonra kim bakar bana?
Sözlerini çalarım dinlediğim her şarkının
Didik didik ararım da
Ya sen çıkmazsan?
Hiçbirinde bulamazsam adını?
Onlar bile hatırlatmayacak mı seni bana?
Hayallerime taşıyamayacak mıyım tek şar... Devamını Gör

Gecenin geç saatleriydi. Kirasını zor ödediği iki bina arasına sıkışmış betondan bir kutuyu andıran rutubetli odasında,derme çatma yatağında elinde kalem ne yazacağını düşünüyordu.Şairdi Kadir.Beş parasız,sağ kolu ağarmış bir redingotun,su geçiren bir çift eski ayakkabının ve uçsuz bucaksız hayallerin maliki fakir ama ağırbaşlı şair…
Karşısındaki ... Devamını Gör

Ben her gün savaş, hırsızlık, kriz gibi konulara yönelik makale ve haberleri okumaktan çok sıkıldım. Eminim sizler de aynı durumdasınızdır. Bu yüzden değişiklik olsun diye bu yazıyı yazdım. Umarım ilginizi çeker ve beğenerek okursunuz. İyi okumalar…

- İlk roket, ilk uçma kanatları, şahi topu, ilk denizaltı, arabalı vapur, serbest müstezat gibi... Devamını Gör