Mesela ağlamak istedim geçenlerde. Sonra sustum.
Mesela kafam güzel olsun, o güzellikle delilikler yapayım dedim; zaten çoktan delirmişim diye sustum.
Mesela kahkaha patlatmak istedim.
Hayat bana hep gülüyor dedim diye yine sustum.
Mesela mutlu olmak istedim geçenlerde, vuruldum.
Yine sustum.
Mesela balkondan atliyim belki kurtulurum dedim... Devamını Gör

Her önüne geleni tersliyor, hiçbir duyguyu hissetmiyor, sadece korkuyor; sürekli ölmek istiyor, gözaltı morluklarını annesi uykusuzluktan sanıyor, eskisinden daha çok yemek yiyor, insanlara dalga konusu oluyor, ya çok konuşuyor ya da hiç konuşmuyor, birileri bir şey yapsa da olay çıksın diye zaman kolluyor, eski hallerini özleyip yeni haline ağlıyo... Devamını Gör

Ruhun öldü mü ölüyorsun işte. Toprak tadı almadan ölmek tüm ölümlerin en ağırı gibi geliyor. Elinde sigaranla, giden parfüm kokunla, yaşlı gözlerinle, çıkmış ojelerinle, küçük hayallerinle karanlığa takılıp kalıyorsun öylece. Ne yapsalar dönemiyorsun o renkli dünyaya. Ne renkli dünyaymış! Yediğin vurgunlarla, söyleyemedigin cümlelerle, anlatamadığı... Devamını Gör

Saçlarımı keseceğim. Yine mi? Evet yine. Kimse yok kendimden başka saçlarımı oksayacak. Kimse yok, saçlarımla oynayıp beni uyutacak. Hem zaten bunca ağrıdan, sızıdan, kırgınlıktan,nefretten, öfkeden sonra aşık olma ihtimalim de yok artık. Olsa bile imkansızım artık.
Saçlarımı kesecegim. Hem zaten babam da bilmiyor saçlarımın kokusunu. Daha da bil... Devamını Gör

Gecenin ıssız karanlığında bu saatten sonra neler yaparak yaşayacağımı, göğsümdeki o acıyı nasıl taşıyacagimi düşünüp duruyorum bir saattir. Anneme kızıyorum, babama kızıyorum. Neden diyorum sürekli. Anne neden gidiyorsun, baba neden gelmiyorsun? Saçlarım uzadı, neden gelip sevmiyorsun? Anne sınavlarim kötü neden kızmıyorsun, baba sigara içiyorum n... Devamını Gör

Saçlarımı tepeden bağlayıp aynanın karşısında uzunca kendime baktım. Düzensiz uyumaktan oluşmuş göz altı morluklarım, sinirden çıkmaya meyletmiş sivilcelerim, zayıf düşmüş bedenim, solmuş tenim ve kurumuş dudaklarım...
Öncekilere benzemeyen bir acıydı bu. Içimde, iliklerime kadar hissettiğim ama kimseye hissettiremedigim bir acıydı. Bir son, bir ... Devamını Gör

Derdini anlatabilecegi birileri kaldı mı diye düşünüp durması, bileklerini kesmesinden daha çok acıtıyordu canını. Hiç durmadan kendi kendisiyle konuşuyor, sürekli sigaralar yakıyor ama hep yaktığı sigaraları unutuyordu. "Bu dünyada hiç kimse ve hiçbir şey kalıcı değildir" lafını tekrarlayıp duruyor, delirecek kıvama geldiğinde kendisini ... Devamını Gör

Bağıra bağıra anlatamadığımız milyonlarca şeyle birlikte büyüyor, sonrasında yarım kalarak gidiyorduk bu dünyadan. Yorgun, eksik gidiyorduk. Yaşadığımız süre boyunca birileri gidiyor, birileri geliyordu. Bazen birileri tarafından öldürülüyor bazen de birileri tarafından yeniden doğuyorduk. Korkmuyorduk. Karanlıkta kayboluyor, sızana kadar içiyor, p... Devamını Gör

Bir kadının seni sevdiğini anlayamazsin der huysuz bir bilge. Ve devam eder, hele de o kadının hayattan bir beklentisi kalmamışsa artık, süslü cümlelere kanmayacak kadar büyütmüşse hayat onu sana seni seviyorum demesini bekleme. Siktir başımdan der, eve bırakmak istersin ben kendim giderim der, kendine çekersin sadece gözlerinin içine bakar ve belk... Devamını Gör

Hatırla o ölü çocukları, hatırla o ölü mevsimleri.
Kışın yağmayan karı, yazın açmayan güneşi.
Gece seni üşütmeyen ayazı, terletmeyen nemi.
Hatırla ölü bakan gözleri, hatırla sevilmeyen kalpleri.
Hatırla Cemal Süreya'yı, hatırla Orhan Veli'yi.
Korkmayan Deniz'i, işkenceyle öldürülen Kaypakkaya'yı.
Hatırla ölümü, olmayan yaşamı.
Hatırla beni,... Devamını Gör

Herhangi bir mezarın yanına oturmuş konuşuyordu. Sen, dedi toprağa bakarak. "Bu dünyadan yapmak istediklerini yapamadan gittin, eminim." Sonra toprağa dokundu, cevap geleceğini umarak. Derin bir nefes aldı, yerinden kalktı.
Yaşıyor olduğuma bakma. Ben de yapmak istediklerimi yapamadan gideceğim bu lanet dünyadan. "Iyi biriydi"... Devamını Gör

Gözyaşımız yanaklarımızı ıslatmasın diye vardı tavanlar ve derin nefes alışverişlerimiz. Kırgın gülüşlerle avuttuğumuz ruhumuz. Kacabilecegimiz hiçbir yer yok. Durmadan yazılan yazılar, soğuk bakışlar, sikilip sokak ortasında ezilerek bırakılmış bir ruh var, beden dediğimiz kafesi ayakta tutan. Ama gideceğimiz bir yer yok. Aşk acısından, melankolid... Devamını Gör

Acının, hüznün, nefretin, ruhsuzlugun hayatımıza hakim olduğu bu dünyada dans etmek, kahkaha atmak, çocuklarla oyun oynamak ve daha nice deliliklerle hayatı yaşamak özgürlüğü getirmez mi bizlere? Hadi şimdi kalkıp sarilalim yanımızdakilere. Gülümseyelim gökyüzüne. Çılgınlar gibi dans edelim, hatta sevişelim müzikle. Saçlarımızı dağıtalım dans ederk... Devamını Gör

Sigarasını yaktı, uzunca bir süre içine geçti ve bıraktı. Gözlerini boşluğa dikti ve uzaklara daldı. Kaybedecek bir şeyi kalmamıştı artık. Yaşadığı son vurgundan sağ çıkmış olması bile mucizeydi. Önceden olan olaylar, ailesinin baskısı, stres ve hastalığa rağmen hayatın devam ettiğini düşünüyor ve ona göre davranıyordu. Ama şimdi mahvolmustu. Bunda... Devamını Gör

Hiçmişsin gibi davranıyorlar sana çünkü sen onlar gibi olamiyorsun. Onların dört dörtlük fizikleri, janti kıyafetleri, porselen makyajları, fevkalade gülüşleri, daim olan konuşmaları ve herkesi etkileyecek bakışları var. Ya senin? Uykusuzluktan şişmiş gözlerin, sürekli ısırdığın için moraran dudakların, yarısı gitmiş ojelerin, dağınık saçların, ras... Devamını Gör

Savuramadigim küfürler gibisin sevgilim. Içimde tutmuş, dışarıya söyleyemedigim için eve geldiğim zaman sinirden duvarı yumrukladigim zamanlardaki gibisin. Canımı yakıyorsun ama bunları yapmak da zevk veriyor. Ben seni babamdan çok sevdim sevgilim. Inanmadin. Ya da ben inandiramadim bilmiyorum, olmadı işte. Hiç olduramadik. Çalan her Sezen şarkısın... Devamını Gör

Hep eksikliğimden bahsediyorum. Hep eksik bir şey var diyorum. Tam olarak tamamlanmayacak bir şey. Sadece öldüğünüz zaman o eksikliği hissetmeyecegim o kadar. Ölüm gibi ama değil. Hayat da sayılamaz ya aslında. Bu eksiklik ne diye soruluyor. Acı var, aşk var, gözyaşı var, dertler var, karmaşalar var. Çalan radyoda Ali Atay var. Ne eksik?
Bilmiyor... Devamını Gör

Rüzgarda savrulan kıvırcık saçlarının arasından gülümsemesi belirdi. Gözleri dolu doluydu. Ama sanki bir şey gizlermişçesine gülümsemesini eksik etmiyordu yüzünden. Elleriyle saçlarını düzeltmeye çalışıyor ama aynı zamanda düşündükleri ona ağır geldiği için yüzündeki ifade sürekli değişiyordu. Gülümseme kalıyordu elbette ama gözlerinin devinimi onu... Devamını Gör

Bir şeylerin eksik olduğunu anladığım zaman durdum ve düşünmeye başladım. Ne kadar mutlu olursam olayım, kahkahalarimdan sonra uzaklara dalmama bir şeyler sebep oluyordu. Ve bu beni mahvetmekten çok yok ediyordu. Yazamiyordum mesela. Gözlerim doluyor ama ağlayamiyordum. Kalabalık ortamda kahkahalarim yankılaniyordu ama yalnızken duvara baka baka ... Devamını Gör

Icimde yaşayan bu karanlık hislerin beni yok ettiğini anladigimda her şey için çok geçti. Kaçmak istiyorum tanrım. Koşa koşa uzaklasmak istiyorum. Ve bir daha hiçbir zaman geriye dönmemek istiyorum. Siz buna pes etmek deyin ben özgürlük. Ama aslında ben çoğu kez kendimden kaçmak istiyorum. Yok olmak istiyorum tanrım. Kimse, hiçkimse olmasın istiyor... Devamını Gör