Sazın teli kırıldı bugün
Dök derdini anlat derin
Çayın suyu kesik akar
Yüküm ağır kısa gezdir

Gülmez yüzüm öksüz başım
Yar elinden nedir derdim
Cihan kusar belli yerli
Bana yeter benim derdim

Gel elimden tut benim
Ak yüzümden sev beni
Âma gözümden gör seni
Tutmaz elime ver sazı

Gü... Devamını Gör

Hayatın esen ruzgarı
Külleri aldı gitti
Dert yanan İstanbul
Bugün sabaha kaldı
Çan çalan baban
Selâ seslerine karıştı
Fikir, yürüyen diyar
Kirliler etrafını sarar
Sesler, ziyan zarar
Şimdi can asılı kaldı
Rıhtımın uçan kuşları
Görür, koşanı sızanı
Akıl , çarpılmış diyar
Uyandırdın uyu... Devamını Gör

Durgunluğumu gören zanneder ki.
Bir kabusun iki gecesi.
Ayın, karanlık iblisi
Şehrin pazar gecesi

Umudun kırk haneli şifresi
Bu kadar mıyım yani
Yok mu devam eden kederi
Yarım kalmış güncellemesi

Vicdanın sönük Alevi.
Gök kuşağın sekizincisi
Benim... Devamını Gör

Zalimin toz olduğu yerde
Rüzgar olur eserim de
Elden gelmez, gözlerinle
Bir Nehri keserim de
Gözlerin bana gelmez
İsterim de, Eller istemez
Kör Kurşun, kor göze
kör olsun, nankör Eller
Varsın Gitsin el olsun ... Devamını Gör

Ülküm, suyu kesilmiş Değirmen.
Uzun zamandır dövülmeyi bekleyen, buğday.
Torbalanmamış un,
Olmamış hamur olmamış yufka, yenmemiş lokma.
Doymamış hanım doymamış çocuk,
Nasıl olsun 10 kuruşluk yolluk.
Kimene derdimden Kimene ülkümden, davamdan.
Hayat viranesi karın doyurma yan bir yolluk.
Kıskaca alınmış onca Hayat,
Ne konuş nede gözlerini k... Devamını Gör

Hasret, üstü örtülmemiş mezar.
Kaderim Kader Karanlık, Aydınlığı görmemiş Bir gül kadar soluk.
Güneş görmemiş Topraklar kadar soğuk.



Çorak Topraklar kadar sessizim yurdumda, Damla suya Muhtacım Yokluğunda.
Bir sesini duysam, varlığınla, belki yaşarım birkaç gün daha...

Yazık değil mi, gü... Devamını Gör

Sözüm o ki anlayana,
Herkesin var bir derdi.
Uzun bir aradan sonra
Aldım elime kalemi.
Hasreti, ömür tüketen,
Yuvalanmış kan emici
Hakketmedi benden birşey
O bana verdi herşeyi. ... Devamını Gör