Sessizlik
Uğultulu ve bunaltıcı sessizlik
Karanlık
Yağmalayıcı ve cânhıraş karanlık
Fısıltılar içinde müphem bir âlem
Fısıltılar ki içinde yankılanır çığlık çığlık

Yanan bir toz bulutu, esen ise sıcaklık
Güneşten bir fırtına önüne geleni yutarken
Dokunduğu pâre pâre dokunduğu bulan... Devamını Gör

Uyanayım

Anayım.

Derin mi derin

Boşluklar içinde gezen

Dîvâne gönüllere karayım.

Son raddeye varmadan

Son çırpınışta kendimi bulayım.

Bir nefeslikse yaşamak

Bir nefeste cümle alemi

İçime çekip alayım.

İç edeyim, can edeyim

Her lahzada son haddimi yaşayayım.

Bîgünâh değilim.

Yerin dibine batıp

Çamur deryası... Devamını Gör

Yaşadıkların.

Ardında bıraktıkların.

Karmaşık, zor çözülen.

Yoldakiler, bıraksan darmadağınık.

Söylemsiz, vurgusuz.

Bak biri sesleniyor arkandan.

Yaklaşma sakın,

Devam et, git yoluna.

Fırsat verme asla

Sen ya da bir başkası

Kim düşmandı sana senden başka.

Ardın ... Devamını Gör

Ek tohumlarını

Filizlenen çarçabuk.

Tutun gövdeye, sarmala

Sık, sıktıkça daha da bağlan

Kök sal derinliklere.

Gittikçe zorlaşıyor nefes almak

Her nefeste nasiplen tüm bedenden

Sar, sardıkça ör kollarınla.

Gösterme parlak güneşi

Kaplasın kara bulutlar dört yandan

Karan... Devamını Gör

Anmışım

Uyanmışım.

Deli dalgalı denizlerin

Coşkusuyla bentlerden taşmışım.

Her zerreye biat eyleyip

Bir damlada bin deryâ bulan gönüllere

Akmışım.

Fenâ bulup dermân olup

Ân içinde ummâna doyup

Dehşet-engîz semâlara kaçmışım.

Pâre pâre, kor kor

Taş billurlarda yan... Devamını Gör

Anış

Dehşetengiz semâlardan

Rücû eden kalbim.

Bu kaçıncı uyanış.

Pâre pâre, âteşin âteşin

Nûr içinde âmâ olan şeb-pere

Gibi ne amânsız bir yakarış.

Müşkül bir bakış,

Kahredici ve zor

Kaçış.

Geriye dön.

Aslolanı unutma.

Her vedâ bir geliş ve yeniden uyanış.

Sa... Devamını Gör

Düştü

Yılın ilk kar tanesi.

Sustu

O utangaç çocukluğum.

Kırıldı

Ailemin pamuk ipliğinden dalları.

Koptu

Mâziyle bağlarım.



Çünkü ben,

Ağlayarak küçülüp

Umutlanarak büyüdüm.

Bir kış günü yalın ayak

Giderken avuçlarımdan

Çocuk ruhumu düşürdüm.



Ben.
... Devamını Gör

Andım,

Büyük bir hengâmeyle

Tâ derinden yandım.

Âlev âlev, kor kor

Kıvılcımlar saçarak

Benlik denizine

Nedâmet yangınlar saldım.

Son raddede, bir ürpertiyle

İç "ben"imi andım.

Aradım akabinde,

Onun seyrine daldım.

Hâb ettim,

Denizinde köpük oldum,

... Devamını Gör

Yakıp yıkan, duvarlardan aşanlar

Dalgalara karşı koyanlar

Ezip geçtiler, cana canana kıydılar

Âşık maşuk demeyip gönül uğruladılar



İçlerinden biri, o deniz uğrusu,

Çaldı tüm umutlarımı.

O zalim deniz uğrusu,

Yok etti mutluluklarımı.



Bir deli dalga vurdu

Kıyıya bü... Devamını Gör

Ansam

Uyansam,

Büyük bir gürültüyle

Tâ derinden yansam,

Âlev âlev, tâne tâne

Orta yerimden kavrulsam.

Son bir çırpınışla

"Ben"den kaçan kendimi arasam.

Bulsam onu, bir lahza

Seyrine dalsam.

Temâşâ edip cemâlini

Ellerimle gül sunsam.

Alsam onu,

O nâdî... Devamını Gör

Çiçek açmadan meyve vermek,

Yağmadan buz tutmak belki,

Ya da yürümeden gitmek mümkün olsa.

Kanat çırpmadan uçmaya ne demeli.



Semadan hayatları seyretmek de güzel

Aslımıza rücu etmek de.

İyisiyle kötüsüyle kendimizi bilmek ve,

Soluk soluğa aşka kendimizi vermek de.



A... Devamını Gör

arsız ve hırsız yalanlar
bir ülkeyi çaldılar
yol yordam dinlemeyip
insanları kandırdılar
az çok demeyip
talana başladılar
dur durak bilmeden
ne varsa soydular
önlerine çıkanların
hepsini birer birer yaktılar
zapturapt altına alınan
ülkede kimse konuşamaz oldu
insanlar korkmadan
nef... Devamını Gör

Gel!
Gel ki huzura ersin gönlüm.
Gel ki dinsin yıldırımlarla çağlayan
Hicran yankıları.
Bir muştu uçur göklere nâgehân
Göğersin
Tan.

Öz olsun, öz bulsun bîderman
Yüreğim.
Câna cân katsın yârdan gelen
Her cefâ, her nâz u niyâz.
O meşkâver yârin gamzesiyle
Târumâr olan gönül
Muştusu... Devamını Gör

Kızıldan da kızıl alevli bakışları vardı
Gamzesini görenlerde şimşekler çakardı

Saçlarının teline hazineler bedeldi
Onu gören gönüller kendilerinden geçerdi

Uzak yakın diyârdan onu duyan gelmişti
Bu mecâlsiz sonu rızasıyla seçmişti

Kar yağdıran taşıyla bedenleri dondurdu
Âşıkların kalbi... Devamını Gör

"Nisan ayını ve böyle belirsiz havaları hiç sevmem" dedi genç kadın. "Aniden değişebiliyor ve birdenbire yağmur yağabiliyor."
"Yağmuru sevmez misin?" dedi genç adam.
"Hayır, sevmem. Yağmurun nesi sevilir ki? Her yer vıcık vıcık oluyor, ıslanıyor."
"... Devamını Gör

Yalınızım.
Yoktur kimsem
Göçer dururum bu çileli hayatta.
Bir yerde durmaya el vermez yüreğim
Kalamam olduğum yerde
Nereye gitsem hep saplanırım derde

Yürürüm bazı soğuk gecelerde
Ağustos sıcağında buz keser içim.
Yanarım apansız kara kışın ortasında
Yoktur dermanım, yoktur bu hâle ilacım... Devamını Gör

Sen ki sevdâlar denizinden kopup gelen,
Bî-pâyân-ı pür-hevâsın bana.
Gözlerin kızıl ejderler ikrâmı,
Güneşler ırmağının şarâbısın.
Sen ki sen, sen ve sen varsın işte!
Yokluğun tokluk varlığın açlık...
Ben ki 'ışk ovasında susuz dervîş,
Sen ki katre-i fürâdede umutsun bana.
Kaya Türkoğlu


... Devamını Gör

Sen sana dair ne varsa
Al götür mesûdhânene
Yuvan gül dolsun, ferdân neşe.

Sen sevgili!
Sen hep senben ol
Öyle alelâde değil.
Senben, yahşı, iyi...
Hangi dil ve lehçede olursa olsun.
Sen daima en iyi ol.

Sen aşkı değil sevgiyi
Yaşatmıştın gönlünde
Aşk derdin. Aşk...
Saplan... Devamını Gör

Sonu bilinmez yolculuğudur
Bu hayâtın.
Kaç diyârdan geçer
Kaç durak bıkarır geride

Her gidişin bir yitiş
Her gelişin bir muştu olduğu
Yerlere sürer seferi

Durmaz asla, beklemez
Bir dakika bile geçirmez
Bu yolun kaptanı
Hiç bakmaz ardına

Baharla başlayan yolun
Kışa evrilişidir en... Devamını Gör

Mecmua.
Arsızca,
Yalan dolan.
Aynı tas, aynı terâne.
Büyü büyü büyük bir iştahla
Doymamacasına.
Hep al hep yok et
Ne var ne yoksa.
Hepsini iç et
Savur, saç her tarafa.
Büyük balık küçük balık misâli.
Acıma asla!
Tabiat kalmayınca
Tabii diye bir şey de olmaz sonuçta.
Sun'î varken gere... Devamını Gör