Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
105 Yaşam çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar sonr - Sözümoki
29 Haziran 2020, Pazartesi 15:12 · 407 Okunma

105

Yaşam çok zalim bir öğretmendir. Önce sınav yapar sonra ders verir.
Andre Gide


Gecenin uykusuz saatlerini yudum yudum tüketirken, yokluğunu en çok hissettiğim gönlümün kandil çiçeğini arıyordu gözlerim...Az önce yazın ortasında  yağan  yağmur dikkatimi çekti... Bir ferahlık verir gibi yağdı bu yağmur, taze özlemlerin biraz önce son bulması gibi... Yârin  kaleminden dökülen inci gibi sözlerin yüreğin bam teline dokunması gibi... Yalçın kayaların ardında doğacak güneşli günlerin verdiği huzur gibi... Kıyıda köşede kalmış tatlı anilerin insana büyük mutluluklar vermesi gibi...
Birkaç gün sonra  Zühre ve dedesi Erzurum' dan döndüklerini öğrendik. Sefer Mehmet dedeye geçmiş olsun dileklerimizi ilettik... Zühre ise her zamanki gibi evinin önünde bulunan dut ağacının serin gölgesinde soluklanıyordu...Divanın köşesinde oturan ben şimdi Sefer Mehmet dede ve Zühre'yi aynı karede görüyordum... Dedem birkaç sual ve geçmiş olsun dan sonra izin istedi ve evden dışarı çıkıp yürümeye başladık. Daha doğrusu dedem ağır ağır yürümeye koyuldu. Ben de Zühre'nin yanına gittim." Çok geçmiş olsun "dedim... "Ne olur ağlama artık dememe kalmadan  bana sarılıp içten içe ağlamaya başladı... Başını göğsüme yaslamış bir yandan ağlıyor bir yandan da kötü günleri unutmaya çalışıyordu. Sonra gözlerime baktı bir süre... Gözyaşlarını başörtüsüyle sildim ve güzel yüzüne bu gözyaşları yakışmıyor Zühre. Zor günler geçiriyorsun, belki de çok geceler ağladın. Ama tüm bunlar Allah'ın izniyle sona erdi... Bak şimdi deden iyileşti ve seni  güzel günler  bekliyor..." Söylediklerim etkili olmuş olacak ki gözlerinde bir umut ışığı gördüm...Yüzünde de bir tebessüm emaresi... Zühre'yi bu halde görmek beni birazcık olsa da mutlu etmeye yetti...
Dedem, aksam olunca yemek yerken belli etmese de, ben anlıyordum,  içten içe üzülüyordu...Onu üzüntülü görmek beni de üzmekteydi. Bir şey söylemeden yemeğini yedi ve ardından elini yüzünü yıkadı. Ardından yatsı namazı için camiye doğru yürümeye başladı... Bense sofrayı topladım, bulaşıkları yıkayıp yatsı ezanını beklemeye başladım. Ezanı beklerken nenemi dedemi ve Zühre'yi düşündüm... En çok ta Zühre'yi... Bir aralık odanın duvarında asılı duran kilim gözüme ilişti... Ne diyordu nenem bu kilim deki desen için... Hatırlamaya çalıştım. Bukağı... Nenemin sesi yankılandı zamanın koynunda... Zaman geriye sarılıp sanki eksik sözcükler tamamlanacakmış gibi... Bukağı atlara ayağına bağlanan bir iptir diyordu. Evlilikte ise uzun ömrü simgeliyordu... O an Zühre'yle evlenme fikri oluştu zihnimde... Yoksa bu bir zihin bulanıklığımıydı, bilemedim. Bildiğim bir şey varsa o da Zühre'nin zihnimden gönlümden rüyalarımdan sanki birdenbire gidecek hissi uyandırdığıydı. Sanki kötü bir şey olacak ve gönlümde ki Zühre aşkı yanıp küle  dönecekti. Bu kötü ve karamsar ruh dünyamı iki şey aydınlatıyor olmalıydı birincisi Zühre' ye duyduğum deruni sevda diğeri de enstitü deki okuma aşkıydı. Günlerden bürgün Zühre çıkıp bana şöyle dese ne cevap verirdim hiç bilmiyorum.. Enstitüyü mu çok seviyorsun yoksa beni mi? 
Bu aralar böyle bir soru beni ziyadesiyle yaralayabilir ve belki de sonun başlangıcı olurdu...Hani Zühre'yi kaybetme hissinin sanki  ilk sorusu gibiydi bu cümleler...

Yoksa bunca yıl düş ülkesinin saklı koynundaki dağların ardında bir hayali mi sevmiştim ben... Zühre'yi tüm Anadolu'nun dağında, ovasında , golünde, kıyısında, köy köy kasaba kasaba aramaya koyulabilirim yıllar yılı...Yazın sıcak günleri içinde geçen bu pesimist düşünce yumağı içinden çıkmanın zamanı  gelmeliydi... Kendimi toparlamalı, Enstitüyü bir an önce hayırlısı ile bitirmeliydim...

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.