Yan yana oturduk gidiyorduk koltukta. Tablet vardı koltuklarımızın önünde. Hemen girdim vidyolar izlemeye başladım. Nede olsa kampa gidiyorduk. Benden görünce Gonca durur mu hemen oda açtı kamp vidyolarını. Ama ben ikincisinde sıkıldım kapattım. Telefonumdan açtım bir müzik açtım ve kafamı cama yasladım. Ne müzikten ne yoldan bişey anladım. Kafamın içinde yoğurt olsaydı ayran diye her beş dakikada içerdim resmen. Kafam acımaya başlayınca koltuğa yasladım. Gonca can çekiştiğimi görünce güldü bana. Uykuya dalmışım. Uyandığımda Gonca'nın omzundaydım kafamı hareket ettiremedim. Gonca başını benim başıma yaslamış uyandırmak istemedim. Otobüsün benzini bitti benzinliğe uğradık. Orda uyandırdım Gonca'yı. Önceden biriktirdiğim parayı aldık markete girdik. Biraz çikolata biraz cips alıp çıktık. Otobüse döndüğümüzde daha çok heyecanlandım nede olsa ailemden uzak ilk ayaklarımın üstünde duruşumdu bu. Yavaşca yerimize geçtik ve aynı şekilde cipsleri izi açtık. Ses çıkarmadan yemeye çalıştık. Yavaş gittiğimizde Kayseri'de gün doğumunu yakaladık çok güzeldi. Dışarı çıkınca çantalarımızı sırtladık ve Gonca'yla derin bir oh çektik. Bana döndü çok şükür dedi. Baktım ve küçük bir gülücük attım. Hemen bir fırına girdik ben zeytinli puaça aldım Gonca'ysa içli kete yanında bir çay. Ne kadarda serin dedi Gonca. Sabahları biraz ayaz oluyordu ceketle çıkıyorduk sonra belimize balıyorduk. En son kamp görevlisi geldi bizleri topladı ikinci grup da gelmiş dedi. İkinci mi dedim içimden bizden önceki haftada gelen olmuş. Bizi teprik ederek başladı konuşmasına. Sizlerde demek önceden doğayı zor yaşamı öğrenmeye geldiniz dedi. Gururla gerildim. Konuştu iyice sonra hadi bakalım hayırlısı dedi ormana doğru yürümeye başladık. İlk ve en güzel yere biz geçtik. Gonca buldu bu yeri. Koşa koşa bağdaş kurdu kimse tutmasın diye. Ne alemsin Gonca. Hemen çadırı açtık. Çok çabaladık en son bir abi geldi yanlışımız söyledi. Ondan sonraki ilk denememiş başarıyla sonuçlandı. İçine geçip güzelce kitabıma başladım. Kitap çok sürükleyiciydi, annesi babası ayrılmaya karar vermiş ve hayallerini yapmaya çalışan bir genç kızın öyküsü. Bir saat kadar kitabı okudum dışarı çıktım öğle yemeyi için Gonca bana sesleniyordu. Yanına gittim ekmek arası hazırlamış çok tatlış değil mi. Sonra kamp alanının arkasına doğru ilerledik tek tük çadırlar vardı herkezden uzak. Birinden gülüşüme sesleri geliyordu o çadıra doğru yürümeye başladık. Galiba bizi fark edince dışarı çıktılar. Gonca dön arkanı hiç buraya gelmemişiz gibi davran dedi. Arkamızı dönüp geri geldik onlarda bizi takip etmeye başlamışlar. Çadırımızın oraya doğru gittik. Kalabalıkta kaybettirdi izimizi ama dışarıda bizi aradıklarını düşündüğümüzden çadırımıza girdik bir daha da çıkmadık.