31 Milyon Türk Bilgisayarda Oyun Oynuyor
Yakın zamanda gerçekleşen
#bilgisayaroyunları fuarına
#katılım tahmin edeceğiniz gibi oldukça yüksekti. Tam 31 milyon Türk gencinin bu bilgisayar oyunlarını oynadığının yer verildiği bu haber benim için gerçekten son derece can sıkıcı bir haberdi doğrusu. Şimdi düşünün gelecekte toplumu iyi bir yerlere taşıması beklenen ve şu anda
#ilim,
#bilim, irfan, aydınlık,
#deney,
#keşif ve
#buluş üzerine kafa yorması gereken tam 31 milyon genç insan oturmuş saçma sapan bilgisayar oyunlarında ya birbirini öldürüyor veya müstehcen görüntülerin eşliğinde ruhunu zehirliyor. Tüm dünyada her türlü zararlarının bilinmesine rağmen çılgınlık boyutunda ilerleyişini sürdüren bu hastalığın ülkemizde çok büyük oranlarda olduğunu tahmin ediyordum fakat bu kadar çok olacağını gerçekten düşünmemiştim.
Çocuklar Topluca İntihar Etmeye Başlarsa Şaşırmayın
Bildiğiniz gibi artık akıllı cep telefonlarının da sistemine dahil olmasının ardından internete ulaşmak oldukça çok kolay bir hale geldi. Mesele teknolojiye ve onun yararlı yönlerine karşı olmak değildir. Esas Mesele internete bu kadar kolay ulaşılabildiği bir dönemde çocuklarınızın neden halen internet kafeleri doldurduğudur. Daha geçtiğimiz günlerde pırıl pırıl bir kız çocuğunun adına “mavi balina” denilen saçma sapan bir oyundan etkilenerek
#intihar ettiği iddiaları televizyonlarda yer almıştı. Bu duruma karşı
#tedbir alınmasının çoktan zamanı geçti, fakat “zararın neresinden dönersek kardır” hesabı acilen bir şeyler yapılması gerekiyor. Çünkü lokal haberlerin yerini maalesef toplu çocuk ölümlerinin alacağı haberler alabilir ve bu tarz şeyleri duymaya başlarsak şaşırmayın. Üzülerek yazıyorum fakat şiddet ve müstehcenlik içeren bu abuk subuk oyun hastalığı daha çok can yakacak gibi gözüküyor.
Aklı Başında Ülkeler Bu Bağımlılığa Hastalık Olarak Bakarak Tedbir Alıyor
Evet, bu olaya
#hastalık diyorum. Çünkü birçok Avrupa ülkesinde bilgisayar oyunlarına
#bağımlılık hastalık olarak kabul edilmeye çoktan başlandı bile. Gerek
#psikolojik açıdan
#tedavi gerektirdiği gerekse bu durumla
#mücadele edilmesi yönünde peş peşe kararların çıktığı bu ülkeler tedbirler alırken çocukları ve gençleri intihara sürükleyen bazı bilgisayar oyunlarının ülkemizde can alması akıl alacak bir durum değildir. Düşünen ülkelerin bu zararlı oyunları yasaklama yönünde kararlar aldığı bir dönemde Türkiye’de böyle bir fuarın düzenlenmesi de gerçekten kötü gidişatın hiçbir şekilde önünün kesilemeyeceğinin adeta mesajını veriyor. Lütfen dikkat buyurunuz 81 milyonluk ülkenin 31 milyonu, üstelik çoğunluğu çocuk ve genç bu bilgisayar oyunlarını oynuyor. Bunun anlamı 31 milyon düşünemeyen genç
#insan demektir. Hiçbir şey öğrenmeden yetişen bu nesilden ne içinde bulunduğu topluma, ne insanlığa faydalı bir düşünce çıkacağına şahsen ben kesinlikle inanmıyorum. İşin kötü tarafı 81 milyondan 31 milyon kişiyi düştüğümüzde geriye kalan 51 milyonun da durumunun pek parlak olmadığını varsayarak “vay halimize” demekten geri duramıyorum.
Bilgisayar Oyunu Üretiminde İhracatı İki Katlamışız!
Ha bu arada unutmadan belirteyim, muhtemelen fuarı tertipleyen bir beyefendi sanki çok büyük marifetmiş gibi, önceki yıllarda 500 milyon dolar olan kendi yazılımımız bilgisayar oyunlarının ihracatında son yıllarda büyük bir atılım yaparak 1 milyar dolara ulaştığımızı göğsünü gere gere anlatmasını hayret ve şaşkınlıkla izledim. Birisinin çıkıp bu beyefendiye; aklını ve beynini çaldığı 31 milyon verimsiz genç çocuğun gelecekte yaratacağı trilyonlarca dolarlık zararı kimin karşılayacağını sorsa hiç fena olmaz. Zahmet buyurup yazımı şu satıra kadar okuyanlara ayrıca teşekkür ediyorum. Muhtemelen bu noktaya kadar okuduysanız az miktarda düşünen varlıktan biri olduğunuz için size ayrıca minnettarlığımı ne kadar gururla ifade etsem azdır. Çocuklarımızı, zehir saçan internet kafeler yerine, öğretmenlerinin gözetiminde laboratuvarlarında deneyler yaparken,
#Robot üretirken veya yeni bir Tomografi cihazı üretirken görmek dileğiyle, hoşça kalın.