Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
7 Kalkınmak için okul fikri - Sözümoki
28 Ekim 2019, Pazartesi 09:06 · 769 Okunma

7

Süleyman ağabey enstitü hakkında şunları anlatmaya başladı:
Reisi Cumhur İsmet İnönü'nün gayreti ile memlekette yepyeni bir ruh hayatı yaratarak yokluklardan kurtulmak için 40 bin köyün çocuklarını irfan seline karışabilmesi ve susadıkları kültürü öğrenmeleri için Artvin Kars havalisinde bir Köy Enstitüsü açılarak fakir köylü çocuklarının okutulması için harekete geçilmiştir. Bu okulun açılması için Kılıç Köyü, İslam Köyü ve Eski yere Köyü aday olmuşlardır. Kars in tek partili devri Bucak başkanı Hasan Hüseyin Yalçınkaya, Muhtar Mehmet Ali Göker'di. Köyün hayır işlerinde çalışan İbrahim Tekeli, Süleyman Toksöz olmak üzere dört kişilik heyet Kars’a gelmiş olan İsmail Hakkı Tonguç, Emin Soysal heyetini buldular. Adı geçen köyleri gezip inceledikten sonra bir de Susuz de inceleme yapmalarını arzu ederler.



Beraberce Susuz'a gelerek içme suyunu görmek isterler. Subaşı mevkiine giderek suya bakarlar. Su başında çadırda yaşayan doksan yaşındaki Ayşe Atay Nine’nin çadırına bakarlar. Nine’nin hazırladığı ayrandan içerler. Ayşe Nine birer (kilden) tas daha ayran doldurur. ”İçin oğullar için bu suyun ayranı hiç dokunmaz” der. Birer tas daha içerler. Bu arada Ayşe Nine tek şişle çorap örmektedir. Emin Soysal, Nine’ye sorar: “ Hem doksan yaşındayım diyorsun hem de tek şişle çorap örüyorsun gözlerin nasıl görüyor” Ayşe Nine der: “ Ah evlatlarım, ah yavrularım; çocukluğumdan beri bu güne kadar bu dağlarda keçi güderim daima bu sudan içerim. Siz baş değirmenin yanına geldiğinizde elli dönüm uzaklıktan gördüm. Bekçiler keçi kapatıp ceza kesecekler diye korkmuştum. Siz ise bekçi değil başıbozuk insanlar imişsiniz ( Aşiret olan çobanlar devlet memurlarına başıbozuk tabiri kullanırlar) “Şoo gördüğünüz manastır çamlığının temiz havasını teneffüs ederim, ciğerlerim açılıyor bu suyun bu havanın kokusundan dinç yaşıyorum. Allah’a şükür hiç şikayetim yoktur. Şu keçenin üzerine oturun, size yemek hazırlayayım ”der. Zahmet etme diyerek elini öpüp ayrılırlar. İki kilometre kadar yayan yürüdükten sonra AK yokuş denen yere geldiklerinde, karşı çamlığa bir yağmur çilentisi olur, cıvıl, cıvıl esen rüzgarın getirdiği çam kokularını derin nefes alarak ciğerlerini doldurdular. Oh be Allah’ım yeryüzünün cenneti buralar” derler. Kars Ovasını, Ardahan Ovasını kuşbakışı seyrederler. Bu üç kişilik heyet köy heyetinden ayrılarak bu köye okulun açılmasını tabiat emrediyor, biz ne yapabiliriz diyerek oracıkta kararlarını verirler. İmkanlar elverirse de şu çamlığa bir hastane yapabilsek de bölgenin hastaları bu havayı teneffüs etse diye ilave ederler.



Köy ilköğretim davasını kökünden halletmek ve köy sanatlarını edinmiş bilgili, yapıcı ve kuşatıcı unsurlarla bu toplulukları donatmak ve kalkındırmak gibi esaslı bir fikrin devletçe ele alınması mahiyetinde kendisini gösteren ve yurdumuz genişliğinde heyecanlı yankılar yapan 3803 sayılı Köy Enstitüleri kanunu ile Isparta’mızda bir Köy Enstitüsü kurulması kararlaştırılmıştır. Bu karar Kars ve havalisinde köylerine duyulunca Enstitüyü kazanmak arzusuyla köyler arasında bir kıpırdama başladı. Bu kıpırdanış son planlara göre yapılmış bir okul binası, pansiyonu, bahçesi, suyu ve işlemeye elverişli yapıları ve yerleri olan Susuz köyü ’nü seçerler. Bu binalar Ruslardan kalmadır. Bu arzunun gerçekleşmesi için köy heyetleri vilayete akın etmeye başlamışlardır. Maarif Müdürlüğüne ve partiye baş vuruyorlar ve kurulacak Enstitü için gereken yardımı esirgemeyeceklerini söz veriyorlardı. Köylerde öğretmenlik yapan arkadaşlarında kamçılayıcı rolleri bu hareket ve faaliyette hissedilir derecede idi. Esas olarak bu dört köyün üzerinde tesislerin gerektirdiği yer çevre yollar ve sular vilayet merkezine olan bağlılık ve münasebetler gerçekten iyi bir inceleme konusu olarak ele alınmış ve nihayet maarif vekilliği İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un da Kars'a gelerek ilgili idareciler ile yaptığı tetkikler sonucunda enstitünün Susuz Köyü'nde kurulması uygun görülmüştür.



Bu ekip Susuz 'a gelerek hazırlıklarını tamamladıktan sonra ihtiyar heyetini ve halkın coşkun tezahüratları altında uğurlanmışlardır. Zamanın milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e görüşlerini rapor halinde bildirmişlerdir. Siz razı olur musunuz? Bu okulda köy çocuklarından başka okullara gidememiş fakir çocuklar 5 sene okuyup öğretmen olacaklardır. İçme ve sulama suyunuz azalacaktır. Sonunda pişman olursunuz denmeleri üzerine okulun yerleşeceği yer yetmezse daha kendi arazinizden de bedava yer vereceğiz diye isimlerini yazdırmaya başlamışlardır. 10-15 dekar arazinin mevkileri ile birlikte orada tespit ettirmişlerdir. Çocukların yatıp kalkması için de Ulu Camiyi veriyoruz. Kalabalık artınca Sayın Bakanı halkımız topluca köyün giriş yerindeki meydanlığa kadar uğurlamışlardır.
Tüm bu anlatılanlardan sonra ben de bu okullara gitmek istediğimi söyledim kendi kendime... Bu yapmayı simdi çok istiyordum... Köyüme hizmet eder ve sunulan imkanlar ölçüsünde yapabileceğimin en iyisini yapardım...

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Futbolcu dendiğinde ilk aklına kim geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.