Acı ama gerçek deriz.
Gerçekler neden acıdır ,
Neden acıtır insanı ?
Acaba hayatımızdaki sahtelikleri benimsedikçe gerçekten uzaklaşıyor mu kalbimiz ...
Acaba sert bir tokat yiyincemi gerçeği görüyoruz ,
Gerçekler için her zaman acı çekmek mi gerekir ?
Her sahteliğe bir tokat ,
Her körlüğe , duymazdan gelmelere bir acı mı verecek hayat bize ...
Çocuk annesinden tokat yiyinceye kadar anlamazmış annesinin gerçekten sinirlendiğini , hem anne o , nasıl vurur bana dermiş. Böyle düşünürken bir tane vurmuş annesi çocuğa.
Çocuk şaşkın , çocuk ilk defa acı görüyor bu hayatta.
Annesine bakıncaya kadar sorun yok ,
Annesine bakınca ağlamaya başlıyor...
Biz de öyleyiz...
Bu hayatın tokadını yiyene kadar anlamayacağız hayatın ciddiyetini ,
Gerçeklerin aslında acıttığını ,
İnsanların gerçekler kadar acımasız olduğunu..
Göremeyeceğiz bu ellerin de aslında bir gün kırışacağını.
Özel olarak ilgilendiğimiz saçlarımızın bir gün bembeyaz olacağını ,
Daha gerçek ve kaçtığımız tarafını söyliyeyim mi ?
Belki de saçlarımızın beyazladığını göremeden kapanacak gözlerimiz sahteliklerle dolu bu dünyaya...
Acı ama gerçek olan şeyleri farketme zamanı geldi bence.
Bu dünyada gerçek olamayacak kadar acıtan o kadar çok şey var ki...
Mesela , birileri açlıktan ölürken ,
Ülkemde günlük üretilen 82 milyon ekmeğin 77 milyon 340 bini tüketilirken 4 milyon 600 bini çeşitli nedenlerle israf edilerek çöpe atılması acı veriyor bana. Rakamlar gerçek olamayacak kadar büyüyor gözlerimde.
Acı ama gerçek diyorum.
Birileri açlıktan ölmesi gerçekse , diğerlerinin israf derecesinin büyüklüğü de acıdır benim için.
Bedenlerin tankların altında kaldığı gerçeği var bu dünyada ...
Kundaktaki bebeklerinin yetim kaldığı ,
Kadınların kirletilen namusları yüzünden bizi öldürün diye yalvarmamalı...
Bir insan kendisini öldürmeleri için yalvarıyorsa başka bir insana ,
Daha hangi acıdan , hayatın kör olduğumuz hangi gerçeğinden söz edebilirim...
Doğrudur... Bunları okumak acı vermiyor bize.
Başımıza gelinceye kadar anlayamayacağız gerçek olduğunu. Bizim için birazdan kalkacağımız sahur , akşamında gideceğimiz iftar daveti var gerçekte.
Ama bunların yani sıra Ramazan ayında evleri bombalanan , bayramda öpecekleri baba elini bulamayanlar var ...
Bu da gerçek olanın acı tarafı galiba... Dünyanın büyük bir kısmını acıtanı , ama bizim hayatımıza gerçek olamayacak kadar uzak olanları..
Çünkü biz uyandığımızda küçük kardeşimizi ölü bulmuyoruz yatağında ,
Açlıktan ölmek üzere olan çocuğun başında bekleyen akbabanın fotoğrafını çekip paylaşamadık daha...
Hayatta ki acıları ,
Dünyanın gerçeklere karşı bu denli tutarsızlığını görünce üzülüyorum.
Üzülüyorum ki acı çeken insanlık karşısında kimsenin burnu bile sızlamıyor.
Üzülüyorum açlıktan ölenlere kör bu insanlık.
Üzülüyorum yüreği yanan ananın canhıraş feryatları hiç ilişmiyor kulakarımıza.
Üzülüyorum gerçeklere umarsız bu insanlık ,
Yaşayacağı tüm acılar , tokatlar müstahak ona..
Ama bilirim ,
Bilirim toprağın altı acı verecek bu insanlara.
Gerçek gerçeği sökecek o gün.
Gerçeklik sahtelikten ,
Dürüstlük yalandan hakkını alacak o gün.
Bilirim..
Bilirim toprağın altı üstünden daha gerçek ve daha acı olacak bu insanlara.
Acı ama gerçek..
Fâni dünya.
Ölümlü bu insanlar.
Toprağın altı üstünden daha gerçek ve daha acı olacak bu insanlara..
30/08/2018