Beklenmeyen şeyler öyle bir oluyor ki insanı alıp götürüyor derin ve koca yerlere hatta bununla yetinmeyip derin yaralar açıyor... Hayat bu işte beklemediğin şekilde illa ki bir yerden darbe geliyor, öyle bir darbe geliyor ki unutmak mümkün olmuyor çünkü beklemiyordun... Hani beklenmeyen şeyler güzeldir derler yaaa bu da o misal beklenmeyen şeyler insanı yıkıyor... Ve işin en garibi ne biliyor musun senin canını yakan insan için halen içinde bir ukte kalması... Hayat garip ! Öyle bir şey ki seni her yana sürüklüyor. Ve her şeyi geçtim içinde bulunduğun güzelliklere bile kör oluyorsun bunu bildiğin halde yaşadığın şeylerden dolayı insanlara karşı, güzelliklere karşı, mutluluklara karşı kör oluyorsun... Hayat bu gidene bir şey olmaz, o hayatına kaldığı yerden devam eder... Ama yaaa kalan acılar içinde boğuşur, can çekişir,kendini suçlar, kendini sorgular neden diye neden ?
Ama bir sonuca varamaz çünkü bittmiştir ve bittiği gün hayata karşı bir umudu kalmamıştır, tıpkı insanlara o gözle baktığı gibi !
Acılar zordur, herkes başa çıkamaz... Ayağa kalkamamak zordur, bahar gibi gördüğün insan gitti bir sebep yokken. İşte bu zaman da devreye bir umut giriyor sonsuzluğa açılan hem derin bir kapı hemde parlayan bir ışık misali... Sende ayağa kalkmayı deniyorsun o umut ile, amaa acılar bunları senden alıp götürüyor ve sen yine çıkmaza sürükleniyorsun.
Hayat bu acısı ve tatlısı ile senin hayatın. Bir gün o umut acı ile değil mutluluk ile senin olacak!