Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
ACISI DİNMEYEN AYRILIK - Sözümoki
17 Ağustos 2020, Pazartesi 16:57 · 467 Okunma

ACISI DİNMEYEN AYRILIK

"Bayım,sınırınızı aşıyorsunuz. Lütfen bana daha fazla yaklaşmayın "

"Fakat neden? Tek istediğim sizi daha yakından tanımak,daha derinden hissetmek. O kadar güzel bir enerjiniz var ki,etkilenmemek,daha fazlasını istememek elde değil. Bana bir şans verirseniz belki "

"Lütfen " diye adamın sözünü kesti kadın. Öyle bir kesinlikle söyledi ki,aslında vermesi gereken tüm cevapları,ses tonuyla söylemişti zaten. "Lütfen,gördüğünüz herşeye aldanmayın. Gösterdiğim kadar mutlu,anlattığım kadar zeki değilim. Ayrıca,acısını bir türlü dindiremediğim bir ayrılıkla boğuşuyorum. Kimler geldi,kimler geçti de unutturamadı bana bu acıyı. Ben kabullendim ve kendimi bu acıya adadım. "

"O adam ne kadar şanslı olduğunun farkında mı acaba? Sizin gibi bir cevheri kaybetmek için aptal olmak gerekiyor. Ama ben yapabilirim,size onu unutturabilirim. Yeter ki tek bir şans verin bana "

Öyle bir kahkaha attı ki kadın,adam utancından yerin dibine girecekti neredeyse. Oysa o sadece en samimi duygularını açmıştı,böyle bir aşağılanmayı hak etmiyordu. Tam kalkıp gidecekken,kadın birden "unutamadığım kişi bir erkek değil kadın. " dedi.

Ağzı açık kalakalmıştı öylece adam. Böyle cevherler neden hep karşı cinsle yaşanan ilişkileri protesto ederdi ki. "Lezbiyen misiniz?"

"Hayır lezbiyen değilim. Neden ayrılık denilince aklınıza sadece sevişebileceğimiz türden ilişkiler geliyor ki."
"Başka nasıl bir ayrılık acısı için kalbinizi kapatırsınız ki?"

Oturun bayım lütfen. Anlatayım. "Kendimden ayrıldım. Uzun zaman önce. Sanırımmm,doğduğum andan itibaren olabilir. Ve ben bunu daha şu yaşımda yeni fark ediyorum. Yaşadığım hayat hiç bir zaman bana ait olmamış. Beni dünyaya getiren ailem kurmuş,ben yaşamışım. "

"Peki bunu nasıl fark ettiniz? Ya da neden hiç bir şey yapmadınız?"

"Şartlandırma. Cesur Yeni Dünya 'yı bilir misiniz? O kitaptan herkes distopya olarak bahseder. Geleceğin felaket senaryosu. Oysa ben bu kadar katı bakamıyorum o kitaba. Öyle veya böyle, bir şekilde özgürlüğünüz alınıyor elinizden. Bir şekilde bir şeylere şartlandırılıyorsunuz. Ama sizi labaratuvarda üreten dünya denetçileri tarafından,ama sizi dünyaya getiren anne babanız tarafından. Ve ailelerimiz bize hep mutsuzluğun gelişim aracı olduğunu,Tanrı'ya ancak acıyla ulaşabileceğimizi,sevmediğimiz işlerde çalışmanın hayatın doğal olgusu olduğunu söylediler. Hatta sevdiği hayatı,hayallerini yaşayan insanları çoğu zaman cehennemlik ilan ettiler. Ve biz de işte böylece mutsuz bir hayat sürdürmeye başladık. Fakat bir yerde sistem bozuldu. Bazılarımız artık gelişmek değil mutlu olmak istediğini söyledi ve Tanrı'yı hayallerinde arayacaklarını ilan ettiler. Ve hemen susturuldular. Aileleri onları sevgileriyle tehdit etti,duygusal ve psikolojik ve hatta bazen fiziksel şiddet uyguladı ve bir şekilde konuyu kapattı. Ve siz işte o zaman kendinizden ayrıldınız ya da bunu fark ettiniz. Narkoz vermeden ameliyat edilmek gibi... Işte Cesur Yeni Dünya 'da böyle şartlandırmalar var fakat narkozları her daim yanlarında. Hepimiz o insanların üretilmiş kurgular olduklarını söylüyoruz. Peki ya biz? Kaçımız orjinaliz. Mesela orada birey olduğunu fark edene en büyük ceza ne biliyor musunuz? Kendileri gibi birey olduğunu,düşünebildiğini fark eden insanlarla bir adaya konmak. Ve orada istediği gibi özgürce yaşamak. Oysa siz birey olduğunuzu fark ettikten sonra da,bu kurgunun içinde kalmaya devam ediyorsunuz. Fakat o saatten sonra kalmıyorsunuz,hapsoluyorsunuz. İşte ben de bu şekilde kendi benliğimin yasını tutuyorum. Ve hiç bir duygusal ilişki bana bu acıyı unutturamıyor"


Ne diyeceğini,ne düşüneceğini bilemedi adam. O kadar sıkı bir şekilde haklıydı ki kadın,tek bir aksi kelimelik boşluk bırakmamıştı. Kendisi ne kadar kendiydi acaba? Ya da kurgu olabileceği gerçeğiyle karşılaşacak cesareti var mıydı? Ya da bilmiyordu belki de herşeyi unutup,bir gram soma misali kadının dudaklarına yapışmalıydı. Oysa sadece ellerini tutmakla yetindi kadının. O an,p saniye söz verdi kendine. Kendisini böyle savunmasızca,böyle çırılçıplak açan bu kadına uyuşturulmuş bir zihinle yaklaşmayacaktı. Onunla olduğu her anı,teninin her zerresini,yüreğinin en derinlerini hissedecekti. Ve kadın bunları duymuş ve anlattıklarından yorulmuş gibi bitkin bir şekilde adamın omzuna koydu başını. Gökyüzü her zaman bu kadar güzel miydi?

1 kişi beğendi ·
  • Melek Nur Güney
    Melek Nur Güney Akıcı bir anlatımla sürükleyici bir yazı.Benzetmeleriniz ve örneklemelerinizi çok beğendim.?
    20 Ağustos 2020, Perşembe 00:50
  • Mukadder Sarı
    Mukadder Sarı Teşekkür ederim ❤ anlatmak istediğim ulaşıyorsa ne mutlu bana?
    20 Ağustos 2020, Perşembe 02:06
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.