Utanmazlıklarım var benim ey Habibim RESULLAH
Sen bizi her anışında gözlerinden yaşlar süzülürken, ben seni
andığımda akmayan gözyaşlarım var.
Ya Resul, buna rağmen sever misin beni? Buna rağmen sevgime
inanır mısın? Çünkü benim dualarım da var. Rabbim ile başbaşa dertleşmelerimiz var.
Seni en iyi bilen O’na, seni anlatmışlığım var benim. Yüreğimin eridiği anlar var, seni O’ndan isterken.
Üzüntülerini üzüntüm bildiğim zamanlar var benim. Şehidlerin efendisine ağlamışlığım var. Vahşi’yi
affedişine hayranlıklarım var. Sensizliğin Kerbelasında sana susamış yıllarım var benim.
Senden asırlar sonra geldik...
Sana asırlarca geç kaldık. İslam öyle yaygın ki ya Resul. Dünyanın her
bir yerinden insanlar Müslümanım diyor. Sayı itibarı ile o kadar çoğuz ki. Ama yanlışlar var ey Sultan,
iyi ki yoksun dedirten yanlışlar var. Eğer görseydin senden sonra olanları, ümmetinin ümmetine
düşmanlığını, Müslümanın mazlum kardeşine sırt çevirişini eğer görseydin... Görmek istemezdin ey
Habib. Bunları yapmaktan hayâ etmeyen ümmetinin şuursuzluğunu görmekten sen eminim hayâ ederdin. Biz sana layık olamadık.
Afet Habibim