Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Ağustosun Son Perdesi - Sözümoki
03 Haziran 2015, Çarşamba 01:03 · 698 Okunma

Ağustosun Son Perdesi

Ağustosun Son Perdesi

iade edilmiş bir yalnızlık,
sol yanım tehlikeli aşklarla başbaşa
endişeli ve huzursuzum,
gözlerin ele veriyor..
bir kalb'e özlem dökülüyor
beklemeli karanlık
sarılıp,sarılıp ağlıyorduk
bir iç kanaması, bir imge açıklayamaz duyuglarımızı
sevda, bir havuzda boğuluyor
kendini açıklayamadan damla damla
bir ten'e karışıyor aniden
dokunuyorduk suya,
gözlerim gözlerini soluyor
şeffaf su damlasıyla tenlerimize ait bir özlem barınağı
sanırım ben körkütük sarhoştum, senin bakışlarına
titrerdi ellerim aniden belirsiz
bir kelebek oluşumunda göğüs kafesinde papatyalar birikiyor
uzun uzun damlalarla, arıttık özlemimizi
bir havuzbaşı sevda başlangıcıdır işte
uzun günlerin hırpaladığı senden bana damlayan bir su parıltısı
bir öğlen de tanıdım seni,
bir gece de gittin.
yürüdüm, gittim!
gittin, bittim!
yorgundum mola verdiğim duraklarda
sancılıydı parmaklarım
yüreğim, dengesini kaybeden serseri bir aşık
gece; melankolinin başlangıç rotası
yetim bir havuz
öksüz sevdaların çemberinden koşar adım uzaklaşıyoruz.
son bir akşamüstü bakışması
ağustos ayı kırık bir aşık skandalı
verdiğin ümit, yarattığın tümör!
içinde papatyalar vardır,
içinde eksik bir aşık.
bir gece de gözlerin erteleniyor
bavulumda birkaç anı, eksik bir sevda
tanımıyorlar sevdayı!
aklımda siyah bir gözlük,
ve sırça bir sestonu
sen nerede bağışlandın? ben karanlığına mecburken..
bir apartman binası,
kırık bir sevdanın sarrafı
bir apartman,bir havuz, bir papatya kıskanırmış yalnızca
dudaklarımda yasaklanan "anı" kelimesini
bilmeden gördüm gözlerini
neredeyse ağlıyorum bir apartmanın karanlığında
sana bakarak kendimi tamamladım, ağustos gecesi
parlak bir güneş serilirdi ortaya
dudakların mecburi bir savaştı
gözlerimiz artık bağlı ağustos'a
hiçbir yere gitmeyelim artık
sevdanın sokaklarında siyah bir karanfil topladım;
"gidiyorum ben,
gerçekten gidiyor musun?"
vereceğim cevapları yutarak, gidiyorum.
bir karanlık başlıyor, asansör kabininde
şehir dışında yürüyor olacağım
bir anıyla tebessüm edeceğim
bıraktığın son replikte hatırlayacağım seni
sahi, havuzda bir melek vardı
adını öğrendim.
bir şairin alfabesini belirledi oysa.
havuzda bir veda busesi yüzüyor
göğüs kafesinde veda papatyaları
bir ayrılık düşer oraya
izin verme, hatırla beni!
asansör, kabininde melek; hayır der!
ayrılırken, kesik kesik kaldım
sorgusuz sualsiz yasaklandın benden
artık bir papatya zararlı, kırılmış bir bünyeye
(karanlığımın ilk maddesi)
asansörde bir melek var!
havuz, bir okyanus
kalp kapakçıklarımda ağustos hatıraları
büyük yalnızlığa birkaç mola sancısı
ve samsun, yorgunluğun başlangıcı
başladığı yerde kaldı, sevdanın bir başlangıcı
şehir, karanlık ve sahte..
avucumda yaralı bir kelebek, bir demet papatya.
bir sesle uyandım,
veda busesinde yüzen bir melek,
cesaretliydi tümörüm..
bir titremeyle irkildim ağustostan
yazdan çıkacakken kalbine bükülen sevda, eylül'e süzülüyor..
ağustostu, mecburdum.
kırık bir kadınla başbaş'a kalmaya
gözlerine teslim oluyor güneş
aşk, ağustosta çağrıldığım randevuya geç kaldım.
beklemez geceler, geç kalan aşkları, ayrılıkları
çekip giden yalnızlıkları..
ve bir ömür söner,
ağustos gecesi
kımıldama, kımıldama yorulma! yeterince kanıyorum!
ben o şehirde, okyanusun ortasında kayboldum..

melih özyıldırım

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.