Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Ahde Vefa - Sözümoki
13 Eylül 2019, Cuma 13:12 · 535 Okunma

Ahde Vefa

Uykusuzluktan ölürken uyumaya direniyordum. Kimsem yoktu artık, yalnız kalmıştım. Ailem başka bir ildeydi, birkaç tane arkadaşımdan başka kimsem yoktu. O benim her şeyimdi, o da gitti. O da bıraktı beni.
Yerin soğukluğuyla kavuşan ayaklarım titredi, ama güçlü kalmayı başarıp ayakta durabildiler. Odanın içinde ordan oraya dolanırken bir şey bulma umudu içimi kıpır kıpır ediyordu. Ona ait bir mesaj, bir mektup, ona ait bir yazı, bir video... Severdi çünkü, benimleyken video çekerdi hep. Mutlu anlarımızı kayda alırdı.
Gözlerimin bulanıklaşmasına aldırmadan odadaki çekmeceleri, dolapları karıştırmaya başladım. Mavi küçük dolabı açtım. İçinde bir sürü kağıt vardı. Her birinde tarihler ve notlar vardı.
Toza alerjim olmasına rağmen o kağıtlara bakmalıydım. Teker teker okumalıydım onları.
Kağıtlardan çıkan tozla havada uçuşuyordu. Kağıtların altında siyah, kapağında ikimizin resmi olan bir günlük vardı. Hemen içini açtım, bu bir günlüktü.
"Merhaba Melo,
Ona bağlanmıştım, tam anlamıyla aşık olmuştum. İlkti o, benim ilkim. Ben aslında iyi bir insan değildim. Baya kötüydüm hemde. İnsanların arasını bozan, duygularıyla oynayan, onları oynatan, sürekli içen döven biriydim. Amma velakin bu zamana kadar hayatıma kim girerse girsin senin gibi değiştiremedi beni. Bir gram değiştiremediler. Sen nasıl başardın, bilmiyorum.
Sen geldikten sonra sanki kalbim büyümüş, yeni bir parça eklenmiş gibi. Beni hayattan soğutam tek şey yaşadıklarım. Hayata bağlan şey sensin. Sen olmazsan ben biterim, bende olamam...
Şimdi ise yüzüne söyleyemediklerimi, cesaret edemediklerimi sana adadığım bu günlüğe yazıyorum. Gün gelir de bu günlüğü bulursan okumana karışmayacağım, söz. Belki okursun bu satırlarımı ve yazacağım onlarca satırı daha. Ama emin ol şu küçücük sayfalara duygular sığmaz. Seni seviyorum bal, her zaman."
Sonu görünmeyen puslu bir yolculuğa başlamıştım. Bu yolu kendim hazırlamıştım evet ve buna engel olamıyordum. Kendi ellerimle karanlığa iyice yaklaşıyordum. Geri dönüş yoktu belki ama, o karanlıkta ışığım olabilcek tek kişi Buğra'ydı. O da artık olmadığına göre bu yolda yalnızdım. Karanlığa mahkum, ve korkak bir şekilde..
Diğer sayfalara geçmeden önce önümde duran kağıt yığınına baktım. En üstten bir tane seçip hemen okumaya başladım.
"Balım seni böyle bırakıyorum üzgünüm. Beni affeder misin? Beni affet tamam mı balım. Balık okyanusuna küsemez değil mi? Ben seni bırakıyorum ama sen beni bırakma. Balık okyanussuz yaşayamaz biliyorum. Ama sen kendine başka okyanuslar bul balığım. Başkalarına sığın. Seni çok seviyorum balığım, kendine yeni ve daha güvenli bir okyanus bul."
Kağıdın üstünde karalanan kelimeler vardı. Başlık kısmında ise "Deneme 1" yazıyordu.
Sinirliydim bir yandan da üzgündüm, kırgındım.
Üstten herhangi bir kağıdı daha çektim ve gözyaşlarımı silip okumaya başladım.
"Sevgilim
Özür dilerim, seni yalnız bırakıp gittiğim için özür dilerim. Tek başınasın artık, ben yokum. Ama bensiz yaşayabileceğini biliyorum. Lütfen beni unutmaya çalışma sevgilim çünkü unutmaya çalıştıkça daha çok hatırlayacaksın beni , daha çok hatırlayacaksın bizi. Başka birileri olsun hayatında, yeni insanlar. Gitmediğimiz yerlere git, görmediğimiz şeyler gör harika bir hayatın olsun. Kendine iyi bak balım." yazıyordu.
Onlarca defa denenmiş intihar mektupları vardı önümde.
Ama sadece bir tanesi vardı ki..
  "Mutluluğumun başlamasından 3 ay önceydi ilk hislerimin başlangıcı. Aslında o zamanlar kötü bir insan olduğum için açıklayamamıştım ve hayatında birisi vardı. Onu gerçekten çok seviyor ve ona çok güveniyordun. Aranıza girmek istememiştim. Zaten girseydin seni kullanacaktım kendimi tanıyorum...
Zamanla çok yakın olmaya başlamıştık. Bu yakınlıkla beraber duygularımda çoğalıyordu ama hâla kendime güvenemiyordum. Ya aldatırsam, ya oynatıp bırakırsam...
Değişik bir yola başvurmuştum, seni unutmaya çalışmak... Bunun için çok kızla beraber oldum, denedim, çabaladım ama seninle bu kadar yakınken, sen her saniye benimleyken unutamadım.
Bu hoşlantı zamanla sevgiye dönüştü ve sen o kişiyle ayrılmıştın. Paramparça bir haldeydin ve ben seni toparlamak için her şeyimi veriyordum, toparladımda. 21 Temmuz günü hayatım öyle bir değişti ki.. Zaten seninle çok yakındım, her şeyimizi biliyorduk saklımız yoktu, çok güzel anlaşıyorduk. Tam birbirimizdik, sen bendin ben sendim. 21 Temmuz günü kendime güvenim geldi. Bir şansım vardı o şansı da güvenim geldiği gün kullandım. Sana içimi döktüm, hiç beklemediğim bir cevap aldım 'evet'..
Hayatımın en mutlu günüydü. Hayatımı değiştiren, hayatımı düzelten ve beni kendime getiren gündü. O gün iyiki oldu."
Tüm kağıtları elime alıp sahile gittim. Hızla yürüyordum, yürüyordum, koşmaya başladım.
Dizlerimin dayanamadığı an yere çöktüm ve sessiz denizle başbaşa kaldım. Elimdeki kağıtları bırakmıyordum, bırakamıyordum.
Bana yaklaşan kişi hiç yabancı değildi ve bu yüz bana gittikçe yaklaşıyordu.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Futbolcu dendiğinde ilk aklına kim geliyor?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.