Biraz kafam değisikti, her şeyin başladığı o gece.
Kafamın ücra köşelerine dağılmış binlerce hece!
Yaşama fırsatım varken ölmek istercesine,
Ait olmadığım bir yerde gibiydim.
Kafamda dağılan sesler, atılmış binlerce yalan.
Hepsi bağırıyordu, demek istiyordum "SUSUN LAN!"
Ama demedim, sanki bir şey anlatıyorlardı bana.
Dinlemeye karar verdim, uydum onlara.
Sonra anladım, bu dünyada bir yarınım yok!
Savaş ile barış arasında seçim yapacaksın
Ama, barışı seçmeye hakkın olmayacak!
En sonunda etrafını "Korkular" saracak.
Bilmem, kaç kere yanacaksın bu yolda.
Sonu olmayacak istediğin gibi, bunu unutma.
Ne kadar uğraşırsan uğraş, insan oğlu bu.
Sen çabalasan da, onların gözünde hain sayılcan.
Çünkü korkuyorlar iyi insanlar, ahmak krallardan!
Her zaman ölüyorsun ama yinede susuyorsun!
Kendine söz veriyorsun, korkmamak için siyahtan!
Ama, Adem oğlu dünyanı yıkıyor, sen yinede duruyorsun!
İnsanoğlu yıkar seni, dönen dümen çözülür.
Yapraklar takvim gibi, zaman dökülür.
Bünyen kaldıramaz bunları ruhun telef olur.
Korkusuzum sanarken, "Siyah" seni vurur.
"Geçmişini tık bavuluna, çek git buralardan."
Bana bunu diyorlar, sonra imkanımı çalıyorlar!
Kim kimin tarafında bilmiyorsun hiçbir zaman.
Tek bildiğin; İyilik maskesi takan canavarlar var!
Zaman geçtikçe onlara dönüyorsun fark etmeden.
Yalan söylüyorsun, kızdığın yalanlar dökülüyor dilinden.
O zaman farkediyorsun işte;
Hiç olmadığın kadar yalnızsın, ağlıyorsun içinden...
Sonra bu yaptıkların aklına geliyor; "Nafile"
Ne yaparsan yap, sadece senin kâfiyene.
Sonra açıyorsun önüne beyaz sayfayı,
Yazıyorsun aklındakileri, seviyorsun yazmayı.
Sonra anlıyorsun, bir şeyler değiştirebileceğini.
Şiire dair umutların damarlarına kan basıyor.
O zaman o çok korktuğun şey sen oluyorsun,
Yeni bıçkın adaylar senden korkuyor.
Çok fazla rakip çıkıyor bu yolda karşına,
Hepsi iyi olduğunu sanıyor senden, güyâ.
Bir kaç satır ekliyorsun diziyorsun sıraya,
Sonra "Sen kötü birisin, çok ağır sözlerin var!"
Dinlemiyorum hiç birini, hepsi bir avuç salak!
Evet kötüyüm diyip geçiyorsun, anlıyorsun şeytansın.
Namın gerekirse "Aleister Crowley" kadar olacak.
Bu yolda başarılı olacaksın, insanlar yazdıklarından korkacak!
Tam şeytanlığa alışacaksın, bu sefer sevdiklerin kırılacak.
Bu sefer tek pişmanlığın olacak yaşamak.
Ama ölemeyeceksin artık, geçmişin saklanacak.
Kimseye diyemeyeceksin bunları. Gece bilecek.
Ondan sonra iyi biri olarak bilineceksin;
Seni eskiden tanıyan kimse kalmayacak,
Yeni tanıyanlar, dünyalar tatlısı sanacak.
Kimse geçmişini bilmeyecek geçmişin yazılara saklanacak.
Sonra birisi ortaya çıkacak, sadece sen tanıyacaksın.
Çünkü o senin nefretinin beynindeki kişiliği olacak.
O yokken aşk şiirleri yazacaksın. O geldiğinde;
Tüm güzel söyler muamma kalacak.
Sonunda sırtından vuruldukça sırıtacaksın,
Hayatına gelip geçenlere rağmen ağzında "İyiyim ben""
Hep sen yanlış olacaksın ama demeyecekler,
Kimlerin doğrusu vardı. Kafanı kaldırmayacaksın.
Biraz zaman sonra iyiyim ben demekten şeytan delircek!
Duramayacak, tekrar gün yüzüne çıkacak.
O o kadar korkunç ama dikkat etmelisin.
Onu gören şah bile der "Padişahım çok yaşa!"
Sonra onla birlikte duracaksın zihninde.
Durmayacak hiç, sürekli konuşacak seninle.
Sonra maval okuyanları susturacaksın,
Somurtkan bir adam olacaksın.
Kendi yaralarına onla birlikte güleceksin!
Yalana razı olan aptallardan bahsedeceksin.
Aşk olacak belki ama,
Nefret zihninin köşesinde "Aleksander" olarak kalacak
Kaynak: Kaan TURHAL'ın Web Sitesi