Bu fırını açana kadar şu dışarıda duruna ekmek kamyonu ile kasabanın tozlu yollarından az gidip gelmedim Lamia. Kimi zaman yolda kalanlara rastladım. Yolumu uzatıp onları gideceği yere götürdüm, kimi zaman ise aç kalmış bir meczup a bir somun ekmek verdim...Soğuk bir kış günü elektrikler kesilmişti. Şu abajur o günün hatırası. Kasabaya gelen bir çerçiden almıştım. Aslında almaya niyetim yoktu lakin çok dil döktü. Ben de kıramadım aldım bu abajur. Dükkânın ama onun da elektrikle çalıştığını bilmiyordum ya neyse.. Bu yaşıma kadar kursağımdan haram lokma geçmedi. İnşallah bundan sonra da geçmez... Eşim saadet ve ben Yücel ve kızımız Lamia... Onlara da bugüne kadar haram bir şey yedirmedim...
-Oooo hoş geldin Memduh
- Hoş bulduk Yücel hoş bulduk.
-Hangi rüzgar attı seni buraya. Buraların yolunu bilir miydin sen?
-Aman efendim. Latife mi ediyorsun mirim. Bu kasabayı da yolunu da kısacası nasıl unuturum. Doktorluğumun en güzel yılları burada geçmedi mi?
Öyle valla. Çok özlemişiz seni Memduh. Bir de hiç değişmemişsin
-Bu küçük kız kim Yücel ? Lamia mi. O benim kızım. İlk okula bu yıl başlayacak Memduh amcası...
Ebubekir-Alınteri Fırını