Her şeye alışırımda, bir daha alnımı öpemeyecek olmana alışamam.
Ellerinin yokluğuna alışırım fakat alışamam işte, dudakların olmadan yapamam.
Gözlerini kaçırışınada alışırım, Görmediğimi sandığın anlardaki o saf bakışların olmadanda yaparım.
Her şeye alışırım sevdiğim ama yapamam işte saf öpüşün olmadan.
Ellerim, gözlerim, saçım, yanaklarım alışır sensizliğe
Elbet doldurur başkaları yerini; eller tutar ellerimi, gözler bakar gözlerime:
Ama senin gibi alnımın iki yanını alleriyle sıkıca kavrayıp öpmeyi beceremez kimse. Umursamaz ama bir o kadar sahiplenişinide,
Kıskanışınıda gözlerime dalışınıda unuturum elbet geçer gider hepsi.
Elime sinmiş kokunda geçecek alnımdaki sıcaklık asla geçmeyecek bil istedim.
Dur şu bahanelerimide gel artık, bak gör olmuyor sensiz.
Bir yanım boşluk ihtiyacım var sana.
Hep gülümsememe kızardın dalga geçme derdin;
Gelde gör şimdi tebessüm dahi edemiyorum.
O hep dalga geçip güldüğün mimiklerimde yok artık yerini donuk bakışlarım aldı.
Hani saçlarımı toplu beğenirdinde ben tarak kullanmazdim her defasında, Şimdilerde o dağınık saçlarımda tarali hep..
Bucak bucak kaçıyorum insanlardan, Herkeste seni arıyorum; bakışlarda, gülüşlerde, yürüyüşlerde.
Hiç birini benzetemiyorum seni, Koyamıyorum kimseyi yerine
Biliyorum yok bir tane eşi benzerin ama arıyorum işte.
Seni seviyorum kınalı kuzum mavişim ?