Oluruna bıraktım
Ki olmayan ne kadar his varsa
Gel bende bütünü
Hafız hele çay doldur, yüreğimde büyük bir boşluk var
Utanmasam ağlayacağım dediğim zamanlarımı özlüyorum
Şimdi unutamadıklarıma ağlamak geliyor içimden
Değmiyor;
Sözde....
Sen anlat hafız dediğim ne kadar an varsa hep sustun
Dilimin ayarı bozulmuş, cebimde taşıyorum artık tüm bozukları
Yüreğimde yer kalmadı
Alışılmadık tende huzur kalmıyor
Huzursuzluk genimize işlemiş
Yağmur sonrası toprak kokmadı mahallemiz
Ellerimiz yüzümüz çamur kokardı
Kaldırımlarımızda yoktu
Sel gelse yıkılacak bir damımız vardı
Zaten sel alıp götürdü
Ve o apartmanlar arasından acıyarak bakardı
Ben utanırdım üstelik
Konu nereden buraya geldi bilmiyorum ama kendimi özledim
Kitaplarımda vardı, ben almamıştım
Başkalarından bana kalan
Yamalı önlük, beyaz iple dikilmiş siyah çantam
Ve o güldüğü zaman cennet olan gözlerimde vardı
Ne zaman roman okusam kahramanı hep oydu
Ben hep eksiktim üstelik, hiç yoktum...
Büyümek bir yana güzeldik biz küçükken
İşte gittiği yıldı sel alıp götürmüştü neyim varsa
Yağmur iliklerime dokunuyordu, acımıyordu içim
Yanıyordu,
Neyse hafız çay uykumu getirdi, tersim işte ne yaparsın boşver
Beni, geçmişi, geleceği, gideni, dönmeyeni boşver
Olmuyorsa olmuyor işte,
Olursa diye çok fazla umut etmedik
Ama hep fidan ektik yeşermeyen
Olursa olur, olmazsa alıştık zaten
Uyu hafız uyu, geçmeyecek nasılsa...