Anlamak
Şimdiye kadar yazdığım yazılar melankolik olmuş olabilir. Belki de bunu yapmam lazımdı, içimdeki acıları yazıya dökmem ve sizlerle paylaşarak belki de aynı nokta da buluşmamızı sağlamış bile olabilirim. Bazen bazı insanların yaşadığı acılar veya kaderleri aynı olabilir. Birisi size bir sıkıntısını anlattığında eğer aynı şeylerin bir tık farklısını bile yaşadıysanız o insanda kendi hayatınızı görürsünüz. Hatta ben şuna inanıyorum; Siz, yaşadığınız olayları yaşamış olan insanları kendinize çekersiniz. Hani bazen olur ya birisiyle dertleşirken "aaa! ne kadar da benzer olaylar yaşamışız." gibi bir cümle kurarsınız. Bir süre sonra da o insanla diğer insanlara oranla daha samimi ve yakın olursunuz. Çünkü ortak dertleriniz vardır ve yine bir sorun yaşadığınızda aklınıza ilk olarak o insanın sizi anlayabileceği gelir ve ilk olarak da o insana koşarsınız.
Yazdığım kitabın amacı da bu. Eğer hayatınızın bir döneminde veya şu an bir problemin içindeyseniz beni en iyi siz anlarsınız. En önemlisi de, şu an bir sorunun içerisindeyseniz sizi en iyi ben anlarım. Bir gün bu yazdıklarım kitap haline gelir de en kötü zamanınızda benimle tanışırsanız bana ulaşın. Her zaman ne olursa olsun sizi dinlerim ve her zaman kalbimin en derininden sizi anlamaya çalışırım. Çünkü biz, birbirimizi anlayabilirsek güzeliz. Birbirimizin sorunlarını dinleyerek anlaşabiliriz. Kendimize "tek başınasın" diyoruz ama aslında tek değiliz, bir yerlerde, bir zaman diliminde birbirimizi tanıyor ve anlıyoruz. Kalplerimiz ortak sorunlarda birleşiyor. Şu an bir yerlerde karşılaşmış olduğumuzun farkında bile değiliz ama emin olun kalplerimiz, etkileşim kurarak bizi bir yerlerde denk getirdi.
Karşımızdaki insanı anlamanın en büyük nimeti ise empati kurmaktır. Karşınızdaki insan size bir sorununu anlattığında ona 2 farklı şekilde destek olabilirsiniz. Biri anlamak diğeri ise empati kurmak. Zaten karşısındakini anlamayan insan empati kurma cahilidir. Bir şey ne kadar anlatılırsa anlatılsın ona her şey bomboş gelir. "Amaan bunda da üzülecek ne var." diye bir tepki alırsanız arkanıza bakmadan kaçın. Çünkü sizi anlamayan insanlar size sizin duygularınızla zarar verirler. En çok da sizin duygularınızı size koz olarak kullanırlar.
Şimdi soracaksınız ki "biz bu insanları nasıl ayırt edeceğiz?" Bunu ben size bırakıyorum ama ufak bir not olarak da bir ipucu vereyim. Karşınızdaki insana bir şey anlatmadan önce uzun bir süre onun hareketlerine dikkat edin. Kendisine veya çevresine nasıl davranıyor ilk olarak bunları gözlemleyin. Hal ve hareketlerini beğenirseniz sorunlarınızı anlatabilirsiniz. Bazen gözlemlemeye bile gerek duymayacağınız insanlarla karşılaşırsınız, siz kendinizi anlatmadan karşınızdaki insan sorunlarını sizinle paylaşmaya başlar. İşte bu insana her derdinizi anlatabilirsiniz. İlk başlarda da dediğim gibi diğer insanlara nazaran bu insanla daha samimi olacaksınız.
Bu yazımı da diğer yazılarımda olduğu gibi size iyi temennilerimi bırakarak bitireceğim.
Umarım bir yerlerde veya bir zaman diliminde denk geliriz ve birbirimizin dertlerine bir deniz kenarında çay içerek çözüm arayabiliriz. Çünkü buna hepimizin ihtiyacı var.