Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
ANNELER YANILMAZ MÜEZZA - Sözümoki
16 Ocak 2020, Perşembe 12:40 · 536 Okunma

ANNELER YANILMAZ MÜEZZA

Ellerimin arasından düşüyor hengâmelerim. Yorgun göz kapaklarım kapanmaya ramak kala sürgün gibi dalıyor yarım yamalak uykulara. Soğuğu ile baş edemediğim bir şehri taşıyorum avuçlarımda. Birer birer düşüyor yanaklarımdan hüznün soluk renkli damlacıkları.
Kalbim dört nala koşan bir kır at gibi sanki. Çocuk yanlarıma turnalar yolluyorum ve “gitmeyin benden” diyorum.
Benim kalbimin arka bahçeleri talan, benim kalbim çiğ düşmüş bir ıslak toprak gibi.
İnsan geç kalmakla meşhur olmuş bir varlık değil mi? Müezza.
Müezza yine susuyor ve konuşmuyor benimle.
"Yoksa sende mi bıktın bu bezgin yalnızlıktan diyorum" ama susmayı tercih ediyor Müezza.
Zorlamıyorum, zaten kimseyi zorlamamak gerek değil mi? Geç öğrendim Müezza.
Kimseyi sevmek için zorlamamayı ve kimseye yetişmeye çabalamamayı inan ki çok geç öğrendim.
Mutfağa uğruyor uyuşuk bacaklarım ve dışarıda gümbür gümbür yağan yağmura, bir fincan sıcak çay ısmarlamaya karar veriyorum. Minik bir çaydanlığa doldurduğum suyu ateşin üzerine koyarken, içimden bir anlık geçen düşüncelere çarpık ve yorgun gülüşler savuruyorum.
Acaba neden çaydanlığı ateşin üzerine koydum demek yerine, ocağın üzerine koydum demiyor sevgili insanlık.
Sorduğum soruya aklımın odalarından koro halinde yanıtlar yankılanıyor. "Hayır ocak olur mu? Ocak yalnızca bir ay ismi, sonra dalga geçerler deme öyle" diyor içimden arsız bir ses.
Gri hırkamın düşen kolunu umarsızca yukarı çekerken, zaten diyorum zaten insan her şey ile dalga geçen bir varlık değil mi?
Benim kalbim çok ilkel Müezza. Bir türlü eğitemedim ki, bak yaşımda ömrümün baharında hala. Geç kalmış sayılmam oysa ki. Zaten herkes bir şeylere ve bir yerlere geç kalmıyor mu ki? Neyse Müezza bir başka bahara belki eğitebilirim kalbimi. Aslında ilkel bir kalbin değerini bilmiyorlar Müezza. Ben sevince göz pınarlarım dolu dolu seviyormuşum ve kalbim begonviller açarak bodrum sokaklarına komşu oluyormuş öyle diyor annem. Yanılmıyordur değil mi? Anneler hiç yanılmaz ki Müezza.
Kalbim ilkel olduğu için sevmelerimde yobaz bir sancıdan pay alıyormuş,
bunu da kaybettiğim zaman fısıldadı kulağıma usulca.
Acaba zaman da annem gibi hiç yanılmıyor mudur? Bence zaman da tıpkı anneler gibi yanılmıyordur Müezza. Zaten bir anneler birde zaman hiç yanılgıya uğratmıyormuş sevgili insanlığı.
Elimde sıcak bir çayla eskimeye yüz tutmuş yeşil koltuğuma külçe gibi düşerken, aklım yine geçen hafta sipariş ettiğim kitaplara gidiyor. İçimden nasıl kızıyorum bir bilsen Müezza.
Anneler ve zaman yanıltmıyor iken, bence postacılar çok güzel yanılgıya uğratıyor insanları.
Elimde geçen ayın dergisi, kalbimde yalnızlığın kekremsi tadı, gökyüzünden düşüp cama çarpan yağmur damlalarına fısıldıyorum umutlarımı.
Biliyor musun? Müezza, oturduğum bu yüzü solmuş yeşil koltuk gibi benimde solmuş gözlerimin yeşili. Sabah yüzümü çevirdiğim ayna öyle söyledi.
Solsun Müezza, solan yalnızca gözlerimin yeşili olsun ve birde şu yeşil koltuklarımın yüzleri.
Ama kalbi solmasın insanın, çünkü “solan bir kalp sonbahardan payını alan yapraklar gibi oluyormuş” öyle diyordu geçen gün radyo programında ki nahif sesli konuk.
Caddeden yükselen araba seslerini duyuyor musun? sende benim gibi. İnsanlar sürekli bir yere yetişmeye çalışıyor. Peki bu kadar yetişme çabasında olan insan varken, neden herkes bir birine geç kalıyor Müezza.
İnsan insana yetişemiyor, insan kendine de yetişemiyor Müezza.
Bende yetişemiyorum ki, küçükken annemin benden sakladığı şekerlere bile daha kolay yetişiyordum oysa ki. Şimdi elimin altında olan şeylere bile yetişemiyorum Müezza.
Gün bitiyor bak, çekiliyor pencerelerimin kıyılarından. İnsan güne bile yetişemiyor be Müezza.
Odamın duvarlarında annemin yorgun sesleri;
"hadi eve gel akşam oldu" diyor, bense hâlâ oyun oynama taraftarı.
Sanki eve girsem bezgin çocukluğumun büyümesinden korkuyorum. Ah! Müezza, benim içimde büyümek istemeyen bir kız çocuğu yaşıyor ve o büyümek istemeyen bezgin çocukluğum hâlâ el ele tutuşup kutu kutu pense oynamak istiyor. Ama anneler yanılmaz Müezza, büyümek istemeyen çocukluğum yanılır ama anneler yanılmaz...
Soğuyan parmaklarımı hırkamın içerisine saklıyorum. İnsan soğumuş ellerini hırkasına saklayabiliyor da, acı yanlarını gizleyemiyor Müezza.
İnsan, benzi solmuş yüzünü saklayabiliyor ama yeşili solmuş gözlerini saklayamıyor.
Annemin dediği gibi ben sevince göz pınarlarım dolu dolu seviyorum. Ben sevince begonvillere komşu olu veriyorum.
Bilirsin Müezza, her şey yanılır ama anneler ve zaman asla...

  • Alihan Çakmak
    Alihan Çakmak Bronz Destekçi Bronz Destekçi "Herkes yanılır, anneler ve zaman asla"?
    16 Ocak 2020, Perşembe 14:49
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Bir hatipte mutlaka olması gereken özellik sence nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.