Apaydınlığım
Ben senin saçının o gelecekteki beyaz rengine aşığım. Çünkü o saça kar yağana kadar geçen sürede o saçın; sonbaharı da, ilk baharı da yazı da benimdi. Sonbaharın sararmış yaprakları benim ellerime düştü. İlk baharının çiçekleri benim ellerime açtı, kokusu benim burnuma esti. Yazının sıcaklığı benim gözlerimi aydınlattı.. Bunda dolayı benim gördüğüm en güzel ve yumuşak kar senin saçlarına yağacak olandır. Ne dokunmaktan ellerim üşür ne de gözlerim başka renkleri mevsimleri arar olur. O zaman bu kırışık ve yaşlı gözler ilk defa bir renksizliğe aşık olur. Bir bastonu paylaşmanın verdiği sevinçle o karlar üzerine gökkuşağı doğar. İşte o zaman rengarenk tellerin bana verdiği yılların anıları bir çift kahverengi gözün kırışıklığında saklanır. Neyse ki bu sır ikimizin arasında saklıdır. O sandığı açmaya kimsenin gücü yetmez. Zaman bizi elbet bir gün alacaktır. Ama bak torunlarımız bizim hikayelerimizle büyür, sen dedelerini çekiştirmekten asla vazgeçemezsin. Ben bir kaşığı bir ömür seninle paylaşmaktan duyduğum zevki anlatırım onlara. Gözlüklerinin çevresini silmek artık gocundurmaz beni. Ben o gözleri yalın halindeyken çizdim gönlüme. Yüzündeki tüm kırışıklıklar oluşurken ellerin benim ellerimdeydi. Senelerce beni sen giydirdin ama en çok sen yakıştın. Buruşmuş ellerim titriyorsa sebebi hala kalbimin seninle atıyor ve hala seni görünce heyecanlanıyor olmasındandır.
Gecelerime binlerce gün apaydın bir güneş gibi doğduğun zamanlar hiç bitmedi. Senin o apaydın güneşin benim gündüze aşık olmamı sağladı. Sen bir yudum su oldun bana, tadına ve sevgisine hiç doyamadığım. Sayılı günler var artık devirdiğimiz günlerin bitmesine. Milyonlarca kez iyi ki dediğim! Bir kez daha ve belki de son kez söylüyorum iyi varsın kadınım! Ömrümün imzası, yoldaşım, paydaşım.. Bir ömrüm daha olsa yine seninle el ele, diz dize, göz göze yaşamak isterdim. Son nefesimde sana şiir okuyabileceğimi sanmıyorum ama bu zamana kadar defalarca okumuş ve sana bir sürü şiir yazmış olmanın rahatlığı ile teskin ediyorum kendimi. Sen benim hayatımın zorluğu, kolaylığı,sevgisi, güzelliği. Huzurum . Giderken bir öpücüğü çok görme. Yaşlı gözlerini öpüyorum , avuç içlerini öpüyorum, bilirsin en çok avuç içlerini öptüm senin bana emek eden o ellerini sevdim. Şimdi bana son kez apaydın doğ ve bende geceye karışayım..
