Ashab-ı Kiram (radiyallahü anhüm) hizmetin şerefini bildikleri için, içlerinde en faziletlisi olanlar hizmet işinin kendilerine verilmesini isterlerdi. Eğer onu elde edemez ise müezzinlik hizmetinin kendilerinde kalmasını istirham ederlerdi.
Kardeşlere yapılan hizmet, nafile ibadetten daha üstündür. Bu konuda şu hadisleri hatırlatmamız yeterlidir:
Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bir müminin ihtiyacı için koşmanın faziletini ve şerefini şöyle belirtiyor:
"Bir mümin kardeşimin ihtiyacını görmek için yürümem bana, şu mescidde (Mescid-i Nebide) oturup bir ay itikafa girmekten daha sevimlidir."112
Hizmetin en büyük kerameti insanı Allahu Teala’nın sevgi ve yardımına mazhar etmesidir. Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki:
"Bir kul, din kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da onun yardımında olur."113
Ashabtan Abdullah İbnu Abbas (r.a), Hz. Peygamber’in (s.a.v) mescidinde itikafa girmişti. Yanına bir adam geldi, selam verdi ve oturdu. İbnu Abbas (r.a) adamın yüzüne baktı, onu biraz kederli gördü:
-Ey falancı! Seni kederli ve üzüntülü görüyorum, bir sıkıntın mı var? Diye sordu. Adam: