ve karşı cephede bulunan Gatafan kabilesinin reisleri Uyeyne b. Hısn ile Haris b. Avf el Mürrî’ye haber göndererek kendileriyle bir anlaşma yapmak istedi. Savaştan vaz geçmelerine karşılık olarak kendilerine Medine’nin senelik hurmalarının üçte birisini vermeyi teklif etti. Onlar da bunu güzel buldular. İki taraf arasında durum konuşuldu ve anlaşma metni yazıldı. Henüz imzalanıp yürürlüğe girmeden önce Rasululah (s.a.v) Sa’d b. Muaz ile Sa’d b. Ubade’yi huzurlarına çağırıp durumu ve varılan anlaşmayı onlarla da istişare etti. Onlar da:
- Ya Rasulellah! Bu işi siz mi istiyorsunuz. Eğer böyle ise biz sizin arzunuza uyarız. Yahut bu mutlaka uymamız gereken ilahi bir emir mi? Yoksa sizin bizi düşünerek yaptığınız bir anlaşma mı? diye sordular. Rasululah (s.a.v):
- Hayır, bunu sizin için yapıyorum. Görüyorum ki bütün Araplar birleşerek tek vucüt olmuşlar her taraftan size saldırıyorlar. Bu şekilde bir dereceye kadar güçlerini kırmayı düşündüm, buyurdu. Bunun üzerine Sa’d b. Muaz (r.a):
- Ya Rasulellah! Bizler bir zaman Allah’a şirk koşardık, putlara tapardık, Allah’a ibadet etmez ve O’nu tanımazdık. Bu günlerde bile bunlar misafir olarak ikram ettiğimiz veya parasıyla sattığımızın dışında zorla bizden bir hurma tanesi yiyemezlerdi. Şimdi Allah bizi İslam’la şereflendir-