Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
AŞEKÂ OLMA KURURSUN! - Sözümoki
Alihan Çakmak Bronz Destekçi Bronz Destekçi
16 Temmuz 2018, Pazartesi 21:41 · 365 Okunma

AŞEKÂ OLMA KURURSUN!

Başkalarına sevgi beslerken sen onu o başkasını düşünüyorken işte o zaman zorlanmaya başlıyorsun,büyümek ve olgunlaşmaya başlamak dedikleri şeyler bunlar olsa gerek.Büyürken her bir gün büyürken bu oldukça zorlu yaşamını sürerken birden yolunda birini görüyorsun bir anda ama hiç ama hiç beklenmedik bir anda.Tutup gittiğin yola onu da sürüyorsun tabii ilk başlarda korkuyor korkmuyor da değil hani ve o da zamanla alışmaya başlıyor senin benliğini kazanmaya başlıyor zaman zaman ve senin gibi o yola odaklanmaya başlıyor.Yol bazen çukur dolu bazen virajlı ama her birini sakin ve temiz geçiyorsun seninle bir olup sınavlara girmeye başlıyor,yarışa giriyor insanlarla- kii bu ne kadar doğru insanın insanla yarışması orası meçhul-.Birlik olup birlikte bir adım atıyorsunuz artık,çünkü sen o olmuşsun o sen.Sevmeye başlıyorsun işte işin en garip ve en civcivli yanı da bu ya neyse seviyorsun gerçekten bir sevgi oluşuyor o kadar isteksiz ben şunu seveyim dediğin zaman sevemiyorsun ama birden ekstrem bir şekilde sevgi oluyor içinde hissediyorsun çünkü,onu hissetmeye başlayınca bir değil iki düşünüyorsun demektir artık.Sahiplenmeye başlıyorsun ve bu başlangıcın en doğal şartıdır sahiplenme duygusu velhasıl aile dedikleri kavramı onunla yaşamaya başlıyorsun bir aile gibi geliyor sana aile sevgisi uyandırıyor sende ona ait her şey senin oluyor sana ait her şey onun oluyor tıpkı sevgi gibi.Sen sevmeye devam ettikçe zamanı fark etmiyorsun bile sevginin boyutu,büyüklüğünü ve küçüklüğünü hissedebiliyorsun ama zamanın akıp gittiğini hiç ama hiç hissetmiyorsun ya da hissetmek istemiyorsun öylece akıp gidiyor.Bir bakıyorsun onunla geçen zamanın sonuna gelmişsin ayrılmanın zamanı gelmiş bahsetmiştim o zaman işte ayrılık zamanı geçsin diye uğraşıyorsun ama geçmeyen o ayrılık zamana hem alışamıyorsun hem de alışmak istemiyorsun,sen ardına bakmadan gidemiyorsun küstahça.O yavaş yavaş gitmeye hazırlanıyor ve vaktin geldiğini biliyor ona dur desen gidecek git desen gururlu bir şekilde yine gidecektir ve tereddütsüz ardına bile bakmayacak içinde seni soyutlamış çünkü bitirmiş yok etmiş rahat bir şekilde.Susuyorsun artık susmak en asaletli bir eylemdir en güzel cevabı veriyorsun yüzüne karşı ve yolunu açıyorsun…Sonra bir mutlu olma evresi içine giriyorsun halk dilinde depresyon da denilebiliyor ve o mutluluğu sadece her zaman okuduğun kitaplarda ve izlediğin filmlerde görüyorsun’’mutluluk’’çok garip değil mi?.Aslında sen hep mutluydun ve hala öylesin fakat bir insanla geçirdiğin anıları ve yaşantıları en güzel mutluluk olarak sayıyorsun sanki mutluluk yokmuş gibi ve gidişiyle kendini yarım hissediyorsun mutlu olmayı tamamen bitirmişcesine….

Sen kötü biri değilsin aslında kötü olan onlar.Birçok hataların vardır elbette ama en büyük hatan saf bir sevgiyi büyütüp tertemiz,kocaman bir sevgi oluşturup göz önüne çıkarman en büyük hatadır.İnsanı kötü yapan şey de böyle göz önüne çıkarabilen büyük bir sevgi başarabilendir.Seni bencil yapar,gözlerini karartır,zarar vermeye başlarsın ama istemsiz ve sadece senin olmasını istediğin için zarar verirsin iyilik peşine koştuğun için zarar verirsin ne bileyim yalan söylersin ve bu seni hatalı kılar ve büyük bir sevginin karşılığı da kötü olmak.

Allah'ın verdiği küçücük kalbe nice büyük aşklar,sevgiler sığdırdığın için imkansızlaşıyor.Bana sevgiyi anlat deseler susarım,aşkı anlat deseler susarım,dostu anlat deseler,arkadaşlığı anlat deseler yine susarım ama bana seni anlat deseler aralıksız günlerce anlatabilirim çünkü sevgide,aşkta,dostlukta ve arkadaş da sensin,senin imkansızlığın benim içimdeki büyüttüğüm bu büyük sevgi ve bu büyük dörtlüdür.Seni aralıksız sevmek benim değil kalbimin zoruyla bu küçücük kalp ikiye ayrılmış gibi hissediyorum resmen,bir yanı komple sen bir yanı diğerleri.Bana karşı bakan sevgi dolu gözler var ya bana o kadar kızgın bakıyorlar ki sanki döveceklermiş gibi bazen buna anlam getiremiyorum ama en sevdiğim şey düşünmektir bilirsin ve düşünüyorum beni seven neden bana kızsın ki diye sonra düşüncelerimin doğru yolu bulduğunu da düşünüyorum o da seni benden daha çok sevdiğim için olsa gerek. Allah'a şükürler olsun seni bu denli saf ve temiz sevebildiğim için senin gibi olmadığım için küçük bir kalbe eskileri,tertemiz sığdırıp yaşatabildiğim için.Senin gibi olamadığım için işte mutluyum sevgi,aşk,dostluk ve arkadaşlığı yani bu dörtlüyü senin gibi çöp kenarına bırakmadığım için mutluyum ve mutlu olmaktan bahsetmiştik ya işte ben gerçekten mutluluğu hak eden bir insanım dörtlüyü ve temizliği yaşatabildiğim için ama sana gelince aslan parçası sen temiz olamadın gittikten sonra kalbinin içi dolmaya başladı bir kişiyle değil resmen bir ordu sayısına ulaşmış duyuyorum insanlardan velhasıl sen mutsuz ben mutlu yaşamayı başarıyorum diye bilmeli aşk .Senin giderken yaptıklarından sen utanmıyorsun ama ben o yaptıklarından senin adına utanıyorum düşüncesini hissede bilmeli..
‘’Aşk gerçekten en büyük imkansızlık;kendinden çok onu sevdiğin için.’’ dikkat et!

Her zaman sevilmek isteriz. Menfaatsiz ve vefa ile kuşatılmış bir sevdaya nail olmayı dileriz. Gönlümüze; Sevmenin, sevilmekten daha iyi geleceğini unutarak, bizim sevdamızın bize yeteceğini dahil etmeyerek günlerimizi tüketiyoruz. Oturduğumuz yerden yorulur, duyguların en acı tarafıyla yoğruluruz dururuz.
Asıl sevda kalbimize bir zuhur etse, bir dokunsa şöyle en merhametli rüzgarımsı tavrıyla; İşte o zaman sevdanın ne demek olduğunu anlayacağız. Çünkü asıl sevmek, yanında hiç bir şeye ihtiyaç duymaz. Asıl sevmek, katıksız ve karşılıksızdır. Asıl sevmek, imkansızlığı hesaba katmaz ve olumsuz ihtimaller uğruna yok olmaz.
Gönlümüz sevilmekten çok sevmeyi beklerken neden sevmek için sevilmeye ihtiyaç duyarız anlamıyorum.
Ya sevmeyi bilmiyoruz ya da sevmeyi sevmiyoruz.
Biz sevmenin ne demek olduğunu anlamıyoruz ve sevilmenin faturasını da sevmeye kesiyoruz.
Demem o ki; Ne olursa olsun sevmeliyiz. Karşılığını alamadığımız zaman sevmeyi bırakacaksak o sevda zaten gerçek sevda değilmiş demektir. İnsan sevdasız ve sevda da insansız yapamaz. Kalpler, Allah ve Resûlü başta olmak üzere; Sevmeden çarpıp da kalp diye atamaz.
Seni sevmek, olmayacağını bile bile imkansızı sevmektir. Bütün yalanları bir tarafa bırakıp hayâlinin peşinden koşmak demektir, Allah için sevmek demektir, sadece ve sadece onunla iman dolu bir hayat istemektir.

Seni sevmek, herşeyi bir tarafa bırakıp bir kadının gözlerine hapis olmak demektir. Adam gibi dost doğru, göğsü dimdik, sözünün eri sevmektir, hayatına adamaktır.
Sevgi Allah tarafından insana verilen büyük bir nimettir. Kiminin elinde heba, kiminin kalbinde vefa olur. Yâr ile olmak istiyirsan şahet, sadık olacaksın yoldaşım!
Dilini yüreğinden, gözlerini sevdiğinden, gönlünü kalbinden ayırmıyacaksın.

Mesela Sarmaşık bitkisini öyle masum sanmayın. Sarmaşıklar kuşattığı ağacın kelimenin tam anlamıyla kökünü kurutuyor çünkü tüm besine ve suya ortak oluyor. Eee ağaç bu, gücü sonsuz değil ki hem kendini beslesin hem sarmaşığı. Bir yere kadar yetebiliyor ve kuruyup gidiyor sonunda.

Hani derler ya, insan ismine benzer diye. Sarmaşık yani aşk da öyle... Bulaştığını kurutuyor.
Aşekâ da bu sarmaşık işte. Ortak olduğunu öylesine sarıp sarmalıyorki en sonunda öldürüyor. Kimisi kullanıp yapıyor bunu. Kimiside gerçekten sevip ölüme beraber koşuyor.
Ozaman ben de diyorum hiç çekinmeden Aşekâ olma Kurursun! diye.

Sensin benim Aşekâm meâlim. Eğer sonunda ölüm dahi varsa, senden gelene hamd olsun!
Kabul ettinya sen benim bekleyişimi? Sana ne diyeyimki başka.

Merhaba gönüldaşım..
Merhaba ruhumun şifası..
Canımın yarısı ömrümün bekası..
İnce sizim ömrü reyhanım..
Kalbi nurum, ay misali yüreğime yazdığım gözlerin..
Rüzgarın getirdiği kokun var ruhumda..
Saçlarının inceliği değiyor yüreğime..
Özlemin burnumun ucunu yakıyor..
Ucu yanık mektuplar gibiyim küllerim düşüyor mu yüreğine..
Hissediyormusun yüreğimin yangınlarını..
Değiyor mu gözyaşlarım gözlerine hissediyor musun yağmur tanesini..
Sessizce yazdığım yazarken yaşamaya korktuğum şiirim gibisin..
Harf harf seviyorum seni..
Mısra mısra yazıyorum..
Şiir şiir dokunuyorum..
Dua gibi yaşıyorum..
İnce ince düşlüyorum gök/yüzünü..
Dizlerimde uyuya kalışını seviyorum..
Bebek gibi süzülüşünü..
Korkarken elimi sımsıkı tutuşunu..
Üşüdükçe yanıma daha çok yaklaşmanı..
Hikayelerimde yaşadığım tarifi olmayan duygu gibisin..
Ne anlayabiliyorum ne anlatabiliyorum..
Yaşamak istiyorum seni özgürce kuşlara inat yaşamak istiyorum..
Ellerinden tutup gök/yüzüne. Bakmak istiyorum..
Ayaklarındaki zincirleri söküp seninle sonsuzluğa gitmek istiyorum..
Ne güzelsin imtihanin en güzeli.
Sükutun dilsizliği yüreğimin hissetiklerisin..
Yaşamaya korktuğum yaşanılması gereken mutluluk hayalimsin..
Yüreğime satır satır işlediğim zarif şiirim..
Daha kaç cümle sığdırabilirim içimdeki sana ait dünyama..
Daha kaç harf sığdırabilirim seni yazdığım şiirlere..
Ucu yanık fesleğen kokulu mektubum açsam kokun etrafa yayılacak korkuyorum..
Bende kalsın bana ait kokun bırak ben bileyim sadece seni..
Bırak sadece ben okuyayım gözlerindeki şiirleri..
Bırak ben yaşıyayım senli düşleri, şiirleri..

Hayaller kurarsınız. Kurduklarınıza öyle inanırsınız ki hayatınız olur. İnandıklarınıza öyle bağlanırsınız ki gücünüz olur. Gücünüze öyle inanırsınız ki gerçekliğiniz olur. Bir de bakmışsınız ki hayalleriniz gerçekliğiniz oluyor.

Geleyim diyorum bazen, şu birikmiş kelimelerimi dökeyim kalbine. Ömrümü ömrüne katıp, gözlerine bir kere bakıp gideyim.
Tam sırtlanıyorum bütün cesaretimi ve yılların verdiği hasreti taşıyorum!
Ama eşikteki karıncalar hâlâ çekilmemiş; basamıyorum. Kapıdaki kelebekler ölmemiş daha, papatyalar solmamış, güller tam açmamış.
Her şey bıraktığım gibi zaman hiç geçmemiş, kalbimin içi buruşmuş da yüzüm genç kalmış sevgili! Ve bir müezzinin sesine yaslıyorum kulaklarımı, teslim oluyor yüreğim ALLAHU EKBER sesine... Öyle ki efkarın dem vaktindeyim, gecenin sır vaktinde bil istedim...


Seni yazdım oyuzden bu beyaz sayfaya.
Şeytanlar bile kıskanır oldu buncasına temiz sevgiyi buncasına yürekten bekleyişi.
Hafız ol sende, hafizem diyeyim sana saatlerce , yıllarca.
Hafizem,
Hafizemm,
Hafizemmm.

Dilimde lal olur dönmez oldu sevgin. İsmini alfabenin başı elif den al!
Elifde olabilir adın, dimdik ol hiç sapma yolundan hiç bırakma beni hiç sevmekten beklemekten vazgeçme benim gibi.

Aşekâm, hafizem, Meâlim..

Dinimi senle yaşamak senle yaşatmak istiyorum artık, seninle bir ömür bir çatı altında yaşamak istiyorum. Kurs kurs cami cami dolaşım seninle. Yayalım dinimizi bilmeyen kalplere yayalım aşkımız hiç sevgi görmemiş, gerçek aşk dan mahrum gönüllere anlatalım. .

1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.