Tam göğüsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu farkedeceksiniz sokağa fırlayacaksınız sokaklarda dar gelecek tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi ne denizin mavisi açacak içinizi ne pırıl pırıl gökyüzü kendinizi taşıyamayacak kadar küçüleceksiniz birileri size bişeyler anlatacak durmadan “önemli olan sağlık”
“Yaşamak güzel”
“Boşver her şey unutulur”
Siz hiç birini duymayacaksınız gözyaşlarınızdan etrafı görmez hale geleceksiniz o’dan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz ölüme çare bulundu yada yarın kıyamet kopacak deseler başınızı kaldırıp ne dedin diye soracaksınız yalnız kalmak isteyeceksiniz hemde kalabalıkların arasında kaybolmak ikisi de yetmeyecek geçmişinizi düşüneceksiniz neredeyse dakika dakika ama kötüleri atlayarak onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz gittiğiniz yerlere gitmek bu size hiç iyi gelmeyecek ama bile bile yapacaksınız biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese kaçacaksınız aslında kurtulmak istediğiniz halde o acıyı yaşamak için direneceksiniz hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz herkesi ona benzetip kimseyi onun yerine koyamayacaksınız hiçbir şey oyalamayacak sizi ilaçlara sığınacaksınız bir kaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek boğazınız düğümlenecek dinleyemeyeceksiniz uyumak zor uyanmak kolay olacak ölmeyi isteyip ölemeyeceksiniz belki çivi çivi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz..