Aşk varsa yaşamak sextir.
Sex sevdiğin adamın ağzından içtiğin şarapla sarhoş olmaktır.. Sarhoş olduktan sonra bir kafeye gidip tüm cüretkar bakışlara aldırmadan gözlerinin içine bakarken bir kahve seçebilmektir... Masanın altından bacaklarını birbirine kilitleyip yukarıdan gözünün içine gülümseyebilmektir.. Kaçamak kaçamak eline dokunmak, ortamı kolaçan ettikten sonra yanağından öpmektir.. Şömine keyfine el ele varabilmektir.. Gazete okuyor gibi yapıp gizli gizli öpüşebilmektir... Garsonların hepsinin zaten gey olduğunu kabul edip hiç ama hiç çekinmemektir...
Yolda yürürken; ana caddenin ışıltısından ayrılıp, onun gözlerinin ışıltısına girmek için ara sokaklarda elini tutabilmektir.. Karşıdan biri gelirken aniden bırakmak; ama hiç bırakmadığını hissetirebilmektir. Yağmurda küçük bir şemsiye altında sağa sola yalpalayarak yürüyebilmektir... Hatta şemsiyeyi tutma kavgasına girişebilmek.. Birlikte uçarcasına yürürken küçük yağmur göletlerinde ayaklarını ıslatabilmektir.. Birbirine bakarken yoldaki dubalara çarpmak..
Alışverişte aynı anda aynı domatese el uzatıp, mevsimi olmadığını düşünüp vazgeçebilmektir.. Aynı şarabı aynı kadehten içebilmek.. Son yudumu ağızdan ağza paylaşabilmektir.. Dişlerini yan yana fırçalarken durup köpüklü köpüklü öpüşmeye başlamaktır.. Bir restoranda tek bir menü söyleyip, iki servis açtırıp, paylaşabilmektir bir lokmayı... Son lokmanın kavgasını yapabilmektir.. Küçücük zeytinyağına aynı lokmayla banabilmek.. Artan yemekleri peçetelere sarıp dışarıda ki hayvanlara taşıma telaşı içine girebilmektir..
Aynı dergiyi aynı anda okuyabilmek, aynı çizgi filmin saçmalıklarına aynı anda gülebilmektir.. Her gülüşünü kaçırmadan öpebilmektir gülen dudakları... Yatma vakti gelmediği halde sürekli yanyana yatıyor olmaktır.. Bir anda soyunmak, bir anda giyinmektir.. O soğun ortasında çırılçıplak kalıp hiç üşümemektir.. Duşta bebek yağını vücuduna boca edebilmek, sırtında onun olduğunu bilmektir.. Onun saçını yıkamak, onun havlusuna sarılmak, onun ayaklarını öpe öpe kurulamaktır.. Kimin hangi kıyafeti çıkardığına, kimin neyi giydiğine dikkat etmemektir.. Tıpkı aynı bedenin iki ruhu gibi, ayırt edememektir hangi bedenin senin olduğunu... Yatağın içinde bir küloda bile tahammül edememek, teninin tüm hücrelerine hasret kalmaktır.. Kalın yorganın altında sırıl sıklam kalana kadar sarılmak, sabaha kadar hiç ayrılmamaktır... Terler içinde uyanmak, sevdiğinin terini yalayabilmektir...
Aslında sex o koca adamın gözlerinin bir an mutluluktan kaydığını görebilmektir.. Göz bebekleri istemsizce kısılıyorsa, her kısılmada dudakları çığlık atarcasına gülüyorsa, onu mutlu ettiğini hissedebiliyorsan... Elinde olmadan sana sarılıyor, seni mutlu edebilmek için daha da neler yapacağını düşünüyorsa o adam ve sen bunu hissediyorsan...
Kısacası;
Aşk varsa; yaşamak sextir..