AŞK "YAPAMAM"LI DENKLEMLERİN TEK ÇÖZÜMÜDÜR!

Hayatımız boyunca korktuğumuz, kaçındığımız birçok olay belirleriz ve bu olaylardan, argümanlardan olabildiğince kendimizi uzak tutarak güvende hissederiz en azından bu şekilde düşünerek kendimizi rahatsız hissetme belasından kurtarmışız sayarız. Fakat yapamam ile başlayan ya da daha net şekilde hayatta yapmam diye başlayan olguların içinde barındırdığı haz ve zevkten bir haber yaşamak ve bu hazzı hiç bilemeyecek olmak insanın içinde ufak bir acaba etkisi bile yaratmaz. Bunun tek bir yolu vardır insanın yapamam dediğinden daha güçlü bir “yapamam” diyebileceği etkiye sahip biri ile karşılaşmasından başka ihtimali yoktur bunun.

Bunun tek yolu aşktır. Aşk insana yapamam ile başlayan her maddeyi her olguyu bir bir yaptırır. Kurulmuş tabuları, yosun tutmuş huyları bir bir kaldırır. Değişmem ya da değiştirmem diye başlayan tüm cümleleri tersine çevirir saati bile gerekirse ters yönde ilerletir. Aşkın tanımını yıllar boyu aramış birçok yazar vardır keza ben de hep bir benzetme ve bir tanım peşinde koşanlardan olmuşumdur ve bugün net ve emin bir şekilde aşkı “insanın yapamam dediklerine karşı bir başkaldırısıdır” diye tanımlayabilirim artık

Bugün basit bir lunaparkta bünyenizde taşıdığınız yükseklik fobisinden ötürü binmeye korktuğunuz tüm adrenalin dolu makinelere sizi bindirecek olan kavram aşktan başkası olamaz. Huysuzlandığınız tüm aktiviteleri (uzun yürüyüşler, sıcağın altında kalmalar) gıgınız çıkmadan yapmanıza vesile olacak kavram yine aşktan başkası olamaz.

Resmen şehir değiştirircesine uzaktan gelinen ve yapılan harcamalara kulak asmadan yaşamanıza sebep olacak duygu yine aşktan başkası değildir. Bir göz parıltısında yönünü kaybetmiş ve her şeyi boşvermiş birisinin her şeyi önemser hale geldiği ve önünü yolunu yönünü buldurabilecek tek güç yine aşktan başkası olamayacaktır.

Bir bakıştan paragraf dolusu şeyleri anlamanın mümkünsüzlüğünü aşk dışında hiçbir şey bozamayacaktır. İnsana hayati değerlerini unutturan ve bünyesine ters gelecek her işe kalkışmasını metrelerce yükseğe çıkan aletlere bindirecek, taklalar atan bir trene bindirecek kısacası insanın kendisinden beklenmedik şekilde çılgınlaşmasını aşktan başka hiçbir şey sağlayamaz. Aşkın dostluklardan farkı budur, dost nazı çeker aşk ise cesaret ister.

İnsanın cesaret edemeyeceği tüm her şeye cesaret edebilme ihtimaline aşk denir ve bir ihtimal ile adeta bir hayatı sihirli değnek değmişçesine güzelleştirebilmek yine aşkın kudretinden doğar. Yapamam deme… Aşık olmadım de. Zira yapamam dediğim ne varsa saatler içerisinde kendimi yaparken buldum ben…

Cesaret insanda doğuştan bulunması gereken bir olgu değildir bazen tutulan bir el insanı dünyanın en güçlüsü yapar… Tuttuğunuz ele ve elini tuttuğunuzun gözlerine dikkatli bakın parıltı ne kadarsa siz de o kadarsınız…