Aşktan hem korkuyor hemde kaçıyorum sanki kalbim ikiye bölündü bir yanı sen bir yanı tedirginliğim adını anarken kalbimin ufacık olup sana doğru çarptığını hissederken gözlerimde ufak damlalarla süslüyordum gecenin on ikiye vurduğu vakitler çekilmez olduğumu söylemişmiydim hayalinle konuşup bir kadeh içerken dudağının kenarındaki yanlızlığa seni anlatıyorum kalbimle aklım konuşurken gözlerim gidişine şahit oldu defalarca onca acının altında kalan kalbim dim dik ayakta hala hayretle kalbimi izlerken gözlerine çarptı gözlerim bir yaz akşamında denizi seyrederken aslında denizin içinde nekadar acı olduğunu farkettim su gibi berrak ama içine bakıldığında koca bir okyanus tıpkı dışardan gülüşlere bakıp kalbinin içine dokunamamaktı zira kalbi çok kırılgandı incilmiş ve yıpranmış kalbimle aklım kavga ederken ben sadece susuyorudum kalbimdeki sen çok ağır basarken dilimin söylediklerini kalbim kabullenmiyordu seni her defasında denizlere, dağlara, taşlara anlatan ben şimdi ise sadece susuyordum kalbimin yorgunluğumuydu yoksa suya düşen onca hayallerimmiydi bilmiyorum ilk defa karşında susuyordum aşkımı denizlere vermek istedim bı an için çünkü daha fazla taşıyamazdım ama kıyamadım sen olmasanda senin aşkına sahip çıkarken yorulduğumuda farketsem öylece bakıyordum sustum çünkü sen çok mutluydun ...