Sen nasıl görünmüşsün.Ne kadar da büyük,ne kadara da kocaman gözlüklerim varmış meğer.Nasıl da büyütmüşüm gönlümde seni.
Dev sandığım bir cüceymiş yüreğin oysa.Küçük gelirim derken sığmamışım.Hani hep bir kaybeden muhasebesi yapılır .Ben pek hazetmem bilirsin.Ya da bilmem bilirmisin.Ama şöyle bir düşündüm de benden ne esirgediysen sen iki katını kaybetmişsin.Çünkü ben senin tam iki katınmışım.Yüreğim yüreğinin,cesaretim cesaretinin tam iki katı.Öyleymiş yani.Şöyle bir çekilip beş adım geriden baktınmı meğer ortadaymış manzara.
Sen esirgediklerinle kalakaldın.Günaydın.Benimleyken devdin sen .Yüreğimdeyken koskoca bir devdin.İlizyonmuşsun oysa.Sihir bendeymiş.Çözdüm sonunda ve üzüldüm adına.Çünkü gördüm ki - hani şu beş adım mesafeden -seni kimse yüreğinde böyle devleştiremez. Artık ebediyen cücesin ve inan kimi inandırmaya çalışsan aksine beni koyacaklar aklına.
Göreceksin, bir gün göreceksin.Birgün sen de manzarayı beş adım geriden izlemeyi öğrenecek ve beni göreceksin.Ozaman bütün boşvermişliklerin çıkacak karşına .Sonra kırılmış umutlarım ve elimde büyük bir çakmak.Senden bile büyük.Sen tam da görebilmişken yüreğimin hacmini ve almak isteyecekken tam da eski yerini ateşe vereceğim bütün resmi.Beni,seni,diğer görüntüleri ne varsa tertemiz edeceğim. Geriye bomboş bir çerçeve kalacak tablodan ve fırçalar benim elimde...Sence tekrar çizsem nereye koyardım seni yüreğimde?Ya da çizermiydim tekrar seni?
İşte en son bu sorunun cevabını aradım ve en son bunları düşündüm.
Son olmasını umduğum bir karar aşamasında şimdi seni tanıyan,bilen,seni düşünen,senle yaşamış bütün organlarım,somut ve soyut herşeyim karar aşamasında...Sanırım yakmak zamanı artık ve sanırım sorumun cevabı.....Hiç sanmam!