Aşktan çok fazla bahseden filozoflara bakın. Heidegger, Freud, Jung ya da Nietzsche... Hepsi kazdıkları kuyuya düştüler. Sözle yücelir aşağılık olan, dil duyguyu öldürse de, onu canlandırabilir de. Aşk nasıl bir şeydir? sorusunu cevaplayan kişi aşkın kendisine aşık olur. Schopenhauer'ın bahsini etmesine rağmen aşık olmaması tuhaf değildi. O karanlıktandı, aşk ise ona yansımalar sunuyordu. O tanıdı ve onun bir aldatmaca olduğunu damgaladı. Belki de sadece çirkindi, kim bilir...