Avrupa Birliği Açmazı

Para için yazılmış birçok şarkıdan ilk akla gelen “varlığı bir dert yokluğu yara” sözleri aslında Türkiye'nin tamda Avrupa Birliği açmazını tanımlıyor. Ne ondan vazgeçebiliyoruz nede dahil olabiliyoruz. İşin aslı tam 50 yıldır bu topluluğa kabul edilmek için bekletiliyoruz. Uğruna neler yapılmadı ki gümrük birliği anlaşması ile zarar mı etmedik, birliğin çok sayıda kriterlerini harfiyen uygulayıp “bugün git seneye gel” oyalamaları ile her yönüyle ödün veren taraf ülkemiz olduğu halde bir türlü gerçekleşmeyen Avrupa birliği hayalimizi gelin şöyle bir gözden geçirelim.

İlk Adı AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu)
1958 yılında AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adıyla kurulan birlikte ilk etapta ekonomi ağırlıklı bir birlikteliği esas aldı. Tabi ülkemiz böyle bir birlikte bulunmanın ekonomik açıdan avantajlı olacağını düşünerek hemen 1959 yılında yani Avrupa Ekonomik Topluluğu kurulduktan 1 yıl sonra topluluğa üye olmak için resmen başvuruda bulundu. İşte o tarihten bu tarihe deyim yerindeyse bir arpa boyu yol alınamadı. Daha sonradan adından ekonomiyi çıkartarak sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi alanda birlikteliği hedef alan Avrupa Birliği adını alan birlik faaliyetlerini genişleterek devam ettirdi.

Avrupa Birliğinden İlk Ayrılan İngiltere Oldu
Hatta işin ilerleyen boyutlarında birbirleri ile ticareti daha kolaylaştırmak ve doların baskısından bir nebze de olsa kurtulabilmek adına Ortak para geliştiren Avrupa birliği ortak para birimine sadece İngiltere geçmedi ve 2017 yılında Avrupa Birliğinden referandum yaparak ilk ayrılan ülke oldu. İngiltere’nin bile pek bir faydasını görmediği son derece içe kapalı bir sistem uygulayan Avrupa Birliğine neden Türkiye olarak girmek istiyoruz? Sorusu zihinlerimizi kurcalayıp duruyor. Geçtiğimiz on yılla baktığımızda Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Portekiz, ispanya ve İzlanda gibi birçok ülkenin ekonomik olarak iflas ettiği düşünüldüğünde Avrupa Birliğinin pekte tekin bir yer olmadığı aslında kolayca anlaşılıyor.

#avrupabirliği #ekonomi #siyaset #birleşikkrallık