Bazen gidesin gelir. Birinin sözlerinden gaz alırsın, bir fotoğraf görürsün veya bir kitap okursun; arkana bile bakmazsın sonra. Nereye gideceğini bilmezsin ama yol görünmüştür çoktan. Yaşanan onca hikâyeye rağmen, sanki hiç yaşamamışçasına gidersin. Bardağı taşıran son damladır en ufak gider. Sabır taşı çatlar, direnme gücü boyu aşar. Artık ayrılık vaktidir. İki tarafın da eyvallahı yoktur birbirine. Bavuluna bir bir kıyafetlerini dizersin, beşer beşer acılarını, anılarını. Bir adam ve bir kadın, artık aynı hayale ortak olamayacak kadar yabancıdır birbirine. Anlık yabancılık değil elbet, şüphesiz ki yabancılık aylar öncesinden başlamıştır. Şefkatli, sıcak dokunuşlar yerini umarsızca hırçınlığa bırakmıştır. Artık sevda değil alışılmışlık vardır. Bilirsin sevgi olmayınca tahammülden eser kalmaz. Alışkanlık uyuşturucu gibi, bırakamazsın ve nicedir zarar verir sana. Gitmek en sağlıklısıdır. Yeni bir yol kolaydır, yeni biri zor. Aşılamayacak gibi mi? Asla. İnat olsun diye değil, mutluluk için devam edersin hayata. Zira bunun için devam edilmeli ya. Biraz da sen bencil ol bundan sonra. Bir şeyler artık senin lehine dursun, sen nasıl iyiysen öyle olsun.