Gecedir karanlık ecele pusu kurmuştur
Mevsim kış kardır soğuktur
İlikler üşümektedir
Birileri yutkunur
Yoksulluğun ağıdı yakılır
Hıçkırık sesleri yankılanır park köşesinde
Sıcak gözyaşları akar babanın
Kolunun altında yarım somun ekmeği
Kaç gün önceden atılmış çöpe
Çekiç vursan kırılmaz kupkuru
Doyurur mu üç öksüz çocuğu
Sorar kendi kendine
Cevabını bilmesine rağmen
Bebeler üşümektedir
Soba var odun yok
Tabak var yemek yok
Emek var karşılığı yok
Umut var ekmek yok
Yine de yaşamak gerek
Yaşatmak
Yeşertmek umudu
Zulme Sömürüye Açlığa Açıklığa
Azrail'e inat
Nasırlı ellerine bakar
Gecenin zulmü yüreğine batar
Hıçkırıkları toprağa akar
Elinin tersiyle yaşları siler
Yekinir Doğrulur
Ağır aksak adımlarla
Eve yönelir Kapı gıcırtısı
Loş ışık Ve Açlıktan
Soğuktan büzüşen üç ceset
Ekmek düşer koltuktan
Yer yarılır yerinden
Şehir sarsılır çığlıktan
Ve
Babalar utanır babalığından