“Anneme; beni doğuran gül yüzlü kadına…”
Bir gülü, bir nergisi,ve bir leylak kokar canım anamın elleri
Bir sevda şarkısı ve içli bir türkü dinler gibi
Aşk ayrılık sevda gibi canım anam sesi
Yürek acısıyla güneşi harlayıp yakar gibi
Dünyayı öpüp öpüp okşar gibi
Ve çok uzak ve çok uzak yıldızlardan denize dalar gibi hasretim canım anama
Memesinden emdiğim sütle;
Beni sevmelere
Beni düşlere; gerçeğin yüzüme çarptığı o en korkunç anda bile dik durmayı öğretti canım anam
Beni güzelliğe; en zor ve en çirkin anında hayatın
Bazı bazı ayrılıklara
Biraz gam biraz hüzün biraz gözyaşı biraz da acılara alıştırdı beni canım anam
Ve en soğuk en yoksul ve en kırılgan zamanlarına hayatın cilvesine karşı oyunu belletti bana canım anam
12 yaşında; gözlerinden deniz
Ve saçlarından güneş fışkıran bir çocuklukla başladım hayata
Tamirhanelerde çıraklığa;
İngiliz anahtarı yanık motor yağı ve egzoz gazına karşı kaldim
17 yaşında;
Sızım sızım işkenceye kör karanlık bir hücreye
Ve zulme karşı; taş atan çocuklar gibi direnmeye…
Gülüşü kitaplarla cayır cayır yakılan bir ülke
Aykırı ve haşarı arsız ve edepsiz bir düş gibi
-Ne yalan söyleyeyim inanması zor belki ama-
Beni aşka
Beni hayata
Ve beni…
Hayatı alaya alacak kadar -büyük bir ciddiyetle- matrak olmaya belletti bana canım anam
Yaşamı sevdiğimce, ömrümce ve kalbimce güzel kılmaya
Beni şiirlere; kavgalardan her fırsat bulduğumda
Ve beni en çok da gülmeye mayaladı canım anam; acımın en ortasında bile unutturdu acıyı.
Teşekkürler canım biricik melek ruhlu Anam
Acılara erken kalkıp gülmelere hep geç kalan
Ve fakat kozasından çıkan narin bir kelebek kadar güzel güzeller güzeli Anam
Ve uç uç böceği kadar uğuruna inandığım sevgili kadın seviyorum seni…
CANIM BIRICIK ANACIĞIM NUR İÇİNDE YAT