Bir insanın katili olmayı ne zamandan beri benimsediniz kendinize? Ve neden? Siz mutlu olamadığınızda bu insanları üzme hakkını kimden aldınız, bu vicdansızlığı, bu rahatlığı nasıl yedirebildiniz kendinize? Bir insanın yaşam hakkını, özgürlük hakkını, tanıma, tanışma, sevme ve sevilme haklarını nasıl kısıtlayabildiniz? Kendinize nasıl yaptınız bu acımasızlığı demiyorum, insanlara nasıl yaptınız bu vicdansızlığı, insafsızlığı, acımasızlığı ya ne dersem diyeyim anlatan bir tarifi yok bunun. Fakat bu bedenen işlenen bir cinayet olmadı asla. Bu ruhumuza işlenen bir cinayettir. Elle değil, dille hatta ve hatta duyguları kullanarak işlenen cinayettir. İşlenebilecek en ağır, en acı suçtur bu. Ne öldürür ne de yaşatır. Olmayan şeyi olduramayız. Zorla ilerletemeyiz. Olmadığını iki taraf hisseder elbet ve geç olmadan ayrılır yollar. Tek taraflı ve zorla olmaz hiçbir şey. Buna ne denir? İnsanların hayatına, yaşam hakkına taciz, tecavüzdür bu.