Sevgilinden mesaj beklemeye benzemiyor,hal hatır soracak bir insan evladı beklemek. Kocasıyla sevgiliyken,mesaj atmadığı,aramadığı her günü fitil fitil getirirdi burnundan. Triplerinin ardı arkası kesilmezdi çünkü nasıl olsa sevgilisi yani şimdiki kocası bunların hepsini çekecek,onun gönlünü alacak ve birbirlerine daha sıkı sarılacaklardı. Emindi buna. O zamanlar ondan başka kimseye ihtiyacı olmadığını düşünüyordu. Aradığı aşkı bulmuştu. Yasin onu her türlü mutlaka arıyor,soruyor,şımartıyor ve elindeki tüm sevgisini ona veriyordu. Kendinizi dünyanın en degerli insanı hissederken kimi takar,yanınızda kime ihtiyaç duyarsınız ki? Meltem'de ihtiyaç duymamıştı. O en iyiydi,en güzeldi,en sempatik,en zekiydi. Yasin bunu her firsatta hissettiriyordu ona.
Yasin,ona hissettirdiği,söylediği,bakışlarına gizlediği hiç bir şeyde yalan söylememişti ona. Ama,kusursuz bir aşk bile,evliliğin veyahut düzenli ilişkinin rutinine çok direnemiyordu. Bir yerden sonra eşiniz sizi şımartmaktan yoruluyordu. Fakat artık çok geç oluyordu. Siz daha fazla sevgi,daha fazla ilgi istiyordunuz. Herşeyin sizden ibaret olma duygusuna çoktan bağımlı olmuşsunuzdur artık. O tiryakiliğin,o sevilme,onaylanma,heyecan duyma arzusunun herkeste olabileceğini,bunun doğal bir duygu olduğunu,ancak buna hizmet etmenin sizi felakete sürükleyeceğini göz önünde bulundurmazsınız. Tek isteğiniz daha fazla ilgidir. Şimdi kime,neye trip atacağını bilmiyordu Meltem. Kendisini her gün aramadıkları için ailesine veya arkadaşlarına kızamazdı. Hepsinin işi gücü başından aşkındı zaten. Sosyal medyada resim ve video yüklemekten de sıkılmıştı artık,çünkü orada da sıradan,sessiz beğenilerden başka bir şey yoktu. Hoş bir yorum belki biraz iyi geliyordu ama o da her zaman olmuyordu.
Bu sabah genelde başına gelen ancak hiç bir zaman oralı olmadığı bir duruma farklı,tehlikeli bir tepki vermek üzereydi. İnstagram'ında yakışıklı kovboy hesabından gelmiş bir mesaj gördü. " Merhaba Meltem hanım,profilinize baktım da söylemeden edemedim. Gercekten inanılmaz derecede güzel bir kadınsınız. Ne kadar hayat dolu neşeli bir insan olduğunuz her halinizden belli oluyor. Eşiniz çok şanslı bir adam olmalı. Ancak bana da sizinle tanışma fırsatını verirseniz çok mutlu olurum. " Adamın profiline baktı,gercekten de oldukça yakışıklıydı. Cevap yazıp yazmama arasında kararsızdı. Yazmaması bu ilginin,bu pohpohlamanın devamı gelmeyeceğinin göstergesiydi. Yazması ise eşine ihanetti. Ufak flörtleşmeleri masum göstermek onları gerçekten masum yapmaz,ve er ya da geç mutlaka devamı gelir. Empati kurmayı denedi. Eşi kendisine gelen böyle bir mesaja masum bir şekilde cevap verse,sadece biraz flörleşse o ne hissederdi acaba. Delirirdi buna emindi. Ama içindeki ilkel dürtüye de engel olamıyordu. Ve daha fazla dayanamadı,birazcık mesajlaşmanın kimseye bir zararı olmaz. "Merhaba,teşekkür ederim,çok naziksiniz"
Meltem nasıl bir kuyuya düştüğünün gayet farkındaydı. Kendi içine dönemeyenlerin,orada mutlu olamayanların, kendisini bir türlü sevemeyenlerin, kendisini sevmek için mutlaka başkalarına ihtiyacı olanların düştükleri kuyuya düşmüştü. Eşi bankada onların geleceği için,rızıkları için çalışırken,her gün bir sürü insanın ağız kokusunu sırf eşinin mutluluğu kendi gelecekleri için çekerken. O burada,aciz bir yaratık gibi iki güzel söz uğruna,kocasını aldatmanın eşiğine gelmişti. Aldatmak için illa başka bir adamla yatması gerekmiyordu. Biraz tatlı dil uğruna,sohbetini,işvesini satmakta onu aldatmakla eş değerdi. Ve Meltem şu an tam olarak bunu yapıyordu. Tam bir saat boyunca adamla mesajlaşıp en son telefonu kapattiginda aklında bu düşünceler vardı. Ancak düşüncelerini analiz edip onaylayacak cesareti bile bulamıyordu kendisinde.