BEKLENTİLER
Hayatımıza dikkatli baktığımızda bir çok konuda beklenti içinde olduğumuzu görürüz. Ailemizden, arkadaşlarımızdan, iş yerimizden yani insanlardan sürekli bir şeyler yapmalarını ya da yapmamalarını bekleriz.
Sevgi, takdir edilme, saygı, beğenilme benzeri beklentilerimiz vardır. Bu beklentiler karşılandığında; mutluluk, sevinç, onur duyguları sarar benliğimizi. Peki ya beklentilerimiz gerçekleşmezse...
Hayal kırıklığına uğrarız, sinirlerimiz bozulur, modumuz düşer hatta değersiz dahi hissederiz. Neden? Çünkü bilinçaltımız daha küçük yaşlarda beklentiler üzerine programlanmıştır çevremiz tarafından.
Anne babamızın sözünü dinlersek bizi çok severler, öğretmenlerimizin istediği kalıpta öğrenci olursak bize ‘aferin' derler, misafirlikte uslu durursak insanlar ‘ne kadar da tatlı çocuk’ derler...
Psikolojideki premack ilkesi (büyükanne kuralı), adeta yaşamımızın vazgeçilemez bir kuralı olur çıkar. Artık beklentiye bağımlı bir birey haline gelmişizdir.
Yetişkin olduğumuzda bu sefer; partnerimizden ilgi, hediye beklentisine gireriz. Amirimizden takdir edilme ve zam beklentisine gireriz. Toplu taşıma araçlarında, biz bayanlara saygılı davranılmasını bekleriz. Hele ki çağımızın en büyük sorunlarından biri haline gelen sosyal medyada ‘beğen'i alma çabası... Kısacası herkesten sürekli bir şeyler bekleyen insanlar oluruz.
Beklentilerin çoğu hüsranla sonuçlandığı için, bu noktada en büyük kötülüğü kendimize yapmış oluyoruz. İnsanlar bazen ‘gönlümüz olsun' diye usulden beklentimizi karşılayabilir; bazen de beklentimizin farkına varır ve ısrarla görmezden gelir. İşte burda hayal kırıklığı yaşamaya, öfkelenmeye, üzülmeye başlarız. Beklentiye girerek büyük bir hata yaptığımızın bilincine varmış oluruz.
Yaşamımızda mutluluğu, huzuru yakalamayı istiyor isek; beklentilerden kendimizi arındırmamız gerekiyor. Yazımı, “Küçük Prens" adlı kitaptan bir alıntı yaparak sonlandırıyorum:
- Neden benim gibi yapmayı öğrenmiyorsun?
- Sen ne yapıyorsun ki?
- Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece de hayal kırıklığına uğramamış oluyorum.