Belki Bir Gün Battlestar Galactica
Bilim kurgu filmlerini ve dizilerini kendi bildim bileli severim. Hatta öyle bir duruma geldi ki bu özellik bende, herhangi bir bilim hatası olursa filmde direk kapatıyorum ama bir yandan izlediğim Doctor Who beni başka aleme götürürken, yeni keşfettiğim ve neden bu kadar geç buldum diye kendime kızdığım yeni bir diziye başladım:
Battlestar Galactica.
Bazı bilim kurgu filmleri ile aynı konuyu paylaşıyor olsa da, sebepsizce dikkatimi çok çekti. Büyük ihtimal bu durumun oluşmasında, son zamanlarda artan robotik sistemler olabilir. Dizi başlangıç olarak iki mini bölüm ve ardından 2004’te başlayan dizi sezonlarına başlıyor. Araştırmalarıma göre diziyi iyi anlamak için bir yol güzergahı var. Eğer bu yazımı okuduktan sonra izlemek isterseniz, iki bölümlük mini seriyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Çünkü izlemezseniz, dizinin ilk bölümünü açtığınızda kendinizi olayların ortasında bulacaksınız.
Dizi konu olarak, cyborgları almış. Başlangıçta robotlar, ayağa kalkıyor ve daha sonra insanlarla savaşıyorlar. Uzun bir savaşın ardından, robotlar göç ediyor ve insanlar kolonilere ayırılıyor. Zaten savaşlardan kaynaklı insan nüfusu baya azalıyor. Ardından her yıl kolonilerden seçilmiş biri ve robotlardan seçilmiş birinin buluşması için uzay üstü yapılıyor. Ancak robotlar 40 yıl boyunca kimseyi yollamıyor. 40 yıl sonra robotlar öyle gelişmişlerdir ki, insandan ayrılamayan özelliklere sahiplerdir. Kısaca çok fazla dizinin içine dalmadan dizi bu şekilde bir konuya sahip ve ilgi çekici bir olay dizisi var.
Eğer bilim kurgu seviyorsanız, şiddetle tavsiye ediyorum.
Diziyi izlerken düşündüğüm birçok şey konu oluyor. Son zamanlarda popüler olan Sophia’dan, her gün gelişen robotik sistemler varken, bu hızla ilerlerse bizim ortaya çıkardığımız robotlarda özgürlük için bize saldırabilirler. Böyle bir şey her zaman olasılıklar dahilinde. Diğer bir yandan robotlara insanlık üzerine sorular sorulduğunda, verdikleri cevaplar genel olarak ucu açık cümleler. Sophia’ya insanlık için ne yapacaksınız diye sorduklarında, insanlığın iyiliği için çalışacağım diyor. Peki bu insanlığın iyiliği kime göre, bir robotun düşünce sisteminde iyilik kavramı nedir ve insanlık için iyilik ne anlama geliyor. Tarihe ve şu ana baktığımızda savaşları da ortaya çıkaran biziz, iyiliği de. Eğer insanlığın iyiliği için, savaştakileri kurtulmak için diğer taraftakileri öldürürse ve bu ölümler arasında masumlar olursa burada nasıl bir insanlık iyiliği bulunur?