Ben Hiç Beceremedim.
Biliyor musun ben hiçbir şeyi beceremedim. Hiçbir zaman en iyisini yapamadım. Mesela en çok resim çizebilmeyi istemişimdir. Öyle güzel yaparlardı ki hep özenerek bakardım. En büyük zaafım kıskançlığımdır. Daha önce hiç söylemedim. Ben çok kıskancımdır. Annemi, babamı, en yakın arkadaşlarımı onsuz olmaz dediğim herkesi hep kıskanmışımdır. Hırs yaparım bazen nefrete dönüşür. Alabilmek için her şeyi yaparım. Ama hep hırsıma yenik düşerim. Etrafımdakilere hırsım yüzünden zarar veririm. En çok da kendime. Ben birde sevmediklerimi kıskanırım. Sevdiklerimi sevmelerini kıskanırım. Benim yerimde onların olmalarını kıskanırım. Bu yüzden nefret ederim insanlardan. Benim en büyük başarım sen oldun. En büyük kıskançlığım sen oldun. Hiçbir şey yapmadığın halde herşeyim oldun. Ben en çok kendime kızarım hatayı önce kendimde ararım. Becerebildiğim en güzel şeysin. Bir kere birini gerçekten sevebilmeyi, ne derse desin ona kızmadan sabretmeyi becerdim. Belki çok kırıldım. Çok incindim. Ama verdiğim zararı hissetmiyorum bile. En azından sorduklarında, sen ne becerdin dediklerinde, ben birşeyi becerdim. Öyle herkesin yapabileceği cinsten değil benimkisi. Ben sevilmeden sevmeyi istemediği halde olmayı git dediğinde kalmayı, hiç olmayan ruhunu ruhunda yaşatmayı becerdim. Bir imkansızı bütün imkanlarımla sevdim. Tutundum hiç bırakmamak şartıyla. Uçurumun dibindeki ağacın dallarına tutunurcasına. Gitmeyi kalmak, ölmeyi yaşamak bildim. Ama becerebildim. Sizin yapamadığınızı yaptım diyebileceğim. Omuzlarımda öyle bir yük var ki, bazen ağırlığını çok hissettiriyor. Ya takılıp düşersem diye kormuyor da değilim. Çok çaba sarfettim. Çok yenildim. Çok kıskandım. Her şeyden herkesten çok. Olmadıkça daha çok kıskandım. Daha çok nefret ettim. Hiç tanımadığım insanları düşmanım kabul ettim. Ama kimseye zarar vermedim. Kendim dışında. Bütün savaşlarımı kendi içimde verdim. Bütün zaferlerimi kendi içimde ilan ettim. En çok kendimden nefret ettim. Ne yaparsan yap gidemediğim vazgeçemediğim için. Kendimden çok nefret ettim. Sana hiç kızmadığım, kızamadığım için. Seni bu kadar çok önemsediğim için, önemsemeden seçip kurduğun cümleleri okudukça seni bir şiir ilan ettiğim için nefret ettim. Çok istedim, çok istediğim halde olmadığın için. İstemeyi de beceremediğim için. Ben beceriksizim, o yüzden gidemiyorum ya senden.