Ben kimim sahiden?
Kimine göre umut ışığı,
Kimine göre bir hiç,
Kimine göre de bir pişmanlık.
Ben kimim hiç düşünmedim.
Soyutladım kendimi kendimden bu gece,
Hindistanda değerli bir baharat,
Baharatı üstümde taşıyan değersiz bir filim.
Mısırda kaliteli bir kumaş,
O kumaşı dokuyan kalitesiz bir köleyim.
Orta çağdaki sıradan bir atım,
Üstüme bir padişahın binmesiyle asilleşen.
Ben kimim hiç çözemedim.
Bir çiftçinin bahçesiyim,
Belki de bahçesinde ektiği güllerden biriyim.
Rengim bazen kırmızı olur,
Aşkla bakarım gökyüzüne.
Bazen rengim beyaza dönüşür,
Bir burnun beni koklayışına tav olurum.
Sonra birden rengim sararır,
Bir fahişenin kulağının arkasına dost olurum.
Aniden kararırım,
Çökerim insanların umuduna,
Umutsuzluğun efendisi olurum.
Ben kimim?
Öleceğini bile bile oğlunu savaşa gönderen bir babayım,
Belki de savaşa giden babanın oğluyum,
Belki de eve gelen bir tabutum,
Belki de tabutun önünde ağıt yakan bir anne...
Ben kimim?
Yaşanan tüm olumsuzluklara,
Tüm kahpeliklere,
Tüm ihanetlere rağmen oyuna gelen,
Zavallı bir insanım,
Duyu organlarımı doğuştan yitirmiştim,
Kördüm ama iyi görüyordum,
Sağırdım ama iyi duyuyordum,
Tenim baştan aşağı uyuşmuş belki ama,
İnsanların kalbine dokunabiliyordum.
Ben kimim?
Kiminin her şeyi,
Kiminin sönen umut ışığı,
Kiminin yoktan var oluşu,
Kiminin de birden kayboluşu...
Sahiden ben kimim?