Ey Yâr Ben ne Mekke’yim hüznüne ortak ne Medine’yim
Sevdana tutsak, ne Ebubekir’im
’’Benden sonra bir peygamber daha gelse o sen olurdun dediğin’’, ne Ömer’im
‘’istemez misin dünya onların ahiret bizim olsun’’deyip onu adaletiyle övdüğün, ne Osman’ım
‘’Bir kızım daha olsa yine sana verirdim’’ deyip hayâsından hayâ ettiğin, ne Ali’yim
‘’ilmin kapısı’’ deyip en çok sevdiğin kızını verdiğin, ne reyhanlarım dediğin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’im,
Ne Bilal-i Habeşi’yim Cennette adımlarını benden önde görüyorum’’deyip ezan okumasıyla sükûn bulduğun,
Ne başını okşadığın Enes Bin Malik’im,
Ne Taif’im seninle ağlayan ve
Ne de Zeyd’im SANA yoldaş olan..
Ama çok şükür ki ben
Ne Ebu Cehil’im kapımı 25 kez suratına kapatan,
Ne Ebu Leheb’im SANA elleri kuruyasıca diyen,
Ne As Bin Vail’im İslam düşmanı olan,
Ne Ka’b Bin Eşref’im sana Ebter diyen,
Ne Ümmü Cemil’im yoluna dikenler döşeyen,
Ne Taif de yüzüne çarpan taşım,
Ne Uhut da dişini kıran okum,
Ne Ubey Bin Halef’im SEN’in Rabbin mi bu kurumuş kemikleri diriltecek deyip SEN’i alaya alan,
Ne SANA mecnun, şair, büyücü, sihirbaz diyen yahudiyim
Ne de mescit kuşu iken senin duanla zengin olup sonra islamı unutan SALEBEYİM
Ey Yâr sahi ben kimim?
Neyim Ben senden 14 asır ötede yüreğini SEN’inle avutan
SEN’siz teselli bulamayan, en çok da yüreğini Gül’ün dikenine asmak isteyen Bülbül’üm
ELHAMDÜLİLLAH ELHAMDÜLİLLAH ELHAMDÜLİLLAH