Khaled Hossını'nin Ve Dağlar Yankılandı'sında şöyle der; annelerimize sadece orada,arkamızda,yanımızda durdukları için ne zaman teşekkür ettik. Ne yazık ki teşekkür bir köşede dursun,onlara ne kadar insan muamelesi yapıyoruz acaba. Sorsan herkes çok seviyor anne babasını. Onlar bizim,bebekliğimizi,çocukluğumuzu,ergenlik triplerimizi,kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya başladığımız anda çekip gideceğim benim hayatım sen karışamazsın havalarımızı çektikten sonra,evet hepimiz çok seviyoruz onları. Amma velakin,sakın ola herhangi bir şeye müdahil olmaya kalkmasınlar,yoksa direk bencil,anlayışsız ebeveyn,bizi size bakalım diye mi doğurdunuz gibi isyanlarımızla başbaşa kalırlar. Hani sürekli,onların çizmeleri gereken sınırlardan,bize anlayışlı yaklaşmaları,kesinlikle her ruh halimizi anlayıp ona göre yaklaşmaları gerektiğinden dem vuruyoruz ya. Hani sürekli özel alanımız yok diye isyan ediyoruz ya. Hani benim hayatım istediğim gibi yaşarım diye kıyametleri koparıyoruz ya. Heh. Keşke arada bir durulupta bizde onları bir anlamaya çalışsak nasıl olur acaba? Özel alanmış,bireysellikmiş düşünmeden bize hayatlarını adayan anne babalarımızı keşke biraz da biz alttan alsak. Keşke herşeyi bu kadar çok bilmesek. Keşke arada bir de olsa orada durdukları için,bu emin olma halini bize bahşettikleri için teşekkür etsek.
Ama yok,herşey biziz. Gelecek biz gençlerin elinde. Keşke,geçmişini unutanın geleceği olamayacağını aklımızdan çıkarmasak.
Ben sürekli birken birey olabilmek diye bundan bahsediyorum işte. Evet bu yazının esas konusu ebeveynler. Anlaşabilmek takım işidir. Elbette karakterinize,hobilerinize kadar şekil verme hakları var demiyorum. Ancak,can hıraş kendi hayatımızı yaşamak için uğraşırken,onların da duyguları,arzuları,kalpleri olduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var diyorum. Unutmayalım ki, doğada hiç bir şey kendisi için yaşamaz. Evrendeki her candan sorumluyuz. Ve kendi hayatım diye diye anne babasını silen insanın,başka canlara,gezegene,evrene faydalı olabileceği fikri bana pek mantıklı gelmiyor.