Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Beni Bağışla - Sözümoki
10 Aralık 2014, Çarşamba 06:27 · 366 Okunma

Beni Bağışla

saat sabahın yedisiydi. sıcaktan bunalıp uyandım. halbuki uyuyalı henüz iki saat olmuştu. evime geçtim. evimin serin odaları için şükrettim. üzerimde ne varsa attım ve soğuk bi duş aldım. ki ben yirmi beş yıllık ömrümde en fazla iki kez soğuk suyla duş almışımdır. hava öyle lanetti bu sabah. duştan sonra saçlarımı kurulamadım, her zamanki gibi. saçlarımın uzun oluşuna da şükrettim. çünkü hala beni tümüyle serin tutuyorlardı.
balkonu ve pencereleri açtım. yatağımın üzeri çamaşırla doluydu, o yüzden salondaki kanepeye uzandım. kahretsin ki cehennemde bile olsam üzerimi örtmeden uyuyamam. pike bile kalın gelirdi bu havada, bi çarşaf örttüm üzerime. müzik çalardan derhal Bach - Aria Da Capo açtım. balkonumun duvarlarını doldurduğum şiirlere bakarak uykuya dalacaktım.
tarifsiz bi huzura bulanmışken, kahrolasıca bi gündüzde, evet üstelik gündüzde, sabahın sekizinde nasıl ve neden aklıma düştün? yani evet, regl olamıyorum epeydir ve bundan sebep fazla laçkalaştı sinirlerim. bu yüzden mi? ya da huzurun kucağında bile üzülmeye yer mi arar insanoğlu?
insanoğlu neyi arar neyi aramaz bilemiyorum ama ben bu sabah seni aradım. iyi ki telefonumda çaldıracak kadar bile tl yoktu. gerçi geçtiğimiz ay yine telefonumda tl yok sanıp sana mesaj çektiğimde “iletildi” raporuyla karşılaşmıştım ve sanırım bu sabah aynı şeyin umuduyla aradım seni. sesini öyle özlemişim ki, Bach’ı bile kapatıp birden seslendirdiğin şiiri açtım. fondaki müzik sesini bastırdığı için içimden içten bir küfür geçirdim.
ah! aşığın ayrılık sonrası yersiz sadakati bu bendeki. yersiz ve çok zamansız, aman aman bir sadakat. yedi ömür geçse gidişinin üzerinden, yine de sarılamam başka birine. ya da sekiz, on, on dokuz ya da sonsuz. ne fark eder ki.
çok adam üzmedim ama bir adamı çok üzdüm. aynı ölçüde üzüldüm bi adam tarafından. durum eşitlenmişken, insanlığın dengesini yakalamış ve artık üzmeye de üzülmeye de tövbeliyken ben, seni tanıdım; neden?
bir savaşın kahramanı gibi asil, cesur, güçlü, dayanıklı, çevik ve pek katilken sen, aynı savaşın ortasında her şeyini kaybetmiş, kaybolmuş, başını dizlerinin arasına koyup ağlayan küçük bi kız çocuğundan farksızdım ben. beni öldürmeyecek kadar “merhametli” ama sakat bırakacak kadar da gaddardın. gövdem yok artık. bu sağlam bi sakatlık.
şimdi sen silahlarını kuşanıp başka bir savaşa daha yüceliğini değdirmeye giderken, haşa ama bir ilah gibi herkesi kendine secde ettirme arzusuyla sanki, öyle büyüklenerek, depremlere sebep olan şiddette adımlarınla gidiyorsun. ben gövdesizim. bir gövdem olsa, ellerim olsa bir! yazacaktım tehlikeni… gülüşünün en ölümcül silahın olduğunu… uyaracaktım kadınları ve kız çocuklarını. üzgünüm, benden sonra yaralanacak veya ölecek herkes adına. galiba hepsinde biraz payım var.
bu sabah, saat henüz sekizken, bir dostuma kırılmışlığımı alçıya alacak dahi kuvvetim, takatim, mecalim, her ne haltsa harekete geçmenin ve geçirmeyi sağlayanların adı; onlar yokken, sana ağladım. -pek utanıyorum, beni bağışla dostum.-
hala telefonumda duran fotoğraflarımıza ve videomuza bakıp iç çekiyorum. “mükemmel bir savaşçı ve sakat kalan esirin” en aşık olunası tablosu onlar. gövdesizim. protez bir gövdeyle hayata devam ediyorum. ve senden rica ediyorum, sakallarınla kestiğin ellerimi geri getir. sakallarının arasındalardır hala, biliyorsun. sakallarını kesersen dökülecekler, bunu da biliyorsun. kahretsin gövdesizim ama ellerimin yokluğu tek sorun. kimseye bu yüzden dokunamıyor, artık güzel yemekler yapamıyor, çiçek sevemiyor, kız çocuklarının saçlarını öremiyor, şiir yazamıyorum. omurgamı alsaydın sen de, ellerim kalsaydı bende.
bu sabah, iki gündür lokma yemeyişimin derin açlığını bile bastırdı sana olan doyumsuzluğum. özlüyorum. gel, yüzümü de al benden, yüzsüzün olayım istiyorum. gelmeyeceksen, hatırana söyle, gecelerim zaten onun, bari gündüzlerimden uzak durun.
önceden sadece yüzük takmak protez bi uzvum varmış gibi hissettirirken, şimdi protez bi gövdeyle sütürlendiğim protez bi hayatta yaşıyorum; yaşamak denirse buna.
seni yaşayamadığım için beni bağışla.

Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Ümidini asla kaybetmediğin konu nedir?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.